3 Eylül 2007 Pazartesi

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN KANSER HASTALIKLARININ GENEL DURUMU VE TEDAVİLERİ

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN KANSER HASTALIKLARININ GENEL DURUMU VE TEDAVİLERİ

Kanserin sıklığı nedir?

Kanser yeni doğmuş bir bebekte de görülebilmekle birlikte yaş ilerlemesine paralel olarak görülme sıklığı artan bir hastalıktır. Doğumdan itibaren 15 yaşına kadar olarak kabul edebileceğimiz çocukluk dönemi boyunca kanser ile karşı karşıya kalma riski yaklaşık 1/500'dür. Ülkemizde çocukluk çağı yaş grubunda her yıl yaklaşık 2000-2500 yeni kanser olgusu beklenmektedir.

Çocuklarda görülen kanserler nelerdir? Erişkinlerden farklı mıdır?

Erişkinlerde görülen tümörlerin büyük çoğunluğunu oluşturan akciğer kanseri, mide ve barsak kanserleri gibi epitelyal kökenli tümörler çocuk yaş grubu tümörlerin sadece %2'lik bir kısmını teşkil eder. Çocuklarda görülen kanserlerin sıklığı aşağıdaki gibidir:

Hastalık

%

Lösemi

33

Lenf Bezi Tümörü

25

Beyin Tümörleri

10

Böbrek Tümörü

7

Sempatik Sinir Tümörleri

6

Kas Tümörleri

6

Kemik Tümörleri

3

Göz İçi Tümörleri

1

Diğer

9



Kanser genetik bir hastalık mıdır ?

Bir hastada kanser gelişimi genellikle tek bir kalıtsal gen bozukluğuna bağlanamamakla birlikte, hücre düzeyinde düşünüldüğünde kanser genetik bir hastalıktır. Her insan hücresi çok karmaşık ve iyi düzenlenmiş bir genetik program ile normal hücre büyümesini ve farklılaşmasını kontrol eder. Bu düzenleyici programın aksaması kontrolsüz hücre büyümesine ve çoğalmasına yol açarak kansere neden olur. Bu programın aksaması kansere neden olan hücrede çevresel faktörlerin de etkisi sonucu, genetik mutasyonların ortaya çıkması ile gerçekleşir. Bu mutasyonlar kanser hastasındaki normal hücrelerde bulunmazlar. Buna karşın kişinin tüm hücrelerinde var olan ve sonraki kuşaklara aktarılabilen genetik bozukluklar da nadir olarak bulunmaktadır.

Çocuklarda kanser nedenleri nelerdir?

Çocuklarda kanser nedenleri şunlardır:

- Kalıtsal faktörler %5

- Sebebi bilinmeyen %15

- Çevresel faktörler %80-X

- Kalıtsal + Çevresel faktörler %X



Bugün için çocukluk çağı kanserlerinde tek başına kalıtsal faktörlerin rolü ancak %5 civarındadır.

Göz içi tümörlerinde bu oran %40 kadardır. Bazı ailelerde menopoz öncesi meme kanseri, beyin tümörleri, kemik tümörleri, akciğer tümörleri, yumuşak doku tümörleri daha sık görülür. Yapılan çalışmalarda bu ailelerin bir kısmında genetik şifreyi kontrol eden genlerde bir bozukluk saptanmıştır. Normalde hücre bölünmesi sırasında genetik şifrede bir bozukluk olursa bu genler aracılığı ile hücre bölünmesi durdurulur ve bozukluk tamir edilirse bölünme devam eder, aksi halde yani bozukluk tamir edilemiyorsa hücre intihara sevk edilir. İşte bu kontrol genleri ile ilgili bir bozukluk varsa kanser gelişme riski artar. Bu tür ailelerde çocukluk yaş grubunda kanser gelişme riski normale göre 20 kat kadar artmıştır. İkiz eşinde lösemi saptanmış ise ve tanı yaşı 5 yaşın altında ise diğer ikizde lösemi gelişme riski 1/5'tir. Özellikle vücut savunma mekanizmalarında bozukluklar olmak üzere bazı nadir kalıtsal hastalıklarda da kanser gelişme riski artmıştır.

