12 Aralık 2007 Çarşamba
Zayıflama çayı, kilo vermek için mucize ilaç
Metabolizmayı dengeleyici olarak, kiloyu düzenleyen, kişiyi rahatlatan, sağlıklı ve genç kalmasına yardımcı olan bir çaydır. Genel metabolizma üzerinde dengeleyici etki yaparak kiloyu normalleştirir. Yağlanmaya yatkın olan ve zayıflamak isteyen kişilere uygun bir bitki çayıdır.
Kullanılması gereken bitkiler:
15g Barutağacı kabuğu*, Frangula alnus
10g Kuşburnu
15g Tang**, bir tür deniz yosunu, Fucus vesicolusus
8g Ebegümeci yaprağı
15g Böğürtlen yaprağı
15g Ahududu yaprağı
10g Funda, çiçek ve yaprak, Calluna vulgaris
7g Isırganotu yaprağı
3g Sarı Kantaron, çiçek, yaprak ve sap, Hypericum perforatum
2g Çivanperçemi çiçeği
(Deniz yosununun yerine, yine iyot içerikli orman sarmaşığı yaprağı 5g kullanılabilir.
Barut ağacı kabuğu ülkemizde güvenilir bir bitki satıcısından temin edilmelidir.
Zayıflama çayının kullanılışı
İnce kıyılmış bitkiler iyice harmanlanır. Yarım tatlı kaşığı bitki karışımı, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür.
Günde 1 bardak çayla başlanır, 3 bardağa kadar çıkarılır, bu dozaj 6 hafta sürdürülür ve kademeli olarak yine günde 1 bardağa inilir.
Bu çay, normal kiloya ulaşıldıktan sonra da günde 1 bardak olarak sürekli içilebilir. Zayıflama çayının etkisinin arttırılabilmesi için haftada 1-2 sıcak tam banyo alınır ve banyo sonunda tüm bedene tam masaj yaptırılır.
Zayıflık, kilo almak, kilo alma için öneriler
Eğir kökü: Besleyici ve yeterli bir beslenmeye karşın belirgin zayıflığın başlıca nedenlerinden biri de metabolizma bozukluğu olabilir. Bu konuda eğir kökünün iyileştirici güçleri yardımcı olabilir.
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış eğir kökü, bir bardak soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve süzülür. Gün boyunca, her öğünden önce ve sonra birer yudum olmak üzere, günde toplam 6 yudum eğir kökü çayı içilir. Bu miktardan fazla içilmemelidir! Çay, ısıtılmış bir termosta sıcak durumda muhafaza edilebilir.
Eğir kökü tam banyosu: Günlük 6 yudum eğir kökü çayının yanı sıra, arada bir eğir kökü tam banyosu da çok yararlı olabilir.
İnce kıyılmış 200g eğir kökü, 5 litre soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve banyo suyuna eklenir. Kalp bölgesi suyun dışında kalmalıdır. Banyo süresi 20 dakikadır. Süre sonunda kurulanılmadan bir bornoz giyilir ve sıcak yatakta bir saat süreyle ter atılarak dinlenilir.
Soğuk algınlığı tedavisi, boğaz ağrısına karşı
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu yaprağı, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde iki litreye yakın miktarda ısırganotu çayı rahatlıkla içilebilir. Bu amaçla demlenen çay bir termosta sıcak durumda muhafaza edilebilir.
Civanperçemi: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış civanperçemi, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 3-4 bardak taze demlenmiş civanperçemi çayı soğutulmadan yudumlanır.
Ihlamur: Yarım tatlık kaşığı ince kıyılmış ıhlamur, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş ıhlamur çayı, balla tatlandırılarak elden geldiğince sıcak içilir.
Ev reçetesi: 10-15 dakikalık sıcak ayak banyoları yapılır. Su dayanılabilecek kadar sıcak olmalı ve sürekli sıcak su eklenerek soğuması önlenmelidir.
İsveç Şurubu: Soğuk algınlığında, bir kaşığa İsveç Şurubu damlatılır ve açık ağızla şurubun kokusu içe çekilir.
Civanperçemi çayına eklenerek günde 3 çay kaşığı şurup alınır. Öğünlerden yarım saat önce yarısı ve yarım saat sonra öteki yarısı içilen yarım bardak bitki çayına bir çay kaşığı şurup eklenir. Böylece, üç öğünde toplam 3 çay kaşığı İsveç Şurubu içilmiş olur.
Nezle, alerjik nezle, bademcik tedavisi
Başlangıç aşamasındaki nezlenin tedavisinde bazen bir kerelik güçlü bir terleme başarılı olabilir. Bebek nezlesinin belirtileri ise, yüksek ateş, halsizlik, uyku bozuklukları, burun tıkanıklığı, hapşırma ve bazen de kusmadır. Her ne olursa olsun, bebeğin sürekli temiz hava almasının sağlanması gerekir.
İsveç Şurubu: Nezlenin ilk belirtileri görüldüğünde, küçük bir pamuk parçası İsveç Şurubuyla ıslatılır, burun deliğine tutulur ve kokusu derin derin içe çekilir. Şurubun buharı kısa sürede rahatlatır. Ayrıca, koruyucu önlem olarak veya burun mukoza şişliğine ve burun akıntısına karşı, avuç içine alınan suya biraz İsveç Şurubu eklenir ve burunun köküne kadar içe çekilir. Tıkanıklık sona erer ve akıntı durur. Grip zamanlarında ise koruyucu önlem olarak, günde yarım veya bir tatlı kaşığı şurup biraz ılık suyla inceltilerek alınır.
Ev reçetesi: On dakika süreli sıcak ayak banyoları yapılır. Dayanılabilecek sıcaklıkta olan suya azar azar sıcak su eklenerek soğuması önlenir.
Mayıs papatyası: Bir yemek kaşığı dolusu çiçek, bir litre kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve bir havlunun altında papatya buharı solunur. Bu tedavinin başarılı olabilmesi için, buhar solunumunun ardından evden dışarı çıkılmamalıdır.
Diş ağrısı, diş hastalıkları, diş tedavisi
Diş ağrıları genellikle diş çürümesinden kaynaklanır. Şekerli besinlerin kalıntıları dişlere yapışır ve bakteriler için bulunmaz bir beslenme alanı oluşturur. Bu ortamda oluşan asitler dişin mineral yapısını eritir. Bakteriler bir tür görünmez katman oluştururlar. Diş plağı adı verilen bu katman, diş minesine sıkıca yapışır. Diş plağını, fırçalanmamış dişlerde açıkça görülen sarı pasla karıştırmamak gerekir. Diş çürümesi, dişözünün ilk sinirine ulaştığında ağrılar başlar ve diş kökü zarında iltihaplanma oluşur. Bunun sonucu şiş bir yanaktır. Kök zarındaki iltihaplanmanın sonucu ise diş kökünde apse oluşumudur. Zaman geçirilmeden diş doktoruna gidilmesi gerekir. Çünkü bu enfeksiyon, eğer bakteriler kana karışırsa, başka organlara da zarar verebilir.
Mayıs papatyası: Yarım tatlı kaşığı papatya, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca, 3-4 bardak taze demlenmiş papatya çayı soğutulmadan yudumlanır. Ayrıca, ılıklaşmış çayla gün boyunca pek çok kere ağız çalkalanmalıdır.
İsveç Şurubu: Diş ağrılarına karşı bir yemek kaşığı dolusu şurup biraz suyla inceltilerek, elden geldiğince ağızda tutulur(1-3 dakika) ve sonra tükürülür. Ayrıca küçük bir pamuk parçası İsveç Şurubuyla ıslatıldıktan sonra ağrıyan dişin üstüne yatırılabilir. Bu tür İsveç Şurubu kompresleri uzun süre dişetinin üstünde tutulmamalıdır; dişeti tahriş olabilir!
Atkuyruğu: Atkuyruğu çayı, ağız içi ve diş çürümelerinde, dişeti kanaması, dişeti iltihabı, dişeti çekilmesinde ve diş çürümelerinde gargara biçiminde kullanılabilir.
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış atkuyruğu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Sıcak atkuyruğu çayı ile gün boyunca pek çok kere ağız çalkalanır ve gargara yapılır
Burun kanaması, burun boğaz hastalıkları
Çobançantası: Sürekli olan burun kanamaları çobançantası çayı ile tedavi edilebilir.
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış çobançantası, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanır.
Ökseotu: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ökseotu, bir bardak soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve süzülür. Buruna çekilen soğuk çay kan durdurucu etki yapar.
Civanperçemi: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış civanperçemi, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 1 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanır.
Atkuyruğu kompresi: Şiddetli ve sürekli burun kanamalarında soğuk çayla hazırlanan kompresler yardımcı olur.
Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış atkuyruğu, bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Uygun büyüklükte bir bez soğuk çaya batırılır, biraz sıkılır ve burnun üstüne yatırılır.
Boğaz ağrısı, boğaz hastalıkları ve tedavisi
Yapışkanotu / Yoğurtotu: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yapışkanotu veya yoğurtotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Taze demlenmiş ılık çayla gün boyunca pek çok kere derin gargaralar yapılır.
Koyunotu: Koyunotu, tüm boğaz, yutak ve ağız içi iltihaplarına karşı başarıyla kullanılabilir. Öteki kullanım alanları ise, anjin ve gırtlak hastalıklarıdır.
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış koyunotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Sabah ve akşam olmak üzere, günde iki kere, uzun süreli derin gargaralar yapılır.
İsveç Şurubu: Yarım veya bir tatlı kaşığı İsveç Şurubu yarım bardak bitki çayına eklenir ve bu yarım bardak çayın yarısı yemekten yarım saat önce, öteki yarısı ise yarım saat sonra içilir. Yani, üç öğünde toplam olarak 3 kaşık İsveç Şurubu içilmiş olur.
Kansızlık belirtileri, anemi tedavisi
Anemi, hastanın belirgin derecede solgunluğu, uykusuzluğu, sinirliliği, kalp atımının ve solunumun hızlanması veya sinir sisteminde oluşan bazı bozukluklarla kendini belli eder. Anemide giderek artan kan yıkımının bir sonucu olarak, başlangıç aşamasında sarılık ve dalakta şişlik de oluşabilir. Bu durumlara karşı anemi tedavisi uygulanır. Şiddetli akut kanamalarda en güvenilir çözüm kan naklidir. Kronik kanamalarda ise, kanama nedeninin tedavisi gerekir. Demir ve C vitamini açısından zengin besinlerin tüketilmesi yararlı olacaktır(sakatat, bira mayası, darı, ıspanak, ısırganotu, baklagiller, şeftali ve kuru kayısı). Bedensel yorgunluklardan uzak durmak ve bol uyku da çok yararlıdır.
Isırganotu: Kan yaptırıcı etken maddeleri sayesinde ısırganotu anemide bile yardımcı olabilir.
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş ısırganotu çayı soğutulmadan yudumlanır.
Şifalı Bitki Türleri
ŞİFALI BİTKİ | ŞİFALI BİTKİ AÇIKLAMASI |
| |
Acı ağaç | ( kuvasya ağacı ) : Sedefotugillerden; 2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir. İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler vardır. Çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Bu ülkelerde acı ağaç kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır. Hekimlikte; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır. Etkili maddesi "Quassine"dir. Çok acıdır. |
| |
Abdestbozanotu | ( pimpinella saxisfrage) :Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetre kadardır. Kökü akıcıdır. |
| |
Acıbakla | ( Lupine, Lupin, Lupine) :10-100 cm yüksekliğinde, sık tüylü, bir senelik bitkidir. Yaprakları el şeklinde parçalı, uzun saplı, 5-9 yaprakçıklıdır. Çiçekleri dik salkım durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yaprağı kelebek şeklindedir. Yahudi baklası diye de tanınır.Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir. Memleketimizde üç türü bulunmaktadır.- Beyaz yahudi baklası: Beyaz çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yıllık bir bitkidir.- Sarı çiçekli yahudi baklası: Vatanı, Orta ve Güney Avrupa’dır.- Mavi çiçekli yahudi baklası: Vatanı, Akdeniz çevresi memleketleridir. |
| |
Acıçiğdem | ( Herbstzeitlose, Krokus, Colchique, Colchicum, Autumn crocuses) :Boyu 10-30 cm yüksekliğe ulaşan, otsu ve yumrulu bir bitkidir. Sonbaharda morumsu pembe renkli, 6 parçalı çiçekler açar. Yaprak ve meyvaları ise ilkbaharda ortaya çıkar. Sonbaharda çiçek açtığından dolayı halk arasında “güz çiğdemi” olarak da bilinir.Yetiştiği yerler: Türkiye’de pek bulunmaz. Avrupa’nın sulak çayırlarında bol miktarda yetişir. |
| |
Adaçayı | ( salvia officinalis ) :Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir. Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar. Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir. Hafif kafuru kokusu vardır. Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur. |
| |
Adamotu | (Alraunwurzel, Mandragore, Mandrake) :Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitkidir. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir.Türkiye’de yetiştiği yerler: Batı ve Güney Anadolu. |
| |
Adasoğanı | (Scille, Scillae bulbus, Sea onion, Urginea maritima) :Zambakgillerden bir çesit bitkidir. Yaprakları uzun şerit şeklindedir. Çiçekleri yeşil ve beyaz damarlıdır. 2 kilogram kadar olan soğan kısmı, yapraklarının altındadır. Acı ve zehirlidir. 7,5 gram adasoğanı, bir insanı rahatça öldürebilir. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soğanın etli olan orta kısmı, dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getirilir. Çok iyi bilmeden kullanılmamalıdır. |
| |
Ahlat | (Yaban armudu, Piraster, Pirus elaegrifolia, Wild pear-tree, Poirier sauvage) :Gülgillerden, kendi kendine yetişen ve üzerine armut aşılanan bir ağaçtır. Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir. |
| |
Ahududu | (Himbeere, Framboise Common, Rasberry bush) :Ağaç çileği ve sultan böğürtleni olarak tanınır. Haziran-Temmuz ayları arasında beyazımtırak renkli çiçekler açan, 30-150 cm boyunda, çok senelik, dikenli, çalı görünüşünde bir bitkidir. Dağlık mıntıkaların orman ve korularında tesadüf edilir. Gövdesi dallı, dikenli ve yatıktır. Yaprakları 3-5 parçalı, sivri uçlu, yaprak sapı kıvrık dikenlidir. Çiçekleri ekseriya dalların ucunda 5-10 çiçekli salkım halindedirler. Meyvesi etli ve birçok eriksi tipli meyvelerin biraraya gelmesi ile meydana gelmis, küre biçiminde, kırmızı renkli ve güzel kokuludur. Meyveleri temmuz ve agustos aylarında olgunlaşır. Çoğu çesitleri bahçelerde yetiştirilir. Umumiyetle sonbaharda 1-1,5 m aralık bırakılmak suretiyle dikilir. Ahududurar her 6-7 senede bir yenilenmelidir. Türkiye’de; Ege, Marmara, Karadeniz bölgelerinde yetiştişir |
| |
Akasya | ( salkım ağacı) :Baklagillerden; bir çeşit süs ve gölge ağacıdır. Salkım çiçekli ve küçük yapraklıdır. Çiçekleri güzel kokar. Çiçekleri kullanılır. |
| |
Akdiken | (Gemeiner Kreuzdorn, Nerprun Alaterne, Common Buckthorn) :Mayıs-Haziran aylarında, sarı-yeşil renkli, küçük çiçekler açan bodur bir ağaçtır. Orman ve koru kenarlarında bulunur. Dalları karşılıklı, uçları diken halindedir. Yaprakları karşılıklı ve saplıdır. Çiçekler küçük demetler halinde bir araya toplanmıştır. Küre şeklinde ve bezelye büyüklüğündeki meyvası evvela yeşil, olgunlukta morumsu-siyah renk alır.Türkiye’de yetiştiği yerler: Bolu ve Trabzon civarıdır. |
| |
Akkuş ağacı | ( kayınağacı )Kayıngillerden; nemli topraklarda yetişen bir ağaçtır. Meyveleri küçüktür. Yaprakları ilkbahar aylarında toplanıp kurutulur. |
| |
Alıç | ( Ekşimuşmula )Gülgillerden; kırlarda yabani olarak yetişen bir ağaçtır. Meyveleri; küçük muşmulaya benzer, kırmızı renklidir. Tadı mayhoştur. Hekimlikte meyvesi kullanılır. |
| |
Altınbaşak otu | ( solidago officinalis )İdrar tutukluğu, albümin, nefrit, üremi ve sistit tedavisinde kullanılan bir çeşit bitkidir. |
| |
Altınkökü | ( ipeka )Güney Amerika'da yetişen bir bitkidir.Kullanılığı yerler:Az miktarda kullanıldığı takdirde tatlandırıcıdır. Yüksek dozlarda kullanılırsa kusturur, ishal yapar. Müzmin bronşitte ifrazatı artırır. |
| |
Amberkabuğu | ( croton elutheria )Antil adalarında yetişen "liquidamber/sığla ağacı" denilen ağacın kabuğudur. Kabukların dışı kahverengiye yakın gri; içi ise sarıdır. Yandığı zaman hoş bir koku verir. |
| |
Amberbaris | ( kadıntuzluğu )Yabani, çalı şeklinde, sarı çiçekli bir ağaçtır. Kökü acıdır. Yaprakları ve yemişi tatlıdır. Seyrek ormanlarda bulunur. Boyu 2-3 metre arasındadır. Meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır. Meyveleri, kabukları ve kökü kullanılır. |
| |
Anason | (Anis, Anis, Anise)Haziran-Agustos aylarında, beyaz renkli çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliğinde, bir senelik bitki. Gövde dik, silindir biçiminde, içi boş, çok dallı, tüylü ve üstü çizgilidir. Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalb biçimindedir. Çiçekler bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır. Meyveleri armut şeklinde küçük, üzeri tüylü, yeşilimsi sarı renklidir.Başta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetiştirilir. Kültür anasonunun vatanının Anadolu olduğu tahmin edilmektedir. Meyvalarında nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır. Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetistiği yerin şartlarına bağlıdır. Uçucu yağın % 80-90’i anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi şok olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tıpta midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalb çarpıntısı rahatsızlıklarında da etkilidir. Anason yüksek dozda alındığında baş ağrısı, uyuşukluk, görme zorluğu yapar. Daimi kullananlarda anisizm hastalığına sebeb olur. Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede çok faydalıdır. Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazırlanır. Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kaşığı verilir. Büyükler % 1-2’lik çayını günde 2-3 bardak alabilir. Türkiye’de Bütün Anadolu'da yetişir. |
| |
Andızotu | (Atgözü, Kızılağaç, Inula, Inula helenium, Annuèe inule)Bileşikgillerden, nemli yerlerde yetişen, 1 metre kadar sapı olan bir çesit ottur. Yaprakları büyük, yumuşak ve yuvarlaktır. Çiçekleri sarı renkte olup, acı ve kokuludur. Kökü kalındır. Meyveleri küçük, fıstık kozalağına benzer. |
| |
Antepfıstığı | ( Şam fıstığı)Antepfıstığıgiller familyasındandır; Gaziantep havalisinde yetiştirilen, 5-10 metre yüksekliğinde bir ağaç ve bunun meyvesidir. İçeriğinde sabit yağ, sakkaroz ve proteinli maddeler vardır. |
| |
Ararot | ( Maranta nisastası, Arrow-root )Sıcak iklimlerde yetişen "Maranta" adlı kamıştan veya ona benzer başka bitkilerin köklerinden çıkarılan beyaz bir tozdur. Nişastadan daha incedir. Kokusu ve tadı yoktur. |
| |
Ardıç | (Wacholder, Geniévre, Juniper) :Kışın yapraklarını dökmeyen daimi yeşil ağaçlardan. Yaprakları küçük pulsu veya iğne şeklinde olup 1-2 cm uzunluğundadır. Bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir. Ardıç yemişi diye anılan kozalakları dişi ağaçlar üzerinde bulunur. Ardıç türleri kozalaklarının büyüklüğüne, rengine ve özellikle her kozalağın içinde bulunan tohumlarının sayısına göre birbirinden ayırt edilir.Çesitleri ve kullanıldığı yerler: Sıcak iklimlerde ve korunmuş alanlarda ağaç gibi büyümesine karşılık, soğuk bölgelerde çalı manzarasındadırlar. Genel olarak odunu yumuşak ve dayanıklıdır. Kurşun kalem yapılır. Kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanılır. Bütün Kuzey Yarımküre’de yetişen 60 türü vardır. Memleketimizde 8 ardıç türü yetişmekte olup önemlileri şunlardır:- Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus): Trakya ve Anadolu’da yaygındır. Çalı veya küçük bir ağaç şeklindedir. Yaprakları üçlü ve batıcıdır. Kozalakları kırmızımsı olup iki tohumludur. Dallarından elde edilen katranı cilt hastalıklarında kullanılır.- Adi ardıç (Juniperus communis): Memleketimizde Trakya bölgesinde tesadüf edilen çalımsı veya küçük agaçlardandır, yaprakları batıcıdır. Kozalakları mavimsi siyah renkli, üç tohumludur. İdrar söktürücü olarak kullanılır.- Bodur ardıç (Juniperus nana): Memleketimiz dağlarında, özellikle Kuzey Anadolu dağlarında geniş topluluklar meydana getirir. Kozalakları mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.- Kokar ardıç (Juniperus foetidissima): Doğu Akdeniz Bölgesi ağacıdır. Memleketimizin dağlık yerlerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli, kozalakları mavimsi siyah renkli, 1-2 tohumludur. Yapraklar ezildiği zaman fena kokular çıkarır.- Yüksek ardıç (Juniperus excelsa): Memleketimizin dağlık bölgelerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli değildir. Kozalakları mavimsi siyah renkli, 4-6 tohumludur.- Finike ardıcı (Juniperus phoenicea): Batı ve Güney Anadolu’da yetişen çalımsı, bodur ağaçlardandır. Kozalakları kızılımsı kahverengi, 4-9 tohumludur. |
| |
Armut | ( pirus communis ) :Gülgillerden; çiçekleri beyaz bir ağacın meyvesidir. Armut; suluca yumuşak tatlı ve küçük çekirdeklidir. Rengi sarı ile yeşil arasında değişir. Ankara, Mustabey, Çengel, Kumla, Bey olmak üzere birçok çeşidi vardır.Kullanildigi yerler: Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. İdrarı bollaştırır. Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. Yüksek tansiyonu düşürür. Kanı temizler bütün salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir, kabızlığı önler. Sinirleri yatıştırır. Zihni yorgunluğu giderir. Susuzluğu keser. Tükürük ifrazatını artırır. Hamilelerin kusmalarını azaltır. Hazımsızlığı giderir. Mafsal kireçlenmesi, nikris ve romatizmada faydalıdır. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri tavsiye edilir. Yemeklerden önce yenecek olursa daha faydalı olur. |
| |
Arpa | ( hordeum vulgare ) :Buğdaygillerden; taneleri ekmek ve bira yapmakta kullanılan bir bitkidir. Hayvan yemi olarak da verilir. Nişastası boldur. Kavrulup kahveye de karıştırılır.Kullanildigi yerler: İdrar söktürür. Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler. Böbrek ve kum taşlarının dökülmesine yardım eder. Prostat büyümesini önler. Asabi kusmaları durdurur. Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir. Dil iltihaplarını giderir. Temriye ve mayasılda haricen kullanılır. |
| |
Aslanağazı | (Kurtagzı, Tavşandudağı, Anthirinum, Linaire, Muflier) :Türlü renklerde yetişen güzel görünümlü bir bitkidir. Kokusuzdur. Daha ziyade süs bitkisi olarak kullanılır.Kullanildigi yerler: Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir. |