Çevresel faktörlere bakacak olursak, erişkinlerdeki gibi örneğin sigara içimi ile akciğer kanseri arasındaki güçlü ilişkiye benzer şekilde çevresel faktör yoktur. Anne veya babanın gebelikten önce maruz kaldıkları bazı ajanlar (alkol, bazı ilaçlar, zirai öldürücüler, kimyasal çözücüler, metal, petrol ve boya ürünleri, saç boyaları) çocuklarda beyin tümörü, lösemi, böbrek tümörü, karaciğer tümörü ve lenfoma gibi hastalıklara yakalanma şansını arttırdığı düşünülmekle birlikte bu ajanların kesin olarak hastalığa yakalanma riskini arttırdığı kanıtlanamamıştır.

Bazı lenfoma türleri ile virüslerin ilişkisi vardır. Örneğin Afrika'da sık olarak görülen Burkitt lenfoma denilen lenfoma türü ile Epstein Bar Virus denen bir DNA virüsü arasında ilişki vardır; bu tümör özellikle çene ve karın bölgesini tutar.

Yüksek gerilim hattına yakın yaşayanlarda kanser sıklığının biraz daha fazla olduğuna dair yayınlar mevcuttur, ancak bu kesin kanıtlanamamıştır. Cep telefonu kullanımının da özellikle beyin tümörü gelişimine katkıda bulunduğu ileri sürülmüş ancak bu da kanıtlanamamıştır.

Radyasyona maruz kalmak bir diğer önemli çevresel faktördür. Gebelik sırasında film çekilmesi halinde bunun vereceği radyasyon dozu ile çocukta kanser gelişme riski yaklaşık 2-5 kat fazladır. Atom bombasının yaptığı radyoaktiviteye maruz kalanlarda da kanser gelişme riski olay bölgesin yakınlığa göre değişir. Çernobil kazasından sonra radyasyona maruz kalınması ile Karadeniz Bölgesinde kanser sıklığında artış olduğu yönünde iddialar vardır. Ülkemizde sağlık verileri yeterli olmadığından ve önceki sıklığını bilmediğimizden bu konuda yorum yapmak zordur. Ancak bize benzer ülkelerin (örneğin Bulgaristan, Yunanistan gibi) verilerin baktığımızda çocukluk dönemi kanserleri içinde sadece tiroid bezine ait kanserlerin bir miktar arttığını görüyoruz.

Kanser bulaşıcı mıdır?

Hayır, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bazen tedavi gören hastaların özellikle beyaz küresi düşük olduğu dönemlerde kalabalık yerlere gitmemesini, maske takmasını öneriyoruz. Bunun nedeni hastalığın bulaşıcılığından değil, normal kişilerde basit bir nezle-grip gibi hastalık yapan ajanların bu kişilerde ölümcül dahi olabilen ciddi hastalıklara yol açabilme riskinin bulunmasındandır.

Çocuklarının kanser olmasında anne veya babanın hatası var mıdır?

Bir çocukta kanser teşhisi konduğunda ailenin ilk tepkisi hastalığı kabul etmemek, teşhisin yanlış olabileceğini öne sürmek şeklinde olmaktadır. Hastalığın doğru olduğunun anlaşılmasından sonraki aşamada bu kez aile çocuğun bu hastalığa yakalanmasıyla ilgili kendilerini veya birbirlerini suçlama yoluna gidebilmektedirler. Yukarda da belirtildiği gibi kanserlerin büyük çoğunluğunda neden hala bilinmemektedir. Çocuğun bakımıyla, çok kötü olmadığı sürece beslenmesiyle, enfeksiyonlarla ilgisi yoktur. Gebelik sırasında ultrasonografi yapılması kanser riskini arttırmaz. Annenin gebelik sırasında sigara içmesi ile çocukta kanser gelişme riski arasında bir ilişki bulunamamıştır.

Kanser tanısı almış bir çocuğun kardeşlerinde de kanser gelişme riski var mıdır?

Bazı tümör tiplerine ve yaşa göre bazı değişkenlikler göstermekle birlikte kanser tanısı almış bir çocuğun kardeşinde de kanser gelişme riski normal populasyona göre iki kat artmıştır.

Çocuklarda kanserin belirtileri nelerdir? Ne zaman hekime başvurmalıdır?

Kanser her organ veya dokudan köken alabilir. Köken aldığı yere ve tümörün cinsine göre de belirtiler farklılık oluşturur. Kanserin hemen her yerden köken alabilmesi nedeniyle belirtilerde bir çok hastalığı taklit edebilir. Dahası aşağıda sayılan belirtilerin çoğunda kanser dışındaki hastalıkların saptanması ihtimali çok daha yüksektir. Önemli olan şikayetlerin ciddiye alınması ve geç kalınmadan bir hekime başvurulmasıdır. Hekim şüphelendiği zaman gerekli incelemeleri yapacak veya ilgili uzmana gönderecektir.

A) Genel Belirtiler

- Nedeni bilinmeyen ateş

- İştahsızlık

- Kilo kaybı

- Terleme

- Halsizlik

- Yorgunluk

B) Hematolojik Belirtiler

- Solukluk

- Kanamalar

C) Baş ve Boyun Bölgesi

- Deri altı şişlikleri

- Gözde şişlik, kedi gözü, şaşılık

- Çenede şişlik

Boyunda şişlik (hemen tüm çocuklarda enfeksiyonlara yanıt olarak lenf bezlerinde büyüme görülür. Belirli boyutun üzerine çıkan, birlikte diğer bulguları olan, enfeksiyon tedavisine yanıt vermeyen, giderek büyüyen lenf bezleri ciddiye alınmalı ve hekime başvurmalıdır.

Teşhis nasıl konulur?

Yukarda sayılan bulgulardan birisi ile hekime başvuran hastada hekim muayene bulguları ile de şüphelenir ise;

- Lösemi tanısı tam kan sayımı ve kemik iliği incelemesi ile kısa süre içinde konulabilir.

- Diğer tümörlerde:

- Genellikle öncelikle görüntüleme yöntemleri ve bazı laboratuar testleri yapılır.

- Şüphe devam ediyorsa gerekirse cerrahi müdahale ile ilgili tümör ya tam çıkarılır ya da parça alınarak patolojik inceleme ile teşhis konulur.

Erken teşhis için neler yapılmalıdır?

Kansere özgü bir bulgu yoktur. Çocuklarda kanser saptanması için tarama niteliği taşıyan muayene veya test yoktur, ancak şüphelenilen hastada inceleme yapılır. Bazı Uzakdoğu ülkelerinde sempatik sinir kaynaklı tümörler için tarama testleri yapılmaktadır.

Kanser tedavisi nasıl yapılır?

Kanser tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir:

- Cerrahi tedavi

- İlaç tedavisi (kemoterapi)

- Radyoterapi

- Destek tedavisi

- Tedavinin yan etkilerine yönelik tedavi

- Koruyucu tedavi

- Psikolojik tedavi

Tedavi süresi ne kadardır?

Tedavi süresi teşhis konulan hastalığın cinsine göre değişkenlik göstermekle birlikte 6 ay-2 yıl arasında değişen tedaviler uygulanır.

Tedavinin başarı şansı nedir?

Çocukluk yaş grubu kanserlerinde bugün için 5 yıllık yaşama şansı %20 civarındadır. Bu hastalığın cinsine ve tanı konulduğu andaki yayılma derecesine bağlıdır. Bu nedenle kanser şüphesi olan hastalarda bir an önce tanıya giderek tedaviye başlamak hedeflenmelidir.

Hastalığın tekrarlama riski nedir?

Tedavi ile kontrol altına alınmış ve tedavisi tamamlanarak kesilmiş hastalarda, hastalığın tekrarlama riski ilk yıl için en fazladır. Bu nedenle tedavisi bitmiş hastalar, hastalığın tekrarlama şansı ve tedavinin geç yan etkileri açısından düzenli aralıklarla izlenmeleri gereklidir.

Hiç yorum yok: