tag:blogger.com,1999:blog-82585352761609286702024-03-13T10:02:50.328-07:00Şifalı Bitkiler Organik bitkilerTeknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.comBlogger213125tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-82184702643053973342008-11-14T00:18:00.001-08:002008-11-14T00:18:30.156-08:00Atkuyruğu Otu<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;">A</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;">tkuyruğu </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;">(<i><span style="color:#000080;">Equisetum arvense</span></i>),<span lang="tr"> </span> <span style="color:#808000;">kırkilitotu</span>, <span style="color:#808000;">zemberekotu</span>, <span style="color:#808000;">çamotu</span>, <span style="color:#808000;">kırkboğum</span>, <span style="color:#808000;">tilkikuyrığu</span> ve <span style="color:#808000;">katırkuyruğu</span> olarak da tanınır. İlkbahar başlangıcında, derinlere kök salmış olan köksaptan, önce spor taşıyıcı kahverengi başak sapları çıkar. Düzgün yapılı küçük çam ağaçlarını andıran 40-50cm boyundaki yeşil yaz kuyruğu ise daha sonra çıkar.<span lang="tr"> </span>Çok yıllık, otsu ve çiçeksiz bitkilerdir. Gövdesi silindir biçiminde, dallı veya dalsız, yeşil veya esmer-yeşil renkli, sert ve içi boştur. Yaprakları çok küçük, pul biçiminde ve sivri uçludur. Spor ile çoğalırlar.Spor keseleri verimli gövdelerinin uçlarında başak şeklinde toplanmışlardır. Türkiye'de 7 kadar türü yetişmektedir. <span style="color:#000080;"> Saponin</span>, %60-70 <span style="color:#000080;">silisilik asit (silica)</span>, <span style="color:#000080;">potasyum tuzları</span>, <span style="color:#000080;">tanen</span> ve az miktarda <span style="color:#000080;"> alkaloitler</span> (<i>palustrin, nikotin ve diğerleri</i>) içerirler. <span style="color:#808000;">Atkuyruğu</span>, tarlalarda, dere kıyılarında ve eğimli arazilerde yetişir. Balçıklı toprakta yetişenleri en şifalı olanlarıdır. Yetiştiği yere göre %60-70 silisik asit içerir ve bu oran onun şifalı etkinliğini arttırır. Doğal olarak, yapay gübre kullanılan tarlalardan toplanılmaması gerekir. Dalları en ince olan atkuyruğu cinsi genellikle ormanlarda ve orman kıyılarında yetişir. Bu cins de şifalıdır. <b>Bataklık, karasuluk yerlerde ve dağlık meralarda </b> (<i><span style="color:#000080;">Equisetum hiemale</span></i>) <b> ise yalnızca dıştan, </b> <span style="color:#000080;"> banyo katkısı (<i>oturma banyosu</i>)</span><b> olarak kullanılmalıdır!</b> Genç sürgünleri yiyen hayvanlarda, kan işemesi ile belirlenen zehirlenmeler görülür. Özellikle sığır ve atlar bu bitkiye karşı duyarlıdır. Kurutma ile zehirlilik etkisi azalmaz. İnsanlarda da aynı şekilde zehirlenme belirtileri görülmektedir. <b>Bu nedenle dikkatle kullanılması ve belirtilen miktarların üzerinde kullanılmaması gereken bir drogdur. Çayı yapılacak bitkilerin, tarlalardan, orman</b> <b> kıyılarından ve dere </b> Çay için toplanacak bitkiler<span lang="tr"> </span> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> (Equisetum</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"><span lang="tr"> <span style="color:#000080;">arvense)</span></span>, 25-60 cm yükseklikte ve sapı 3-6 mm civarında olan türlerdir. Mayıs-Haziran döneminde, henüz canlı yeşil rengini korurken, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İğne yapraklar gövdeden kolayca ayrıldığında kuruma tamamlanmış olur. Yapraklar ovuşturularak saptan ayrılır vebir örgüye serilerek 1-2 gün boyunca tam olarak kurumaya bırakılır. Sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır. </span> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#008000;"><u> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></u></span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"><applet code="fprotate.class" codebase="./" align="left" height="285" width="130"> <param name="rotatoreffect" value="none"> <param name="time" value="60"> <param name="image1" valuetype="ref" value="images/atkuyrugu2.jpg"> </applet></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;">u bitki, özellikle <b> mesane ve böbrek hastalıklarında </b>sağladığı başarılar sayesinde eski çağlardan beri tanınmaktaydı. <span style="color:#808000;">Atkuyruğu</span>, <b> mesane ve böbrek rahatsızlıklarında, taş ve kum</b> <b> rahatsızlıklarında,</b> benzeri bulunamaz ve yeri doldurulamaz bir şifalı bitkidir. <b>Böbrek kumu, böbrek ve mesane taşlarında, </b>sıcak <span style="color:#000080;"> atkuyruğu tam banyolar</span>ı alınır ve aynı zamanda da <span style="color:#000080;"> atkuyruğu çayı</span> içilir ve basınçlı bir biçimde boşaltabilmek için, idrar elden geldiğince tutulur. Taş, bu durumda genellikle düşürülür. <span style="color:#000080;">Atkuyruğu oturma banyoları</span>, dıştan yaptığı etki ile <b> böbreklerin kan dolaşımını yoğunlaştırarak</b>, onların gözler üstündeki basınçların azalmasını ve böylece görme bozukluklarının giderek düzelmesini sağlar. <b>Kaşıntılı egzamalarda, </b>kabuklu, iltihaplı, kılları dökülmüş olsa bile, atkuyruğu kaynama suyu ile yapılan <span style="color:#000080;"> banyolar veya kompresler</span> büyük yardım sağlar. Kaynama suyu ile yapılan yıkamalar ve banyolar, <b>dolamalara, bacaktaki açık yaralara, işleyen eski yaralara, çıbanlara, fistüllere, kıl dibi iltihaplarına karşı başarılıdır. </b>Dinmeyen <b>burun kanamalarında, </b>bitki kaynama suyu soğutulduktan sonra, kompres biçiminde buruna uygulanır. <span style="color:#808000;">Atkuyruğu</span> <span style="color:#000080;"> çıban otu</span> ile eşit karıştırılarak kullanıldığında, kan temizleyici özelliği sayesinde, <b>atardamar sertliğine ve unutk</b>başarılı olacaktır. <b>Kepekli saçlar, </b><span style="color:#808000;">atkuyruğu </span> kaynama suyu ile her gün yıkanır ve saç diplerine zeytinyağı ile friksiyon (ovarak sürme) yapılır. <b> Kepekler kısa sürede yok olacaktır</b>. <span style="color:#000080;"> Binbirdelikotu</span> ile eşit oranda karıştırılarak demlenen <span style="color:#000080;"> atkuyruğu çayı </span> günde 1-2 bardak içilip, akşamları da kuru yemek yendiğinde, <b>yatağa işeme </b>olayı önlenebilir.Bu çay aynı zamanda, <b> bademcik iltihabı, ağız boşluğu ve dişeti kanamalarında ve iltihaplarında, fistüllerde ve polüplerde gargara biçiminde kullanılır. </b>Kadınların <b>beyaz akıntılarında, </b><span style="color:#000080;">atkuyruğu oturma banyoları </span> alınmalıdır</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-52015852000436817962008-11-14T00:17:00.003-08:002008-11-14T00:17:51.732-08:00Koyun Otu<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">K</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">oyunotu </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">(</span><i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Agrimonia Eupatoria</span></i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), yöresel olarak <b>kızılyaprak</b>, <b>kasıkotu</b>, <b>fıtıkotu, kuzu pıtrağı ve eğer otu</b> olarak da bilinir. Güneşli kuru yerlerde, yol ve orman kıyılarında, çimenliklerde, tepelerde ve bayırlarda, ormanların açıklık bölgelerinde ve harabeliklerde yetişir. Küçük sarı çiçekleri, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"><b>sığırkuyruğu</b> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">bitkisinde de olduğu gibi, uzun bir salkımı andırır. Bitkinin tümü yumuşak tüylerle kaplıdır. Iri yaprakları 10 cm kadar uzun ve kenarları dişlidir. </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Arslanpençesi </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ailesinden olan bitkinin boyu 80 cm kadar uzar. Çiçeklenen bitki, Haziran'<span lang="tr"> </span>dan Ağustos'<span lang="tr"> </span>a kadar toplanır. Pek çok bitkide olduğu gibi, onun öyküsü de çok eskilere dayanır. Onu eski Mısırlılar bile tanıyorlardı.</span><span style="font-family:Times New Roman;color:#000000;"><span lang="tr"> </span>B</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">itki, <b>boğaz</b>, <b>ağız boşluğu</b> ve <b>yutak iltihaplarına</b> karşı büyük bir iyileştirme gücüne sahiptir. Onu, <b>anjin </b>ve <b>boğaz hastalıklarında, faranjit, aft</b> ve <b>ağız boşluğu mukoza iltihaplarında</b> da düşünmek gerekir. Meslek gereği olarak <b>çok </b> zorunda olan kişiler, bir önlem olarak, her gün </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">koyunotu </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">bitki çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ile gargara yapmalıdırlar</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">. Bitkinin yaprakları, <b>kansızlıkta </b>ve <b>yaralanmalarda</b> büyük başarı ile kullanılır. Ayrıca, <b>romatizma</b>, <b>lumbago</b>, <b>sindirim zorlukları</b>, <b>karaciğer sertleşmesi</b> <b>(<i>siroz</i>)</b> ve tıkanıklıkları ve <b>dalak hastalıklarında</b> da etkilidir. Günde 2 bardak </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">bitki çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">yeterlidir.</span> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/koyunotu1.jpg" style="float: left;" alt="Koyun Otu - Büyütmek için TIKLAYINIZ" border="0" height="130" width="88" /></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">H</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">erkes, yılda 1 veya 2 kere, </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">koyunotu banyo katkısıyla </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">banyo yapma<span lang="tr">sı önerilir</span>. </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">Koyunotu,</span> </b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> daraltıcı, toplayıcı ve öteki önemli özellikleri nedeniyle, en başta gelen şifalı bitkilerimizdendir. </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">D</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">r. Schirbaum şöyle diyor: <b>"</b>Günde 3 bardak çay bir süre içildiğinde,<b> kalp</b>, <b>mide</b>, <b>bağırsak</b> ve <b>akciğer büyümesini iyileştirir</b>. Ayrıca,<b> böbrek ve mesane rahatsızlıklarını</b> giderir.<b>"<span lang="tr"> </span></b><span lang="tr">(<i>Referans1: M.Treben</i>)</span>. </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Varis</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ve <b>baldır çıbanlarında</b>, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><b>koyunotu merhemi</b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> özellikle önerilir. Hazırlanan merhem günde 3 kez varis ve baldır çıbanlarının üstüne sürülür. <b>Karaciğer rahatsızlıklarında</b>, </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">100 gr koyunotu,</span> </b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"><b>100 gr yoğurtotu </b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ve </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">100 gr </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> hindiba</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> karışımı ile elde edilen çay harmanı kullanılır. Sabah aç karnına 1 bardak ve gün boyunca 2 bardak içilmelidir</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-60363068092770571722008-11-14T00:17:00.001-08:002008-11-14T00:17:13.361-08:00Ekşi Yonca<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">E</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ksi Yonca</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>Oxalis Acetosella</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) ormanların tabanlarını, açık yesil yapraklar<img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/eksiyonca3a.jpg" style="float: right;" alt="Eksi Yonca" border="0" height="340" width="251" />ı ve incecik beyaz çiçekleri ile bir halı gibi kaplar. Gözleri sevindiren bir görüntüdür bu. <b>Eksi yonca kurutulmaz, yalnızca tazeyken kullanılır</b>. </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Mide yanmasına</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, hafif <b>karaciger </b>ve <b>sindirim bozukluklarına</b> iyi gelir. Bu rahatsızlıklara karsı kullanıldıgında , soguk olarak , günde 2 bardak </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">bitki çayı</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><b> </b>içilir . <b>Sarılık</b> ,<b> böbrek iltihabı</b> , <b>egzemalar </b>ve <b>bagırsak kurtlarında</b> bu miktar çay sıcak içilir .</span> <p align="left"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">T</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">aze bitkinin </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"><b>özsuyu</b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> , baslangıç <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/eksiyonca1.jpg" style="float: left;" alt="Eksi Yonca - Büyütmek için TIKLAYINIZ" border="0" height="128" width="73" />durumundaki <b>mide kanseri </b>, habis dahili ve harici <b>çıbanlara</b> önerilir . Taze özsu , meyve sıkacagı kullanılarak elde edilebilir . Her saat bası 3-5 damla , suyla veya bitki çayı ile inceltilerek içilir . Habis harici çıbanlara , bitki özsuyu dogrudan sürülür . <b>Parkinson hastalıgında</b> özsu , her saat basında 3-5 damla ,</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> civanperçemi çayına</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> karıstırılarak alınır ve dıstan da belkemigine sürülür .</span></p>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-83678707318713464042008-11-14T00:16:00.001-08:002008-11-14T00:16:42.835-08:00Ceviz Yaprağı<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">C</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">eviz Ağacı </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">(</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>Junglans Regia</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), daha yapraklanmadan, Mayıs' ta çiçeklenir. Taze yaprakları Haziran' da, kolayca delinebilecek durumdaki meyveleri Haziran ortasında ve olgunları ise Eylül'de toplanır. 25-30 m kadar yüksekliğe ulaşabilen, kışın yaprak döken gösterişli bir ağaçtır. Yapraklar tek tüysü, yaprakçıklar tam kenarlı ve kuvvetli kokuludur. Drog elde etmek için yapraklar Haziran ve Temmuz aylarında toplanır, havadar ve gölgeli bir yere serilerek kurutulur ve ince kıyılarak hava almayan kaplarda saklanır. Ceviz ağacı, Kuzey doğu ve doğu Anadolu' da yabani olarak yetiştiği gibi, bahçelerde de yetiştirilmektedir. Yaprakları </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">tanen</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, eterli uçucu yağ, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">juglan</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> (<i>mantar hastalıklarına karşı etkili</i>), C vitamini ve </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">flavonlar</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> içermektedir.</span> <p align="left"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;"><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/ceviz3.jpg" alt="Ceviz Yaprak ve meyvesi - Büyütmek için TIKLAYINIZ" style="float: left;" border="0" height="147" width="110" />C</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">eviz yaprağının kan durdurucu-sıkıştırıcı (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>astringent</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), kuvvetlendirici (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>tonik</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) ve bağırsak kurtlarını veya solucanlarını düşürücü (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>antihelmintik</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) etkisi vardır. Yaprak çayı, <b>sindirim bozukluklarında</b>, <b>kabızlıkta</b>, <b>iştahsızlıklarda</b> ve <b>kan temizliğinde</b> etkilidir. <b>İştah açıcı</b>, <b>kan şekerini düşürücü</b> ve <b>kuvvet verici</b> etkileri vardır. <b>Deri hastalıklarında</b> antiseptik olarak haricen kullanılır. Ceviz yaprağı kaynatılarak, tüm <b>sıraca </b>(</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>scrofula</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), frengi (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>sifilis</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), egzema (<i>mayasıl</i>), herpes (<i>uçuk</i>) ve<b> raşitik</b> hastalıklarda, <b>kemik çürümesinde</b>, <b>kemik deformasyonunda</b> ve ayrıca,<b> iltihaplı el ve ayak tırnaklarında</b> kullanılabilen çok etkili bir </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">banyo katkısı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> elde edilir. <b>Favus</b> ve <b>uyuz </b>hastalıklarında, hasta bölgeler, taze ceviz yaprağının kaynama suyu ile yıkandığında, kısa sürede düzelme görülecektir. Bu suyla yapılan banyolar, yıkamalar, <b>ergenlik sivilcesine</b>, <b>iltihaplı egzemalara</b>, <b>ayak terine</b> ve <b>kadınların akıntılarına </b>iyi gelir. <b>Ağız boşluğu iltihabı</b>, <b>dişeti</b>, <b>boğaz ve gırtlak</b> hastalıklarında gargara yapılmalıdır.</span></p> <p align="left"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">C</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">eviz yaprağının kaynama suyu banyo suyuna eklendiğinde, <b>donuk kabarcıkları</b> iyileşir. Ceviz yaprağı kaynama suyu, <b>hızlı saç dökülmelerinde</b> de kafa derisine friksiyon (<i>ovarak sürme</i>) yapmakla kullanılır. Bu sıvı ayrıca,<b> kafa bitine</b> karşı da çok etklidir.</span></p> <p align="left"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">H</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">aziran ortasında toplanan cevizlerden,<b> mide</b>, <b>karaciğer</b> ve <b>kanı temizleyen</b>, <b> mide yorgunluğunu</b> ve <b>bağırsak çürüklüğünü gideren</b> çok etkili bir </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">ceviz tentürü</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> elde edilir. Bu tentür, ayrıca <b>kan koyuluğuna </b>karşı da çok yararlıdır.</span></p>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-2743481699946270792008-11-14T00:15:00.000-08:002008-11-14T00:16:05.108-08:00Kore Ginseng - Panax Ginseng<b><span style="font-family:Arial;font-size:180%;">G</span><span style="font-family:Arial;font-size:85%;">inseng</span></b><span style="font-family:Arial;font-size:85%;">’in botanik ismi olan "<span style="color:#000080;"><i>Panax</i></span>", Yunanca "<b>tam iyileşme</b>” anlamına gelen “<span style="color:#000080;">panacea</span>” kelimesinden türetilmiştir. Ginseng’in tüm şifalı bitkiler içerisinde en etkili <span style="color:#000080;"> adaptogen </span>(<i>strese karşı direnci artıran bir ajan</i>) olduğu düşünülür.<span style="color:#000000;"> Ginseng, </span><b> fiziksel aktiviteleri </b>ve <b>vücut direncini artıran</b> bir bitkidir ve <b>fiziksel</b> ve <b>mental</b> (<i>zihinsel</i>) dayanıklılığı artırır. Ginseng’in uzun bir süreden beri, özellikle <b>erkeklerin üretkenliğini</b>, <b>erkeklik hormonu</b> (<span style="color:#000080;"><i>testesteron</i></span>) ve <b>sperm miktarını</b>, <b>cinsel gücünü </b> ve <b>dolaşım sistemlerini </b>(<i>özellikle <b>prostat </b>büyümesine karşı</i>) olumlu bir şekilde etkilediği de bilinmektedir. Ayrıca o, erkeklerde <b>aşırı stres ve yorgunluktan kaynaklanan performans düşüklüğünü</b> de giderebilmektedir<span style="color:#000000;">. Ginseng’in k</span>adınlar üzerindeki <b>beynin hafıza </b> (<i>bellek</i>) <b> merkezlerini uyarıcı</b> etkisinin bulunması ise yenidir. M.S 1. yüzyıla ait bir Çin metnine göre;<span style="color:#000000;"> Ginseng, </span> <b><span style="color:#000000;">zih</span>ni güçlendirici</b>, <b>irfan ve bilgeliği artırıcı </b>bir şifalı bitki olarak tanımlanmakta ve düzenli kullanımının <b>yaşam süresini artıracağı</b> belirtilmektedir. Kore Ginseng (<i><span style="color:#000080;">Panax Ginseng</span></i>)<b> </b>ise Uzakdoğu ülkelerinde 2000 yıldan fazla bir süredir kullanılmakta olan geleneksel şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır. Ayrıca Uzakdoğu insanları arasında gizemli bir bitki olarak büyük bir ün ve şöhrete sahiptir. Çoğu insan <span style="color:#000000;">Ginseng’in</span> <b>kuvvet verici bir tonik</b> ve <b>çeşitli hastalıklara karşı bir koruyucu</b> olduğuna inanmaktadır.</span> <p align="justify"><span style="font-family:Arial;font-size:85%;"> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span></span><b><span style="font-family:Arial;font-size:180%;"><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/ginseng1.jpg" style="float: left;" alt="Ginseng Kökü" border="0" height="198" width="198" />Ç</span></b><span style="font-family:Arial;font-size:85%;">in kaynakları; Panax Ginseng’in <b>kalp</b>, <b>akciğer</b>, <b>sindirim sistemi organları, karaciğer </b>ve <b>böbrekler</b> üzerinde oldukça etkili bir tonik etkisine sahip olduğunu yazmaktadır.O aynı zamanda <b>ruhsal düzeni sağlayıcı</b>, <b>korkuları giderici, gözlere parlaklık ve canlılık verici, zihni açıcı</b>, <b>anlayış yeteneğini, vücut enerjisini </b>ve <b>yaşam süresini artırıcı </b>bir şifalı bitki olarak da belirtilmektedir. Günümüzde, Kore Ginseng sadece Uzakdoğu ülkelerinde kullanılmamakta, aynı zamanda tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Panax Ginseng, diğer ginsenglerden özellikle farklıdır; üretimi 6 yıl sürmekte ve diğer ginsengler 8-9 çeşit faydalı madde içerirken, Panax Ginseng (<i>Kore Ginseng</i>) 22 çeşit faydalı madde (<span style="color:#000080;"><i>ginsenosides</i></span>) içermektedir. Aynı zamanda Kore Ginseng, <b>yaşlanma etkilerini geciktirici</b> <span style="color:#000080;"> anti-oksidant maddeler</span> ve diğer herhangi bir ginseng türünde bulunmayan <span style="color:#000080;">insülin</span> <b> benzeri maddeler </b>de içermektedir. Son yirmi yılda bilimadamlarınca Kore Ginseng’in <b>insan vücudu üzerindeki etkileriyle ilgili araştırmalar</b>, onun vücut üzerinde bir kaç değişik şekilde etki yaptığını bilimsel olarak ortaya koymuştur. <b>Yapılan bu araştırmalara göre;</b></span></p> <p align="left"><b><u><span style="font-family:Arial;font-size:85%;color:#000080;">a) Kore Ginseng’ in Karaciğer Üzerindeki Etkileri:</span></u></b></p> <p align="justify"><span style="font-family:Arial;font-size:85%;"> </span><span style="font-family:Arial;"><span style="font-size:85%;"> <b> </b></span><b><span style="font-size:180%;">K</span></b><span style="font-family:Arial;font-size:85%;">ore Ginseng (<i><span style="color:#000080;">Panax Ginseng</span></i>);<b> karaciğeri</b>, <b>alkol tüketiminin, toksik </b>(<i>zehirli</i>)<b> maddelerin </b>ve <b>çeşitli hastalıkların etkisinden</b> korumaktadır. Deney ve araştırmalar; Kore Ginseng’in vücudun <b>protein</b>, <b>nükleik asit sentezi</b>, <b>karbonhidrat ve yağ metabolizmasını uyardığını</b> göstermiştir. O aynı zamanda vücut tarafından üretilen veya dışardan alınan <b>toksik maddelerin yanmasını</b> ve <b>onların vücuttan atılmasını da hızlandırmaktadır</b>. Bu yüzden Kore Ginseng, <b>karaciğer sağlığını toksik maddeleri hızla dışarıya atarak korumakta </b> ve <b>karaciğer hücrelerinin yenilenmesini</b> kolaylaştırmaktdır.</span></span></p> <p align="left"><b><u><span style="font-family:Arial;font-size:85%;color:#000080;">b) Kore Ginseng’ in Stres Üzerindeki Etkileri:</span></u></b></p> <p align="justify"><span style="font-family:Arial;font-size:85%;"> </span><b><span style="font-family:Arial;font-size:180%;">A</span></b><span style="font-family:Arial;font-size:85%;">raştırmalar, Kore Ginseng’in <b>stresi azaltıcı</b> ve <b>hatta yok edici </b>etkileri olduğunu ortaya koymuştur. O, <b>fiziksel stresi</b> (<i>radyasyon, soğuk ve sıcaktan kaynaklanan</i>), <b>kimyasal stresi </b>(<i>bazı kimyasal maddelerin ve alkol alımından kaynaklanan</i>) ve <b>biyolojik stresi</b> (virüs veya bakterilerden kaynaklanan) gidermektedir. O, <b>zihni güçlendirmekte</b>, <b>radyasyon veya radyasyon </b> (<i>ışın</i>) <b> tedavisinin yol açtığı hücre tahribatını</b> azaltabilmektedir. Bu yüzden <b>radyasyon </b> (<i>ışın</i>) <b> tedavisi gören hastalar için</b> de oldukça faydalıdır.</span></p> <p align="left"><b><u><span style="font-family:Arial;font-size:85%;color:#000080;">c) Kore Ginseng’ in Diğer Etkileri:</span></u></b></p> <p class="Blockquote" style="text-align: justify;"><span style="color: black;" lang="TR"><b><span style="color: black;" lang="TR"><span style="font-family:Arial;font-size:180%;"> S</span></span><span style="font-family:Arial;font-size:85%;"><span style="color: black;">tres</span></span></b><span style="font-family:Arial;font-size:85%;"><span style="color: black;">, <b>depresyon</b> veya diğer sert ve olumsuz koşullar altındaki <b>vücut metabolizmasını koruyan bir tonik etkiye</b> sahiptir. <b>Şeker hastalığının </b>iyileşmesine yardımcı olabilir ve <b>kandaki şeker, lipit ve kolesterol seviyesini düşürür</b>. <b>Tümör</b> hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabilir ve hatta engelleyebilir. <b>Anemiye </b>(<i>kansızlık</i>) <b>karşı iyi gelir</b> ve özellikle kanser hastalarında görülen <b>kandaki bazı eksiklikleri giderebilir</b>. <b>Bağışıklık sistemini</b> güçlendirir ve <b>kalp-damar sistemi üzerinde</b> olumlu etkisi vardır.</span></span></span></p>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-88773928327067049262008-11-14T00:13:00.001-08:002008-11-14T00:13:45.541-08:00Adaçayı<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;">A</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;">daçayı</span></b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> (<span style="color:#000080;"><i>Salvia officinalis</i></span>), <span style="color:#800000;">dişotu</span><span style="color:#000000;"> ve </span><span style="color:#800000;">meryemiye</span><span style="color:#000000;"> adları<applet code="fprotate.class" codebase="./" align="right" height="300" width="172"> <param name="rotatoreffect" value="none"> <param name="time" value="60"> <param name="image1" valuetype="ref" value="images/adacayi2.jpg"> </applet> ile de tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe adaçayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe adaçayı yeti</span>ştirilmektedir. Bir başka cins olan çayır adaçayı (<span style="color:#000080;"><i>Salvia pratensis -Salvia tribola</i></span>), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı <span style="color:#000000;"> uzaklardan seçilebilir. Çayır Adaçayı (<i>Anadolu adaçayı</i>)</span> batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Anadolu adaçayından "<span style="color:#000080;">elma yağı</span>" veya "<span style="color:#000080;">acı elma yağı</span>" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (<i>bahçe</i>) adaçayına benzemektedir. Fakat burada tanıtmaya çalışacağımız <span style="color:#808000;"> </span> <span style="color:#000000;"> bahçe adaçayı (<i>tıbbi adaçayı</i>) ise, şifalılı</span>k bakımından daha etkilidir.</span> <p align="justify"><b><i><u><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#800000;">T</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">oplama/Kurutma:</span></u></i></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havdar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.</span></p> <p align="justify"><b><i><u><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#800000;">B</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">ileşim:</span></u></i></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> Eterli uçucu yağlar, %30 <span style="color:#000080;">Thujon</span>, %5 <span style="color:#000080;">Cineol</span>, <span style="color:#000080;">Linalol</span>, <span style="color:#000080;">Borneol</span>, <span style="color:#000080;">Salven</span>, <span style="color:#000080;">Pinen</span> ve kafur; <span style="color:#000080;">tanenler</span>, <span style="color:#000080;">triterpenoitler</span>, <span style="color:#000080;">flavonlar</span>; <span style="color:#000080;">Östojen</span> benzeri maddeler; reçineli bileşikler içerir.</span></p> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#008000;"><u><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></u></span></b><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;">u bitkinin çiçekleri, <b>gargara ve adaçayı sirkesi </b>yapmak için toplanır (<i>bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir</i>) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. 13. Asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: “<i>Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!</i>" </span></p> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#008000;"><u><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></u></span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"><i><applet code="fprotate.class" codebase="./" align="left" height="130" width="94"> <param name="rotatoreffect" value="none"> <param name="time" value="60"> <param name="url" valuetype="ref" value="images_htm/adacayi1a.htm"> <param name="image1" valuetype="ref" value="images/adacayi1.jpg"> </applet></i></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;">A</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;">daçayının eski çağlarda da ne büyük bir övgü ile anıldığını, çok eski bir şifalı bitki kitabı şöyle anlatıyor: "<i>Kutsal Meryemana, Bebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o z<span style="color:#000000;">aman adaçayı eğilmiş ve Meryemana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yaprak</span>larının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçiştirildikten sonra, saklandığı yerden çıkan Meryemana, tatlı sesi<span style="color:#000000;">yle adaçayına şöyle </span> demiş:</i> <i>Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar</i>!” İşte o zamandan<span style="color:#000000;"> beri adaçayı,</span> insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor. </span></p> <span style="font-family:Times New Roman;color:#000000;"><span style="font-size:100%;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#008000;"><u><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></u></span></b><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#808000;">A</span></b><span style="font-size:100%;">daçayı</span></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> <span style="color:#000080;">sıkça içildiğinde</span> tüm <b>bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır</b></span><span style="color:#808000;"><applet code="fprotate.class" codebase="./" align="right" height="258" width="183"> <param name="rotatoreffect" value="none"> <param name="image1" valuetype="ref" value="images/adacayi3.jpg"> <param name="time" value="50"> </applet> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> <b> ve kötürümlüklerde </b>çok yaralıdır. <b>Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, </b><span style="color:#800000;">lavanta çiçeğinin </span><span style="color:#808000;"> </span>yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden <b>aşırı güçsüzlüğe, </b>canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, adaçayının</span><span style="color:#808000;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (<i>Referans1: M.Treben</i>). Onu <b>kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda,</b> günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içi<span style="color:#000000;">lmelidir.<b> </b>Adaçayı, h</span>asta <b>karaciğeri</b> de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve <b>gazları yok eder. Kan temizleyici </b>etkisi vardır. <b>Solunum organlarını ve mideyi balgamsı</b> <b> salgılardan temizler, iştah açıcıdır. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar. </b>Kramp çözücü etkisi sayesinde,<b> ishalde çok rahatlatıcıdır. Böcek sokmalarında, </b>sokula<span style="color:#000000;">n bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Adaçayı, dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanır. Adaçayı dıştan uygulan</span>dığında (<span style="color:#000080;">Çalkalama ve Gargara</span>), <b>bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız</b></span> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> <b>boşluğu</b> <b>iltihaplanmalarında veya ülserlerinde </b>özellikle önerilir. Eğer <span style="color:#000000;"> zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde </span><b><span style="color:#000000;">bademcik </span> </b>ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere<span style="color:#000000;"> ulaşırlar. Adaçayı, </span> <b><span style="color:#000000;">s</span>allanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına </b>karşı da (<span style="color:#000080;">Çalkalama ve Gargara</span>) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. <b>Sinirli </b>ve <b> yorgun </b>olan kişiler ve <b>dölyatağı </b>(<i>rahim</i>) <b> hastalığı çeken kadınlar </b>arada sırada <span style="color:#000080;">adaçayı oturma banyoları </span>almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, <b>tahriş kaynaklı öksürüklerde</b> de başarılıdır. Şifalı bitki olarak kullanılmasının yanı sıra, adaçayının çok değerli bir baharat olduğunu ve böylece mutfaklara girdiğini de unutmamak gereki</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-64376632367757063862008-11-14T00:12:00.002-08:002008-11-14T00:13:21.429-08:00Ebegümeci<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">K</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">üçük yapraklı ebegümeci</span></b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> (</span><i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Malva Vulgaris</span></i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), çit,yol ve eski <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/ebegumeci3.jpg" style="float: left;" alt="Ebegümeci" border="0" height="132" width="79" />duvar kıyılarında, harabeliklerde, ama yalnızca insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir. Büyük yapraklı ebegümeci (</span><i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Malva Grandfolia</span></i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) ve öteki değişik cinsleri genellikle çiçek ve sebze bahçelerinde yetişir. Anadolu'da 8 Malva türü yetişmekte olup, bunların çiçek ve yaprakları bir ayrım yapılmaksızın "Ebegümeci" olarak kullanılmaktadır. Bu bitkilerin hepsi de yapraklarında, çiçeklerinde ve saplarında (<i>bamyada olduğu gibi</i>) bir sümüksel madde içerirler. Küçük yapraklı bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir. Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar.Bir de yuvarlak meyvesi vardır. Çiçekleri, yaprakları ve sapları, Haziran'dan Eylül'e kadar toplanabilir. Bitki, kurutulduğunda özelliklerinin bir bölümünü yitireceği için, elden geldiğince taze kullanılması gerekir. Ama kurutulmuş bitki yine de kullanılabilir.</span> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/ebegumeci2.jpg" alt="Ebegümeci - Büyütmek için TIKLAYIN" style="float: left;" border="0" height="75" width="114" /><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">E</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">begümeci </span> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> <span style="color:#000080;">çayı</span></span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><span lang="tr"> </span>özellikle <b> mukoza iltihaplarında</b>, <b> gastrit, mesane iltihabı</b>, <b> mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve ağız boşluğu iltihabında</b> olduğu kadar,<b> mide ve bağırsak ülserinde</b> de başarıyla kullanılabilir. Ama bu son iki hastalık için, arpa ile karışık bir çorba hazırlamak gerekmektedir. Önce arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki yaprakları eklenir. Ayrıca, <b>akciğer balgamlanmalarında, bronşiyal nezlede</b>, <b> öksürük ve aşırı ses kısıklığında</b> özellikle önerilir. <b> Gırtlak ve bademcik iltihabı</b> ve <b>ağız kuruluğunda</b> da başarıyla kullanılabilir. Bitki, sümüksel özelliğinin yitirilmemesi için, geceden soğuk suya koyularak demlenmelidir. Günlük kullanım için 2 veya 3 bardak ılıklaştırıp, gün boyunca yudumlanarak içilmelidir. </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Nefes darlığına</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> yol açan <b> akciğer amfizemi</b> bile </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> ebegümeci çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ile iyileştirilebilir. Bu durumda, günde en az 3 bardak çay içilmeli ve süzüldükten sonre geriye kalan yapraklar iyice ısıtılarak bronşların ve akciğerin üstüne geceleyin </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> kompres </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> olarak uygulanmalıdır.<span lang="tr"> </span></span><span style="font-family:Times New Roman;color:#000000;">O</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ldukça ender görülen <b> gözyaşı azlığı</b> durumunda da, gözlere ebegümeci banyosu ve kompresi uygulandığında, çok iyi sonuçlar alınabilir. </span><span style="font-family:Times New Roman;color:#000000;">K</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">aşınan ve yanan <b> yüz alerjilerinde</b> de, yüzü ılık </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> ebegümeci çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ile yıkamak rahatlatıcıdır.</span></p> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><i><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/ebegumeci1.jpg" alt="Ebegümeci - Büyütmek için TIKLAYIN" style="float: left;" border="0" height="93" width="135" /></i><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">E</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">begümeci</span></b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <b> dıştan, </b> kırıklardan veya damar iltihaplarından kaynaklanan <b> yaralarda, çıbanlarda</b>, <b>şiş ayak ve ellerde</b> kullanılır.<span lang="tr"> Kaşınan ve yanan <b>deri alerjilerinde</b> yapılan ebegümeci çayı yıkamaları çok rahatlatıcıdır. </span>Bu durumlarda, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> <span style="color:#000080;">ayak ve el banyoları</span><span style="text-decoration: none;"> </span> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> yapılmalıdır.<i> </i>Gırtlak iltihabını iyileştirmeye ve <b>gırtlak hastalıklarında</b> da başarı sağlayabilir. Bu tür olaylarda, gün boyunca kullanılmak üzere, iki buçuk litre suya geceden bitki eklenerek demlenmeye bırakılır (Bir bardak suya, yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış taze bitki) ve ertesi gün hafifçe ısıtılarak bir termosa doldurulur. Gün boyunca, yudumlanarak 4 bardak çay içilir ve gerisiyle de derin gargaralar yapılır. <b>Gırtlak</b>, <b>ağız boşluğu</b> ve <b> burun kuruluklarında</b> da gün boyunca elden geldiğince sık gargara yapılmalıdır. Özellikle kırsal kesimdeki evlerin çevresinde yetişen </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#808000;"> ebegümeci</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, günümüzde azalmaya yüz tutmuştur. Evleri çamur ve rutubetten korumak ve de güzel bir görünüm kazandırmak amacıyla, çevrelerine beton dökülmektedir. Böylece, bitkinin yaşam alanı daraltılmaktadır. Varlığı için Tanrı'ya edeceğimiz teşekkürlerin hiç bir zaman yeterli olamayacağı, insanlığın bu büyük yardımcısı, ne yazık ki, böylece her geçen gün azalmaktadır</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-32891083141958433652008-11-14T00:12:00.001-08:002008-11-14T00:12:52.675-08:00Altınbaşak<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">A</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ltınbaşak</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>Solidago virgaurea</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), hendeklerde, orman kıyılarında, eğimli çayırlarda ve ağaçları kesilmiş orman bölgelerinde yetişir. Yöresel olarak <b>yahudi otu</b> ve <b>altınasa </b>adıyla da bilinir. Tüylü ve altın sarısı çiçeklerle bezeli sapı 80 cm kadar yükselebilir. Ağustos'da, çiçeklenme başlangıcında, bitki sapının orta bölümünden kesilir. Gölgelik ve havadar bir ortamda yüksek bir yere asılır ve iyice kurumaya bırakılır. Saplarla birlikte çok ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır. </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Eterli uçucu yağlar</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">tanen</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Saponin</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">flavonoids</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ve </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> astringnet principle</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> içerir.<b> İdrar artırıcı</b>, <b>gaz söktürücü </b>ve <b>antiseptik</b> özelliği vardır. Altınbaşak, <b>bağırsak hastalıklarında</b> ve <b> kanamalarında </b>kullanılır. Ama, her şeyden önce <b>böbrek hastalıklarına karşı </b>olağanüstü bir şifalı bitki olarak övülür. Bitkinin çiçekleri ve yaprakları serinletici bir etkiye sahiptir. Bitki, bedendeki fazla sıvıyı atabilme yeteneğine sahip oldugu için, <b>her tür böbrek ve mesane hastalığında</b> önerilir. </span> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /> <applet code="fprotate.class" codebase="./" align="left" height="95" width="73"> <param name="rotatoreffect" value="none"> <param name="time" value="60"> <param name="image1" valuetype="ref" value="images/altinbasak4.jpg"> <param name="url" valuetype="ref" value="images_htm/altinbasak4ak.htm"> </applet> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">İ</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">sviçre'li herbalist Künzle, yazılarında giderek kötüleşen bir böbrek hastalığı çeken 45 yaşlarındaki bir adamdan söz ediyor: "<i>Sonunda böbreklerin birinin alınması gerekmişti. Öteki böbrek te apseli ve gerektiğince çalısamıyordu. İste bu durumda hasta, altınbaşak kürüne basladı. <b>Altınbaşak, </b> </i> </span> <i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> Yoğurtotu </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <b> ve </b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> sarı ballıbaba</span> <b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> eşit karışımı </span> </b></i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><i>ile demlediği çaydan günde 4 bardak içerek 14 gün içerisinde sağlığına yeniden kavuştu</i>." Altınbaşak, <b>böbrek büzülmelerinde</b> ve <b>yapay böbreğe bağlanma zorunluluklarında (Dializ makinesi) </b> bile, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> yoğurtotu</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ve </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> sarı ballıbaba</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ile birlikte etkilidir. Yıllardır iyileştirilemeyen böbrek büzülmesi hastalığı çekmekte olan 52 yasındaki bir adam, ter içinde ve soluk almakta zorlanarak bana (M.Treben) geldi. Her üç bitki karışım çayını içmeye başladıktan 1 hafta kadar sonra belirgin bir biçimde rahatladı. Fakat, tüm bu bitkileri doğadan taze topluyordu. 3 hafta kadar sonra ise hiç bir şikayeti kalmamıştı.</span></p> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /><applet code="fprotate.class" codebase="./" align="left" height="114" width="72"> <param name="rotatoreffect" value="none"> <param name="time" value="60"> <param name="image1" valuetype="ref" value="images/altinbasak3.jpg"> <param name="url" valuetype="ref" value="images_htm/altinbasak3ak.htm"> </applet></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">K</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">işinin tüm ruhsal duyumları böbrekler tarafından karşılanır. Bu nedenle, örneğin, bir<b> </b>yakının ölümünde veya herhangi bir felaket karşısında, en fazla zarara uğrayan organ böbrektir. Altınbaşak, kişinin duygusal yaşamını en iyi düzenleyen bir şifalı bitki olarak kendini kanıtlamıştır. Bu nedenle, <b>düş kırıklıklarında</b> ve <b>ruhsal sıkıntılarda</b> altınbaşak çayı önemle tavsiye edilir. Ağır duygu dalgalanmalarında, bu bitkinin okşayan ve sanki pürüzleri yok eden sevgi dolu bir el gibi, bozuk dengeyi sağlamaktaki başarısını duyumsayabiliriz. Böylesine rahatlatabilen bir bitkinin yakınımızda olduğunu bildiğimiz için, Rabbimize Ne Kadar Şükür etsek azdır.<br /></span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-77554338767130324832008-11-14T00:11:00.001-08:002008-11-14T00:11:47.928-08:00Civanperçemi<b><a name="top"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">C</span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ivanperçemi </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">(</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Achillea millefolium</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">); yöresel olarak </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">akbaşlı</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"> barsamaotu</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">binbiryaprakotu</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">marsamaotu</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">,</span><span style="color:#800000;"> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> beyaz civanperçemi</span></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">,</span> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"> sarı civanperçemi</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#808000;"> </span> </b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ve </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"> kandilçiçeği</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> diye de anılır. Hayatımızdan ayrı düşünemeyeceğimiz bir şifalı bitkidir. Türkiye'de 40 kadar </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> civanperçemi</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#808000;"> </span> </b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> türü bulunmakta ve bunların birçoğu kullanılmaktadır. Türlerine göre 5-100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı, çiçekleri ; beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı rengindedir. Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Mavimtrak renkli bir uçucu yağ taşır. Bu uçucu yağda </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> azulen</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">,</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> limonen</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> sineol</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> borneol</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> pinenler</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> seskiterenler</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> vardır. Bitki çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının kenarlarında kümeler halinde yetişir. Güneşli havalarda çevresine aromalı keskin bir koku yayar. Aslında çiçekleri, güneşin en etkili olduğu saatlerde toplamak gerekir, çünkü o sıralarda eterli yağları ve şifalı gücü doruk noktasında olur. (<i>Referans2: Prof. Dr.Turhan Baytop</i>)</span> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;"><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/civanpercemi-sari.jpg" style="float: left;" alt="Civanperçemi" border="0" height="189" width="188" />Ü</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">nlü herbalist Kneipp, bir yazısında şöyle diyor (<i>Referans1: M.Treben</i>): "<i>Arada bir</i></span> <i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">civanperçemi çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> içmiş olsalar, kadınlar pek çok problemle hiç karşılaşmazlardı!</span></i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">". <b>Adet kanamaları </b>düzensiz bir genç kız olsun, <b>menopoz dönemindeki</b> veya sonrasında olgun bir kadın olsun, tüm kadınlar için arada sırada civanperçemi çayı içmek çok önemlidir. </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> Civanperçemi,</span> </b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> akla gelebilecek tüm konularda, <b>dölyatağını </b> (<i>rahim</i>) en iyi biçimde etkiler.</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><b> Y</b></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">umurtalık iltihaplanmasında</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> alınmaya başlanan </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">civanperçemi oturma</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><b> </b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">banyolarının</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ağrılar kesilir ve iltihap yavaş yavaş gerilemeye başlar. Bu banyolar aynı zamanda, yaşlı kişilerin ve çocukların <b>yatağa işeme</b> problemlerine karşı ve <b>dölyatağı </b> (<i>rahim</i>) <b> akıntılarında</b> da başarılı olabilir. Bu durumlarda ayrıca günde 2 bardak </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">civanperçemi çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> da içmek gerekir. <b>Miyomlar</b> da (<i>Kas yapılı urlar</i>), doktor kontrolünün olumlu bir sonuç vermesine kadar, uzunca bir süre her gün civanperçemi </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">oturma banyoları </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">alındığında yok olabilirler. (<i>Referans1: M.Treben</i>). </span> <b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Menopoz döneminde</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> de kadınlar sık sık </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">civanperçemi çayını</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> anımsamalıdırlar. Bu durumda, iç huzursuzlukları ve daha başka rahatsızlıklarla karşılaşmayacaklardır. (<i>Referans1: M.Treben</i>) </span></p> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;color:#000000;"><span style="font-size:100%;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><b><span style="font-size:180%;">C</span><span style="font-size:100%;">ivanperçemi </span></b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">oturma banyoları </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">da sağlık için çok yararlıdır. Kol ve bacaklardaki <b>sinir iltihaplanmalarında</b>, civanperçemi katkısıyla yapılacak kol ve bacak banyoları çok rahatlatıcıdır. Fakat, bitki öğle güneşinde toplanmalıdır.</span></p> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">D</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">r. Lutze</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, civanperçemini şu hastalıklara öneriyor: (<i>Referans1: M.Treben</i>)</span></p> <ul><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">K</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">anın kafaya sancılı biçimde basıncı</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">aş dönmesi</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ulantı</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">G</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">öz sulanması eşliğindeki göz rahatsızlıkları</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">G</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">öz sancıları</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">urun kanaması</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">H</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ava şartlarından kaynaklanan migren krizi</span> </p></li></ul> <p align="left"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;"><b><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" />D</b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">üzenli olarak içilen </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">bitki çayı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ile <b>migren</b> tümüyle iyileşebilir. Bedeni temizleyici etkisi sayesinde, yıllar boyu yer etmiş hastalıkları bedenimizden dışarı atabiliriz. </span><span style="font-size:100%;"><b>Civanperçeminin </b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> en iyi biçimde ve doğrudan <b>kemik iliğini etkilediğini </b>ve orada kan üretimini düzene soktuğunu özellikle belirtmek gerekir. Bu gücü sayesinde bitki, <b>kemik iliği hastalıklarında</b>,</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">çay kürleri</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">,</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> banyolar</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ve </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> tentür</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> kullanımı yolu ile yardımcı olabilir. <b>Mide kanamalarında</b> ve <b>basur </b>(</span><i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">hemoroid</span></i><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">)<b> kanamalarında </b>olduğu kadar, <b>mide basıncı</b> ve <b>mide yanmalarına</b> karşı bitki çayı çok kısa sürede başarı sağlayabilir. <b>Soğuk algınlıklarında</b>, <b>sırt veya romatizma ağrılarında</b> bitki çayı elden geldiğince sıcak olarak içilmelidir. Bitki çayı <b>böbreklerin düzenli çalışmasını</b> sağlar, <b>iştahsızlığı</b> giderir, gazları ve mide kramplarını, karaciğer düzensizliklerini, mide ve bağırsak kanalı iltihaplarını iyileştirmeye yardım eder ve bağırsak beze çalışmalarını düzenleyerek, <b>dışkılamayı kolaylaştırır</b>. Kan dolaşımına ve damar kramplarına karşı çok etkili olduğu için </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">bitki çayını</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#008000;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><b>koroner yetmezliğinde</b> de önerilebilir. Rahatsız edici <b>vajinal kaşıntılar</b>, bitkinin kaynama suyu ile yapılan </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">yıkama ve oturma banyoları</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> sayesinde yok olabilirler. </span><b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> Civanperçemi çiçeklerinden</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, <b>basura karşı</b> etkili bir </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">merhem </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">hazırlanabilir. (<i>Referans1: M.Treben</i></span></p>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-35733802181909722982008-11-13T23:41:00.000-08:002008-11-14T00:11:00.527-08:00Çuha Çiçeği Yağı - E.Primrose Oil<b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">Ç</span><span style="color:#000000;">uha Çiçeği</span></b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;"> (<span style="color:#000080;"><i>Oenethera biennis</i></span>) çeşitli alt türleri olan önemli bir bitkidir. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yetişir. Bitkinin Türkçe ismi ile ilgili ayrıntılı açıklama için <span style="color:#000080;">TIKLAYINIZ</span>. Bitki ve kökü eskiden beri kullanılagelmiştir. Bununla beraber tohumundan elde edilen ve <b>Gamma-Linolenik Asit</b> (<span style="color:#000080;">GLA</span>) içeren yağının kullanımı yenidir.<span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#800000;">Çuha Çiçeği Yağı</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> (<i>Evening Primrose Oil</i>), tohumlarının preslenmesi sonucu elde edilmiş tamamen doğal bir üründür. % 9.5 oranında </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Gamma -Linolenik Asit (GLA)</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">, </span><span style="color:#000000;">% 72 oranında </span><span style="color:#000080;">omega-6 (<i>Linoleik Asit</i>)</span><span style="color:#000000;">, % 8 oranında </span><span style="color:#000080;">omega-9 (<i>Oleik Asit</i>)</span><span style="color:#000000;">, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">potasyum </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> ve </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> magnezyum</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> içerir. </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">GLA</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> önemli yağ asitlerinden biridir.</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"> </span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">GLA </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> sağlık için gereklidir</span></b> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> çünkü vücuttaki bütün organları kontrol eden ve hormonlara benzer etki gösteren bileşiklerin (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Prostoglandin-PGS</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) üretiminde kullanılır. Bu bileşikler özellikle <b> kalp, dolaşım, deri ve savunma sisteminde </b> etkilidir. Ek olarak, </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><b>GLA</b> </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">hücre zarının (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>cell membrane</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) önemli bir bileşenidir. </span></span> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;"> </span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">azı yiyecekler, temel yağ asitleri metabolizmasıyla ilgili enzimleri engeller. Aşağıda belirtilen durumlarda veya hastalıklarda da </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">delta-6-desaturaz</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> denen enzimin etkisi azalmaktadır. Bu enzim (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;"><i>delta-6-desaturaz</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), beslenme yoluyla alınan linoleik asidin (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">LA</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">), gamma-linolenik aside (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">GLA</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) dönüşmesini sağlayan önemli bir enzimdir.</span></p> <ul><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Doymuş yağlardan zengin diyet (Aşırı hayvansal yağ kullanımı)</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Kolesterolden zengin diyet (Aşırı proteinli yiyecek tüketimi)<img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/cuha43.jpg" alt="Evening Primrose (Aksam Çuha Çiçegi) - Büyütmek için TIKLAYINIZ" style="float: right;" border="0" height="113" width="79" /></span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Aşırı alkol alımı</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Çinko eksikliği</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Stres, umutsuzluk ve çaresizlik duyguları (Stres hormonu </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Cortisol </span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> düzeyini artırır.)</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Viral enfeksiyonlar (Bulaşıcı hastalıklar)</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Radyasyon </span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Kanser</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Yaşlılık</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">Şeker hastalığı</span></li><li><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">MS hastalığı</span></li></ul> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"> <img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></span><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000000;">G</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">LA vücutta bir dizi reaksiyonla Prostaglandin 'e (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">PGE<sub>1</sub></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) dönüştürülür. Prostaglandin' ler hücre fonksiyonlarının düzenlenmesinde hayati öneme haizdir. Hormonlara benzerler fakat etkileri daha bölgesel ve ömürleri daha kısadır. Yukarıdaki durumlarda dışardan (<i>beslenme yoluyla</i>) GLA alınması hem vücudun GLA gereksinimini karşılar hem de eğer varsa besin alerjisi belirtilerini de azaltabilir.</span></p> <p align="left"><b><i><span style="color:#000000;"> <u><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/leaf.jpg" border="0" height="40" width="35" /></u></span></i><u><span style="font-family:Times New Roman;font-size:180%;color:#000080;">Ç</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">uha Çiçeği Yağı 'nın Faydaları ve Kullanım Alanları:</span></u></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;"><img src="http://www.bitkisel-tedavi.com/images/cuha46a.jpg" style="float: right;" alt="Evening Primrose - Aksam Çuha Çiçegi" border="0" height="332" width="252" /></span></p> <ul><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ağışıklık sistemini güçlendirir.</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">B</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ayanların özel günlerindeki baş ve karın ağrılarının (</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">P<i>MS ağrıları ve mensturel kramplar</i></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">) giderilmesine yardım eder.</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">H</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">anımlardaki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalı olabilir.</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">M</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">enopoz semptomlarını azaltıcı etkisi vardır.</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">E</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">gzema ve sedef hastalarının ciltlerini sağlıklı bir görünüme kavuşturmaya yardımcı olabilir. (Günde:3x2 softgel)</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">Ç</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">inko (<i>mineral</i>) ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini (<i>Akne</i>) iyileştirebilir.</span> </p></li><li> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;"><b>A</b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">şırı alkol ve sigara kullanımı sonucu oluşan toksik (<i>zehirli</i>) etkileri azaltır.(</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Anti-oksidant etki</span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">)</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">Y</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">aşlılık etkilerinin geciktirilmesine faydalıdır. (<i>Anti-aging etki</i>)</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">R</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">omatizma ve mafsal (<i>eklem</i>) iltihabı ağrılarının azaltılmasına yardımcı olabilir.</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">K</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">ireçlenme sonucu meydana gelen bel, sırt, diz, omuz ve boyun ağrılarına karşı faydalı olabilir.</span> </p></li><li> <p align="justify"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;"><b>Y</b></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">orgunluğu azaltmak ve çalışma isteğinizi artırmak için yararlıdır.</span> </p></li><li> <p align="justify"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#000000;">G</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000000;">üçsüz ve kırılgan tırnakları güçlendirir</span></p></li></ul>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-140516223089747482008-05-25T11:25:00.000-07:002008-05-25T11:26:59.551-07:00Bitkisel tadaviASTIM<br />Sogan : Sarimsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bilesimleri atardamarlarin zarar görmesini önler. Sogan; kemik erimesine de iyi geliyor.<br />ADET SANCISI<br />Muz : Içerdigi yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadinlarin adet dönemi sancilarini büyük oranda azaltir. Dogal bir agri kesici gibidir.<br />Tarçin : Koli basilinin üremesini önler. Limon çayina balla birlikte eklenerek içildiginde hem bogaz agrilarina hem de adet dönemi sancilarina iyi gelir.<br />BAGIRSAK<br />Elma : Protein, vitamin ve dogal kimyasallar sayesinde sindirime yardimci olur. Sindirimi kolaylastirir. Bagirsak sorunlari çeken kisiler için dengeleyici ve normallestirici besin olarak nitelenirler.<br />BAS AGRISI<br />Nane : Nane çayi bas agrilarini dindirmek için birebirdir. Içerdigi mentol ve mentol dogal yaglari sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir.<br />Biberiye : Kimyasal içerikleri sayesinde dogal bir agri kesici görevi görür.<br />Çikolata : Dogal antidepresan özelligi vardir. Çikolata magnezyum ve demir içerir. Sinirleri gevsetici özelligi sayesinde bas agrisini dindirir.<br />CILT SORUNLARI<br />Papatya : Bitkisel yag ve kimyasallar içerir. Çay olarak içildiginde sindirime yardimci olur, karin agrilarini dindirir. Sicak bir banyonun ardindan hazirlanacak papatya çayi torbalari, egzamanin neden oldugu kasinti ve yanmalari alir.<br />Aci pul biber : Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adli kimyasal madde zona hastaliginin neden oldugu agrilari dindirmek için yapilan kremlerde kullanilir.<br />Portakal suyu : Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacinizin tamamini karsilar. Içindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasini, kirisikliklarin meydana gelmesi önler.<br />Portakal yagi : Susam yagiyla karistirilarak da iyi bir cilt yagi elde edilir. Selüloitli bölgelere portakal yagiyla masaj yapilmasi tavsiye edilir.<br />ÇÖLYAK HASTALIGI<br />Kestane : Önemli bir enerji kaynagidir. Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastalari için bugday içermeyen un kaynagi olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir.<br />DEPRESYON<br />Avokado : Sindirimi çok rahat olan bu meyveyi özellikle yeni dogmus bebeklerin ilk mamasi olarak tavsiye ederiz. Içerdigi E vitamini kalbe iyi gelir, yüksek potasyum da dinç tutar ve insani depresyona sokan uyusukluluk ve rahatligi üzerinden atar. Vücudun kolesterol oranini ayarlar. Teninizin sürekli hücre yenilemesine neden olur.<br />(Zayiflamak isteyenler Yag orani yüksek olan avokadoyu yememenizi öneririz.)<br />Çikolata : Sütlü çikolatalari tercih edin. Çünkü içerdigi kakao yagi, magnezyum, E vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik rahatlik saglamasina yardimci olur. Migreni olanlar çikolatadan uzak durmalidir.<br />Istiridye : Içindeki demir, sperm sayisini ve insanin seks gücünü artirir. A, B12 ve C vitaminleri içerir. Beyin için en faydali yiyecek olan istiridye, enerji verir.<br />(Dikkat: Kolesterol orani birçok baligin iki katidir.)<br />Patates : Bir patates, bir kisinin bir gün içinde almasi gereken C vitaminini içerir. Beyindeki serotonin adli kimyasal maddenin kendisini yenilemesini saglar.<br />DIS<br />Ekmek : Sekerli yiyecek yenildiginde içindeki asitler dislere her 20 dakikada bir saldirir. Ekmek, disleri korur. Gün boyunca 6 ila 11 dilim ekmek yiyin.<br />Meyve : (Her çesit) Günde 2 ila 4 ögün meyve tüketin.)<br />Sebze : (Her çesit) Günde 3 ila 5 ögün tüketin.)<br />Yogurt veya beyaz peynir : Eger yemek arasi atistirirken dis sagliginizi düsünüyorsaniz, kalsiyum deposu olan bu iki yiyecegi tercih edin.<br />Muz : Yüksek miktarda karbonhidrat içerir. Zengin bir potasyum kaynagidir. Bu mineral kalbin düzenli çalismasini ve tansiyonun düzenli olmasini saglar.<br />DIYABET<br />Kuru fasulye : Lif açisindan zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltir. Içerdigi karbonhidratlari vücudun sekere dönüstürmesi uzun sürer.<br />Mercimek : B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranini düsürür. Diyabet ve kalp hastalari için iyi bir besindir.<br />FELÇ<br />Turunçgiller : C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adli antioksidanlar sayesinde atardamarlarin, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal içerdigi folik asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde saglikli alyuvar hücrelerinin çogalmasina neden oluyor.<br />Hamsi : Kolesterolü düsüren ve kan pihtilasmasini önleyen Omega-3 bol bol var.<br />GÖZ<br />Misir : Zeaksantin adli bir bitkisel bilesim içerir. Bu madde yasa bagli olarak gelisen görme bozukluklarini azaltir.<br />Ispanak : Antioksidan özelligi tasiyan A vitaminine dönüsen betakaroten içerir. Saglikli gözler için gereklidir. Katarakt ve diger göz tabakalarinin bozulmasina karsi lutein maddesi de içerir. Pisirdikten sonra hemen tüketin; Beklediginde yararli maddeler toksik maddelere dönüsebilir.<br />GRIP<br />Satsuma : (Küçük portakal) Içerdigi folik asit ve C vitamini sayesinde öksürügü ve kanli tükürükleri keser. Ayrica kan pihtilasmasina karsi en etkin dogal yiyecek oldugu için ileri yaslarda felç ya da kalp krizi riskini de azaltir.<br />Tarçin : Yemeklere girmis olabilecek E-coli bakterisinin vücutta yayilmasini engeller. Mideyi düzene sokar. Kusmayi engeller. Hatta bal ya da limon suyuyla birlikte alindiginda bogazdaki yanmalari keser.<br />Hardal : Içindeki singrin maddesi, midenin gaz çikarmasina yardimci olur. Sindirim sistemini düzenler, mide agrilarini giderir.1/2 çay kasigi alinmalidir.<br />GUT (DAMLA HASTALIGI)<br />Hamsi : Omega-3 yagi açisindan çok zengindir. Kolesterol seviyesini düsürür. Kanin pihtilasmasini önleyerek damar tikanikligi, kalp krizi ve felç geçirme riskini düsürür. Haftada en az 1 kez yemek gerekir. Kalp hastalari için bu miktar haftada 3-4 porsiyon olmalidir.<br />HAMILELIK<br />Enginar : Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir. Düsük yag orani, sindirimi kolaylastirici etkisi, antioksidan özellikleri sayesinde anne adayi ve bebegin sagligina önemli faydalari vardir.<br />Bögürtlen : E vitamini içerir. Vücuttaki zararli atiklarin temizlenmesini saglar. C vitamini boldur. Cenini korur.<br />HEMOROID (BASUR)<br />Hindistan cevizi : Içerdigi myristin adli madde kusmayi engeller, basur için birebirdir. (Dikkat! Fazlasi basur için tehlikelidir.)<br />IDRAR VE BÖBREK<br />Pancar : Böbrekleri çalistirir. Önemli bir potasyum kaynagidir. Vücuttaki tuz oranini dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarinin çalismasini destekler.<br />Kavun : Orta boy bir kavunun yarisi, günlük C vitamini ihtiyacini tamamen karsilar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatir. Yüksek miktarda su ve düsük miktarda kalori içerir.<br />IDRAR YOLLARI<br />Nane : Idrar söktürücü özellige sahiptir. Içerdigi mentol, midenin normal islevini görmesine neden olur. Vücuda giren grip mikrobunakarsi savastigi gibi, ileri yaslarda ülsere yakalanma riskini de azaltir. Sabahlari mide bulantisini keser. Nane çayi, bas agrisi, stres gibi hastaliklarin yani sira mide yanmasina da bire birdir. Nane çayini aç karnina degil, tok karnina içiniz.<br />Elma : Içindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalidir. Kolesterolü düsürür, sindirim sistemini düzenler ve idrar ve hacet yollarindaki sorunlari giderir.<br />Kepekli ekmek : B3 vitamini, demir, potasyum ve folik asit içerir. Çok fazlasi idrar yollarina zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir.<br />KALP<br />Bezelye : Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemegi yiyen bir erkegin, yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan bezelye, kalp için de çok önemli.<br />Kepekli Ekmek : Kalp hastaliklariyla bagirsak kanseri için faydalidir. Günde 12 gramdan fazlasi kisiye göre zararli olabilir.<br />Kiraz : 100 graminda 40 kalori bulunuyor. Içerdigi ellegic asit, vücudu kansere karsi korurken, kiraz kalp damarlarindaki normal bir kan dolasimini saglar. Çok kiraz yenmesi, gut hastaligina yakalanma riskini de düsürür. Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor.<br />Çikolata : E vitamini, magnezyum ve demir; Kalp hastaliklarina yakalanma riskini düsürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin.<br />Elma : Günde 5 adet yiyin.<br />Misir Gevregi : Günde 1 tabak yeterli.<br />Salatalik : Diyet yapanlarin en büyük yardimcisi olan salatalik, kolesterolü düsürür. Kalbi güçlendirir. Salatayi soymadan yiyin, Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabugu ile derisi arasinda bulunuyor.<br />Yumurta : Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli özelligi, kolesterol oranini düzenleyen lesitin maddesi içermesi. Tavada az yagda pisirilmis yumurtayi tavsiye ederiz.<br />Sarimsak : Mutfaginizdan eksik etmeyin. En az 1000 dogal tedavide kullanan sarimsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolasimindan kalp hastaliklarina kadar her seye yarali.Ancak hamileler dikkat olmali.Asiri sarimsak da kalp yanmalari ve çarpintilarina yol açar.Günde bir dis yeter.<br />Humus : E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranini da ayarlar.<br />Kavun : Bir kavunun yarisi insan vücudunun günlük C vitamininin ihtiyacinin tamamini, A vitaminin de yüzde 15'ini karsilar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarinin diyetlerinde sikça kullanilan bir meyvedir.<br />Süt : Tam bir kalsiyum, protein, folik asit, A,E ve D vitaminleriyle fosfor deposu. Çocuk, genç ve hamilelerin günde en az yarim litre süt içmesi gerekiyor.<br />Seftali : Bir seftali, günlük C vitamini ihtiyacinizin yarisini karsilar. Sindirimi kolay olan meyvanin koyu renklilerini tercih edin. Çünkü kabuguna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karsi faydalidir.<br />Pirinç : E ve B12 ve B vitaminleri ve potasyum içerir. Özellikle kolon ve bagirsak kanserlerine karsi faydalidir. Kolesterolü düsürdügünden kalbe iyi gelir.<br />Tuz : Vücuttaki kan dolasimini ve sinir sistemini düzenler. Mide kanseri, kemik erimesi, kalp sorunlarina bire birdir. Ingiliz Saglik Bakanligi, halkina günde 9 gram tuzun kafi oldugunu, asirisinin vücuda zarar verecegini açikladi.<br />Çay : Günde 2 bardak içilen çayla,4 elma,5 sogan,7 portakal yemis gibi kalp dostu antioksidan madde almis olursunuz. Ingilizler, özellikle çocuklarin haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor.<br />Ton Baligi : Kolesterol ve tansiyonu düzenler. Anemi hastaligina karsi D ve B12 vitamini içerir. Birçok kansere karsi vücudu içerdigi nikotinik asitle korur. Bir konserve ton baligi vücudun D vitamini ihtiyacinin tamamini karsiliyor.<br />Hindi Eti : 125 grami, vücudun günlük folik asit ihtiyacini karsilar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardimci olur.<br />Karpuz : Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacinizin %80'nini karsilarsiniz. Içerdigi potasyum, kan dolasimini saglar.<br />KANSER<br />Kayisi : Antioksidan olan betakaroten açisindan zengindir. Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldirarak kansere karsi koruyucu etkisi vardir. Lifli oldugu için bagirsaklari koruyucudur.<br />Tahillar : Arpa, misir, bugday, yulaf gibi tahillar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atilmasi sürecini hizlandirir. Tahil agirlikli bir beslenme rejimi, bagirsak kanseri riskini yari yariya azaltiyor.<br />Fasulye : Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastaligi ve kanseri önleyen antioksidanlar açisindan zengindir. Ayrica B vitamini seks hormonlarini kuvvetlendirir.<br />Pancar : Demir ve folik asit açisindan zengin olan pancar eski çagladan beri kan hastaliklarinin tedavisinde kullanilmaktadir. Amerikali uzmanlar pancar suyunun sarilik tedavisinde de etkili oldugunu belirtiyor.<br />Lahana : Kanserli hücrelerin çogalmasini önleyen karoten maddesi içerir.<br />Havuç : Tam 40 arastirma havuç tüketimi arttikça kanser riskinin azaldigini ortaya koymustur. Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açisindan zengin olusudur.<br />Nohut : Yag düzeyi düsük ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakir, manganez, betakaroten ve folik asit açisindan zengindir. Gögüs kanserine karsi korur.<br />Incir : Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardimci olur. Eski çaglarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanilan incir, modern tip tarafindan da kansere karsi koruyucu olarak öneriliyor.<br />Sarimsak : Bagisiklik sistemini güçlendirdigi ve kansere, yüksek kolesterole, kalp ve dolasim sistemi hastaliklarina karsi koruyucu etkisi vardir.<br />Findik : Kalp krizine karsi koruyucu olan E vitamini açisindan zengin bir besindir. Her gün yenilen bir avuç findik kansere ve kirisikliklara karsi koruyucudur.<br />Mercimek : B vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum içerir. Lifli özelligi kandaki kolesterol oranini düsürür. Seker ve kalp hastalari için yararlidir.<br />Zeytinyagi : Içindeki omega yag asitleri, kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelligi olan E vitamini açisindan da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaslanmaya karsi beyni koruyucu etkiye sahiptir.<br />Sogan : Bagisiklik sistemini güçlendirir. Içerdigi allicin ve sülfür; mide ve bagirsak kanserine karsi koruyucu etkiye sahiptir. Son arastirmalar kemik erimesine karsi, peynir ve sütten daha etkili oldugunu göstermistir.<br />Seftali : Teki bile insanin C vitamini ihtiyacinin %50,sini karsilayabilir. Sindirimi kolaydir. Kansere ve kalp krizine karsi koruyucu olan betakaroten açisindan da zengindir. Bir tanesinde 33 kalori vardir.<br />Pirinç : Pirinç mükemmel bir enerji kaynagidir. E ve B vitaminleri açisindan zengindir. Bagirsak kanserine karsi koruyucu olan pirinç, kolesterolü düsürerek kalp krizi riskini de azaltir.<br />Çilek : Kolesterol düzeyini düsürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adi verilen kansersavan bir maddeyi de içerir.<br />Domates : Likopen açisindan zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi çesitli kanser hastaliklarini önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açisindan zengindir ve bagisiklik sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olmasi da bagirsak kanseri riskini azaltir.<br />KANSIZLIK<br />Hurma : Hurmalarin birçogu yüksek oranda demir içerir. Besin degeri yüksek ve önemli bir enerji kaynagidirlar. Dogal müshil etkisine sahiptir. Daha yüksek oranda su ve daha düsük kalori içerir.<br />KARACIGER<br />Enginar : Cynarine adli madde en sert yiyecekleri dahi sindirimine yardimci olur. Karaciger hastalarinin yani sira romatizma, artirit ve gut hastaligina yakalananlarla, hamilelere siddetle tavsiye edilir.<br />Meyan kökü : Dünya üzerinde birçok kabile yüzyillardir ülser, artirit, bronsit ve karaciger rahatsizliklarina karsi "dogal ilaç" olarak kullanir. Adrenalini yükseltir, insanin strese girmesini engeller, kan basincini düsürür.<br />Zerdeçal : Karaciger rahatsizliklarinin yani sira sindirime de yardimci olur.<br />KARIN AGRISI<br />Papatya çayi : Bagirsak yollarindaki gazi çikartir, sindirim sistemini düzenler, dengeler, mide agrisini keser.<br />KEMIK ERIMESI<br />Kayisi : Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.<br />Süt : Kalsiyum, protein,B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynagidir. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve disleri güçlendirmek için çalisir. Bunlarin eksikligi kemikleri eritir.<br />KILO KAYBI<br />Çikolatali puding : Bu sayede vücuttaki kan istedigi protein ve mineralleri alir. Kilo kaybi yasayanlarin günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesi gerekiyor.<br />Peynir : 100 graminda 78 kalori bulunuyor.<br />Yumurta : Günde 2 yumurta kadinlarin günlük protein ihtiyacinin 4'te 1'ini, erkegin ise 5'te birini karsilar. A,D,E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarini çözer, yetiskinleri de kansere karsi korur.<br />Dondurma : Günde 2 top vanilyali dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacinin yüzde 20'sini karsilar.<br />Salam : B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur.<br />TANSIYON<br />Rezene : Içerdigi potasyum sayesinde tansiyonu düzenler. Kan hücreleri için gerekli olan folik asidi de bol miktarda bulundurur. Rezene çayi sindirim için iyidir.<br />Tahil : Kan damarlarini gevseten ve rahatlatan bir tür fotosentez kimyasal maddesi içeriyor. Bu sayede kanin damarlardan daha rahat geçmesini sagliyor. Tahil yemek sebzelere oranla vücutta daha fazla kalori yakilmasini saglar. Kalorinin azalmasi tansiyonu düzenler.<br />Un : Yapildigi tahilin besin degerlerini içerir. B ve E vitamini, demir ve magnezyum açisindan oldukça zengindir.<br />Karaciger : Saglikli bir bagisiklik sistemi, cilt ve keskin gözler için gerekli olan A vitamini açisindan zengindir. Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demir ile aylik B12 vitamini ihtiyacini giderir.<br />LAKTOZ DAYANIKSIZLIGI<br />Badem : Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini,B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu nedenle laktoz (süt sekeri) dayaniksizligi bulunan ve günlük gidalar yiyemeyen kisiler için badem ideal bir besin kaynagidir.<br />MENOPOZ<br />Nohut : Sebze hormonu "fitoöstrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yarattigi etkilere karsi korur. Protein bakimindan en zengin sebzelerdendir.<br />Kola : Kafein vücudun yorgunlugunu alir ve konsantrasyonu saglar.<br />Üzüm : Içerdigi "elajik" asit sayesinde kemik erimesine karsi korur. Kandaki östrojen seviyesini yükseltir ve menopoz agrilarini en aza indirir.<br />Kuru erik : Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyaci olan antioksidanlari karsilar. Idrar yollari kaslarini rahatlatir ve kolon kanserine karsi korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. Içerdigi yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz döneminde östrojen seviyesini dengede tutar.<br />Tatli patates : Adrenal salgilayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji saglar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum,C vitamini,potasyum ve folik asit içerir.<br />MIDENIZ RAHATSIZSA<br />Tarçin : Mide yanmalarini ve kusma hissini alir.<br />Hindistan cevizi : Sütlü içeceklere eklendigi zaman mideyi gevsetici ve gazini alici bir etki yaratir. Mide bulantilarini önler.<br />Lahana : Mayalanma sirasinda laktik asit üretir. Bu da sindirim sistemindeki zararli bakterileri öldürerek sindirime yardimci olur.<br />ROMATIZMA<br />Enginar : Vücuttaki zehiri atmasi nedeniyle Romatizma, gut hastaligi ve eklem yanmasina karsi birebirdir. Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir.<br />Domates : C vitamini boldur.<br />Tahil : Içerdigi dogal kimyasallar, romatizmanin yol açtigi eklem yanmalari ve romatizma agrilarini hafifletir.<br />Kekik : Timol adi verilen bir tür dogal yag, vücuttaki diger yaglarin parçalanmasini saglar. Kekik yagi banyoda sürüldügü zaman romatizma agrilarini azaltir.<br />Zencefil : Uyarici etkileri kan damarlarini genisletip kan dolasimini artirarak romatizma agrilari ve yanmalari yok eder.<br />SINDIRIM SORUNLARI<br />Arpa : Içerdigi kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile B vitamini vücuda direnç kazandirir. Ayrica ABD'deki bir arastirma, 6 ay boyunca her gün arpa ürünü seylerin yenmesinin kolesterol oranini yüzde 15 düsürdügünü kanitladi.<br />Yogurt : Günde 150 gram yogurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacini karsilar. Meyveli yogurtlara 3 çay kasigi seker eklendigi için seker oranlari daha yüksektir. Yogurttaki potasyum, kan basinci ve kalp atislarini düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak ögütmesini saglar.<br />SISTIT<br />Kuskonmaz : Folik asit, C ve E vitaminleri içerir. Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli kalintilarini atmayi saglar. Karaciger ve böbreklerin çalismasini kolaylastirir, destekler. Bu nedenle doktorlar, sistit hastalarinin mutlaka kuskonmaz yemeleri gerektigini söylüyor.<br />STRES<br />Meyan kökü : Antivirüs etkisi vardir. Karacigeri korur. Adrenalin salgilanmasini dengeler. Stresle basa çikabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgilatir.<br />TIROID<br />Midye : Omega-3 yagi açisindan zengin bir besin kaynagidir. Içerdigi selenyum minerali tiroit bezlerinin normal isleyisi için gereklidir.<br />ÜLSER<br />Lahana : Ülseri olan kisiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki yaratir. Yüksek oranda C vitamini içerir. Kirmizi lahana vücutta antioksidan özellige sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir. Çig olarak salatalara katilmasi tavsiye edilir.<br />Biber : Yesil biberde, A,C,B1,B2 ve E vitaminleri bulunuyor. Biber, mide salgisini artirdigi için, gastrit ve ülseri olanlara da tavsiye ediliyor. Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.<br />VÜCUT SU TUTMUSSA<br />Kus üzümü : 100 grami günlük C vitamini ihtiyacinin tam 3 katini karsilar. Antibakteriyel ve yanmayi önleyici etkileri vardir. Zengin potasyum ve düsük tuz içerigi, dehidratasyonu olanlar için önemli bir dogal ilaçtir.<br />Kabak : 100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacinin 4'te birini karsilar. Yüksek orandaki potasyum sivi-tuz dengesini saglar.<br />Tahil : Idrar yollarini açici, çalistirici ve rahatlatici etkileri sayesinde de hidratasyonu rahatsizligi bulunanlarin yemeleri gerekir. Mideyi rahatlatici özelligi vardir.<br />AAcı bakla : Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır. Acı elma yağı : Salvia Triloba Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır. Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır. Acı yonga : Lignum Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü Acıağaç : İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar. Adaçayı : Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir. Adamotu : Zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Rast gele kullanıldığında zararlı olur. Ahlat (Yabanarmudu ) : Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür. Ahududu : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir. Alıç : Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır. Altınotu : Herba Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen kullanılır. Amber : Ambra Grisea Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır. Anason : Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser. Anason : Kullanılan kısmi, meyvalari ve yapraklaridir. Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Mide ve barsak gazlarini söktürür. Idrar artirir. Migren agrilarini keser. Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir. Anason yağı : Oleum anisi Sinir sistemi uyarıcısıdır. Andız kökü : Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür. Ardıç : Kozalaklari mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.Ardıç tohumu : Fructus Juniperi İdrar artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır. Aslanağzı : Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir Asma : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur. Aspir : Flos Carthami Romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir. Ayı üzümü : Kuvvet verir. İshali keser. İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi düşürür. İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir. Ayrıkotu : Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür. Ayva : İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirirBBadem : Aci bademin uçucu yagi, iyi bir koku ve tat giderici (balik yagina ilave edilir) ve hafif bir dezenfektandir. Badem tohumlari, badem surubu hazirlanmasinda kullanilir. Çocuklar için iyi bir müshildir. Kremlerin terkibine girer. Meyve kabugu halk arasinda bogaz agrilarina karsi kullanilmaktadir. Badem : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.Badem yağı : Oleum Amygdalae Dahilen müshil, haricen yumuşatı- cı ve yara iyi edici olarak kullanılır. Bakla : İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.Baldıran ( Ağuotu) : Nemli yerlerde yetişen, 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir.Ev ilaçlarında kullanılmaz.Tıpta, özellikle dişçilik alanında kullanılır.Ağrı kesici, spazm giderici ve siyatik, tetanoz ile epilepsi hastalıklarinin tedavisinde kullanılır.Balıkotu : Fructus Cocculi indici Dahilen kurt düşürücü, sara nöbetlerini azaltıcı olarak kullanılır. Tehlikeli bir drogdur. Bamya : Meyvesi beş bölmeli,tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak gri renkte bir sebze. Faydalı bir sebzedir. Yaş veya kuru olarak sarf edilir. Konserveleri de yapılır. Meyveleri müsilajlıdır.Kabızlık tedavisi ve barsakların düzenli çalışması için faydalıdır.Bamya çiçeği : Flos Hibisci Dahilen göğüs yumuşatıcı, lapa halinde haricen çıbanları olgunlaştırıcıdır.Kabızlığa karşı etkili ve zararsız bir drogdur. Banotu : Yumuşak tüylü, otsu bir bitki. Gavur haşhaşı adıyla da bilinmektedir.Meyve çok tohumlu ve bir kapakla açılıp tohumlarını saçan bir kapsüldür.Altı türü vardır. (Siyah Banotu) ile (Mısır Banotu) tedavi sahasında kullanılır. Mısır Banotu Malatya civarında bulunmaktadır. Bilhassa alkaloit endüstrisi için önemlidir. Siyah Banotu hemen hemen bütün Anadolu ve Trakya’da bulunur. Meyvaları çanak yapraklar tarafından sarılan, kapak ile açılan bir kapsüldür. Bu kapsül içinde gri esmer renkli, üzerinde küçük çukurcuklar bulunan çok miktarda tohum bulunur.Bitkinin kullanılan kısmı; yaprakları, kökü ve tohumlarıdır. Yapraklar, bitki çiçekli iken toplanır ve kurutulur. Tohumlar tamamen olgunlaştıktan sonra alınır, güneşte ya da 40-50 derecelik fırınlarda kurutulur. Kuvvetli bir uyuşturucu ve ağrı kesicidir. Bazi müshillerin tesir edebilmesini kolaylaştırır. Bilmeden kullanıldığında zehirlenmelere sebeb olan bir bitkidir.Besbase : Rhizoma Polypodii Müshil, safra ve balgam söktürücü ve kurt düşürücü etkilere sahiptir. Bezelye : Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.Biberiye ( Kuşdili otu) : 1-2 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen bir bitki.Kuşdili olarak da bilinir.Yapraklar ve çiçeklerinden uçucu yağ, tanen, acı maddeler, organik asitler ve glikozit elde edilir. Mide ve barsak uyarıcısı, idrar söktürücü ve safra artırıcı etkisi vardır. Uçucu yağ, uyarıcı olarak haricen kullanılır. Ayrıca hazımsızlığı giderir.Biberiye yağı : Oleum Rosmarini Haricen romatizma ağrılarını dindirici olarak kullanılır. Boru çiçeği ( çan çiçeği ) : Nefes darlığı , bronşit ve astımın sebep olduğu rahatsızlıkları giderir.Böğürtlen : Dikenli ve çalı görünümünde bir bitki. Ekilmemis yerlerde, çit, yol ve hendek kenarlarında çok bulunur.Meyva birçok meyvanın oluşturduğu bileşik küre biçimindedir. Kullanılan kısımları yaprakları ve çiçek tomurcuklarıdır. Yapraklar çiçek açmadan toplanır, gölgede kurutulur. Yapraklarda tanen ve organik asitler ihtiva eder. Hafif kabız edici özelliği olmakla beraber; diş etleri, bademcik ve boğaz iltihaplarinda, ishal ve basurda kullanılmaktadır.Brokoli : Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler. Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.Buğday : Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.C - ÇCeviz : Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor. Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti. Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor: • Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar. • Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir. • Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir. • Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir. • Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar. • Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.Ceviz yağı : Juglandis regiae Müshil ve safra artırıcı olarak kullanılır. Civan Perçemi (Binbir yaprak otu, Kandil Çiçeği) : Bitkinin kullanılan kısmı, yapraklı ve çiçekli dallarıdır. Dallar ve çiçekler henüz tamamen açılmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Bitkinin bu kısımları uçucu yağ, sabit yağ ve acı glikozit maddelerini ihtiva ederler. Kuvvet verici, uyarıcı, idrar ve gaz söktürücüdür. İçersindeki Sincolden dolayı antiseptik, balgam söktürücü ve midevidir. Yara iyi edici bir özelliği vardır. Basurda sulu hulasası fitil halinde verilir.Çakşırotu kökü : Ferulae meifoliae Cinsel kudreti artırıcı olarak etkilidir. Çamfıstığı : Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.Çamsakızı : Terebenthina Communis Solunum ve idrar yolları hastalıklarında kullanılan etkili bir antiseptiktir. Çamtere-Bentin yağı : Oleum Terebinthinae Neft yağı olarak da tanınır. Hari- cen romatizma ağrılarını giderici ve saçları besleyici olarak kullanılırÇarpıntıları keser, migreni keser.İdrar ve adet söktürür.Çekem : Fructus Visci albi Kabız, idrar artırıcı, kusturucu, kuvvet verici ve tansiyon düşürücü etkileri vardır. Romatizma ağrılarında kullanılır. Çemen : Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.Çiğdem (Mahmur Çiçeği) : Bitkinin kullanılan kısmı tohumları ve yumrusudur. İdrar söktürür, Kabızlığı giderir. Kesinlikle tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Çiğdem tohumu ve yumrusundan hazırlanan preparatlar uzun zamandan beri damla hastalığına karşı kullanılmaktadır. Daha çok ziraatta kullanılır. Çilek : Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.Çörekotu : İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.Çörekotu yağı : Nigellae sativae Haricen saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.Çöven kökü : Radix Saponariae albae Tedavide nadiren kullanılır. Bilhassa tahin helvası yapımında kullanılır. İdrar ve balgam söktürücüdür. D Dağçayı : Sideritis Uyarıcı, gaz söktürücü, iştah açıcı ve mide ağrılarını kesici özelliklere sahiptirler. Defne : Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirirDefne yağı : Lauri expressum Romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.Defne yaprağı : Folium Lauri Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir. Demirhindi : Pulpa Tamarindorum Müshil ve müleyyin bir etkiye sahiptir. Hiçbir tahriş edici etkisi yoktur.Deniz Kadayıfı : Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır. Deniz Yosunu : Metabolizmanın işleyişini hızlandırıyor. Troid hormonundaki dengesizlikleri engellen maddelir içeren su yosunu, metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca, B vitamini, kalsiyum ve çinko içeren yosun; deriye, tırnaklara ve saça karşı etkili.Dereotu : Bitkinin kullanılan kısmı meyveleridir. Meyveler eylül sonunda toplanır ve gölgede kurutulur. Meyvelerinde sâbit ve uçucu yağ, pektin ve azotlu bileşikler vardır. Meyveler yatıştırıcı, mide ve bağırsak gazlarını önleyici olarak kullanılır. Hazımsızlık ve hıçkırığa tesiri iyidir. Yaprakları da yemek ve salatalarda kullanılır.Deve çökerten : Fructus Tribuli Taş düşürücü, idrar söktürücü ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır. Devedikeni : Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir. Domates : Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. 'Beta karotin'e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az Dut : Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.Dut meyvası : Fructus Mori nigri Meyvalardan hazırlanan şurup, gargara halinde, ağız ve boğaz hastalıklarına (pamukçuk) karşı kullanılır.Düğün Çiçeği : Kavak merhemi ile birlikte hâricen basura karşı verilmektedir.E Ebegümeci : Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Eğir kökü : Rhizoma Calami aromatici Gaz söktürücü, terletici ve antispazmotiktir. Dahilen Prostat, haricen ise romatizma için kullanılır. Eğreltiotu : Barsak parazitlerine karşı çok eski târihlerden beri kullanılmaktadır. Toz veya hulasa hâlinde alınır. Tavsiye edilen miktardan fazla alınmamalıdır. Elma : Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.Enginar : Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdiklerF - G Fesleğen : Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır. Fındık : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.Funda ( Süpürge Otu) : Bâzı türlerinin dalları ipek böcekçiliğinde askı olarak kullanılır. Dalları çalı süpürgesi yapımında, ayrıca yakacak olarak kullanılır. Genel olarak idrar yolları taşlarına karşı idrar söktürücü olarak kullanılır. Funda ayrıca, ishal ve böbrek taşları tedavisinde kullanılır. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi çıban ve egzamada faydalıdır. Zayıflamak için de kullanıldığı bilinmektedir. Gelincik : Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir. Ginseng : Ginseng Kalp kuvvetlendirici ve yorgunluğu gidericidir. Cinsel gücü artırıcı etkileri vardır. Greyfurt : C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar. Gül : Gülden gülyağı ve gülsuyu elde edilir. Gülyağı kozmetik ve parfümeride kullanılır.Gülyağının antiseptik (mikrop öldürücü) etkisi vardır. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Göz kanlanmaları ve göz nezlesinde etkilidir. Dâhilen ise hafif müshil etkilidir. Gülsuyu ve gül reçelleri halk arasında yaygın olarak kullanılır. Gülhatmi : Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. Nezle ve öksürükten kaynaklanan şikayetleri giderir. Boğaz, bademcik ve diş eti iltihaplarında kullanılır. Barsak iltihaplarında etkilidir.Günlük : Gummi Olibanum Dahilen kuvvet verici, yatıştırıcı, kabız, idrar artırıcı, adet söktürücü, adet getirici ve romatizma ağrılarını dindiricidir. Günlük Ağacı : Ağacın yongaları kurutulur, günlük ve buhur olarak kullanılır. Nefes darlığını giderir. Tütsü olarak kullanılır.Güzelavratotu : Ağrı kesici ilaç yapımında kullanılır. Ayrıca, mide, barsak, astım, kalp, sinir ve beyin hastalıklarının tedavisi için yapılan ilaçlarda da kullanılmaktadır.HHalile ( Kara sarı) : Fructus Myrobalani Sarı halile müshil, Kara halile ise kabız olarak kullanılır. Haricen ise yara iyileştiricidir.Hanımeli : Tıpta yaprakları gargara yapmak için, çiçekleri antispazmodik olarak, meyveleri de idrar söktürücü ve kusturucu olarak kullanılır.Hardal tohumu : Sinapis nigrae Haricen lapası, yakısı ve banyosu yapılir. Kanı cilde toplamak ve ağrı kesmek için kullanılır. Haşhaş : Bitkinin kullanılan kısımları ham meyvelerinin çizilmesi ile elde edilen afyon, kurutulmuş ham meyveler, yapraklar, tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır.Bilhassa hâricen kullanılan bâzı merhemlerin bileşimine girer ve ağrı dindiricidir.Bileşiminde toplanma zamanına göre değişen afyon alkaloitleri vardır. Harici ağrı dindirici olarak, özellikle diş hekimliğinde kullanılır. Tohumlarının yağı ise, tohumları soğukta tazyik edilmesi sûretiyle elde edilen yağdır. Soğukta elde edilen yağın bileşiminde asitler az, sıcakta elde edilen yağın ise asitleri fazladır. Soğukta elde edilen yağ, bâzı merhemlerin bileşimine girer. Sıcakta elde edilen yağ, yemek yağı ve sanayide sabun yapımında kullanılır. İçerdiği zehirli maddeli dolayısıyla, hekim kontrolü ve tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.Hatmi : Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir.Hatmi çiçeği : Flos Altheae Göğüs yumuşatıcı ve tahrişleri gidericidir.Havacıva : Radix Alkannae Kabız ve yara iyileştiricidir. Havuç : Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi. Havuç tohumu : Dauci carotae Midevi, gaz söktürücü, gebeliği önleyici ve cinsel gücü artırıcıdır. Hayıt : İdrar söktürür. Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Anne sütünü artırır. Hazımsızlığı giderir. Karın ağrısı ve ishali keser. Ayak şişlerini indirir. Akrep ve arı sokmalarında kullanılır. Hayıt tohumu : Agni-Casti idrar artırıcı, gaz söktürücü ve yatıştırıcıdır.Hindistancevizi : İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını giderir.Hint yağı : Oleum Ricini İnce barsak üzerinde etkili olan ve tahriş yapmayan bir müshildirHodan : Bitkinin çiçekleri ve yaprakları kullanılır. Fazla miktarda müsilaj, reçine, mâdenî tuzlar taşır. Yapraklar ve çiçekler ter verici, idrar ve balgam söktürücüdür. Boğaz ağrılarına ve öksürüğe karsı kullanılır. Hurma : Kalbimizin yeni dostu bulundu: Hurma Bugüne dek kalp ve damar hastalıklarından korunmada elmanın sihirli gücü biliniyordu. İsrailli bilimadamları kalbin gerçek dostunun hurma olduğunu kanıtladı. İsrailli bilim adamları, hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar. İsrail'de yapılan bir araştırmada, elma ve hurmanın yararları karşılaştırıldı. Hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğunu söyleyen bilim adamları, elmada daha fazla bakır ve çinko bulunduğunu, buna karşılık hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının elmadan iki kat fazla olduğunu belirttiler. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.Hünnap : Jujubae Göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyicidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.Hüsnüyusuf : Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. İktidarsızlıkta da faydalıdır. I - İ Ihlamur : Ihlamur çiçeği yatıştırıcı, idrar verici, göğüs yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanılır.Ihlamur çiçeği banyosunun da yatıştırıcı bir özelliği vardır. Balla karıştırılıp içilirse mide ülserine faydalıdır. Kan dolaşımını düzenler. Isırgan : Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür. Ispanak : Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor. İğde çiçeği : Flos Elaeagni Kabız, kuvvet verici ve antiseptiktir. C vitamini deposudur. Gribe karşı etkilidir. İncir : Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.J - KKabak : Tohumları (çekirdekleri) tenya ve kurt düşürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanılmaktadır. Tohumlar diş kabuklarından ayrılarak dövülür, şekerle karıştırılarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr’dir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pişirilen etli kısmı yiyecekten başka çıban ve şiş yerlere lapa olarak da tatbik edilir.Kafur : Camphora Sinir sistemi, solunum ve kalp üzerinde uyarıcı etkileri vardır.Kahve : Kahvede kafein alkoliti vardır.Kafeinin az miktarının damarları genişletmek sûretiyle uyarıcı etkisi vardır.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, böbrek damarlarını genişleterek idrarı çoğaltır, solunumu hızlandırır. Kanı beyne çekerek, beynin faaliyetini arttırır ve narkotiklerle zehirlenmelere karşı kullanılır. Fazla miktarda alındığında uyarıcı etki fazlalaşır, kalbin çarpıntısını arttırır, kulakların uğuldamasına sebep olur. Kakao : Kafeinden dolayı kahvede olduğu gibi yatıştırıcı ve uyarıcı etkisi vardır. Az miktarı kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, idrar söktürür. Fazla miktarı zararlıdır.Kakao yağı : Oleum cacao Basur memelerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için haricen kullanılır.Kakule : Cardamomi İştah açıcı, gaz söktürücü ve midevi etkilere sahiptir. Kahveye konur.Kantaron : Çayı kuvvet verici, iştah açıcı, ateş düşürücü ve hazmı kolaylaştırıcı olarak verilir. Ayrıca astım ve mide ağrılarında da faydalı olduğu bilinir.Karabaş Otu : Ağrıları dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyuşukluk giderir, zindelik verir. Karabaş yağı : Lavandulae Romanae Haricen ve dahilen antiseptik olarak kullanılır. Karabiber : Mideyi ısıtır. iştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve barsaklardaki mikropları öldürür. Enerji verir. Afrodizyak özelliği vardır. Karanfil : Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.Karanfil yağı : Oleum Caryophylli Dişhekimliğinde antiseptik ve ağrı kesici olarak, dahilen ise gaz söktürücü olarak kullanılır.Karnabahar : Zihin yorgunluğunu giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalı olduğu bilinir.Karpuz : Vücuttaki toksinleri temizler ve böbrekteki kumları eriterek sıhhat ve zindelik kazandırır. Ayrıca kemik gelişimine de yardımcı olur. Kasımpatı : Böcek öldürücü ilaç yapılır. Katırtırnağı : İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safrakesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında kullanılır. Kavun : Kavun meyve olarak çok yenildiği gibi tohumları (çekirdekleri) de tıbbî olarak kullanılmaktadır. Olgun kavunların çekirdekleri kurutulur. Çekirdekler halk tabâbetinde öksürüğe karşı (çekirdekleri suda, suyu yarıya ininceye kadar kaynatılıp içilmesiyle) kullanılır. Ayrıca kavun, sinirleri yatıştırır, böbreklerdeki kanı temizler, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Barsaklarda ülser ya da iltihab olanlarla, şeker hastaları ve yüksek tansiyonu olanlar yememelidir.Kayın Ağacı : Avrupa kayınının tohumlarından elde edilen yağ, yemek yağı olarak margarin endüstrisinde kullanılır. Kayın katranının distilasyonundan antiseptik olarak kullanılan kreozot elde edilir. Bu da dıştan romatizma ve deri hastalıklarına karşı kullanılır. Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen su yüz lekeleri ve çilleri giderir. Kayısı : Çekirdeklerinden yağ elde edilir. Etli meyvesi şeker, organik asitler ve C vitamini ihtivâ etmesi bakımından önemlidir. Çekirdek içinden elde edilen yağ badem yağı yerine, yaprakları derelerde balıkları sersemleterek tutmak için kullanılır.Kaynanadili : Dizanteri ve ishali giderir. Kebabiye : Cubebae Solunum sistemi antiseptiğidir. Belsoğukluğunda kullanılır.Keçiboynuzu : Olgun meyveleri gıda olarak kullanılır. Kuru meyvelerin temizlenmiş unu bilhassa süt çocuklarının mide ve barsak bozukluklarında kullanılır. Ayrıca göğsü yumuşatır ve balgam söker. Sigara tiryakileri için faydalıdır. Kekik : Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır. Kekik yağı : Oleum Thymi Dahilen safra artırıcı, kurt düşürücü ve ağrı dindirici, haricen ise antiseptik olarak kullanılır. Kenevir : Merkezî sinir sistemine etki eder, yatıştırıcı ve uyuşturucudur. Hazım sistemine pek tesiri yoktur.Kereviz : Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderir, idrar söker, böbrek taş ve kumlarının düşürülmesine yardım eder, kan ve süt yapar, karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizma da da faydalıdır. Kereviz tohumu : Apii graveolentus Uyarıcı ve iştah açıcıdır. Prostat için kullanılır.Kestane : Kabuklarının suda kaynatılması ile elde edilen çay, ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır. Meyvesi kasları kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker hastaları yememelidir. Keten tohumu : Semen Lini Müshil, sindirim sistemi iltihapları ve tahrişlerine karşı koruyucudur. Keten yağı : Oleum Lini Bezir yağı olarak bilinir. Yara ve yanık tedavisinde kullanılır.Kına Ağacı : Ayak terlemesine engel olur. Dolamada kullanılır. Uyuz ve egzamaya iyi gelir. Guatrın üzerine bağlanırsa fayda görülür. Ağız yaraları ve deri çatlaklarını tedavi eder, saçları besler ve kuvvetlendirir. Kınakına : Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. Ağır ve mikrobik hastalıkların nekahat devresini kısaltır. Cilt kaşıntılarında faydalıdır. İştah açar. Kuvvet verir. Kabızlığı giderir. Kısa mahmut : Chamaedrys midevi, uyarıcı, şeker hastalığına karşı etkilidir.Kızılcık : Kızılcık meyvelerinden ezme, marmelat, meyve suyu yapılır. Kabız edici özelliği vardır. Gıdâ olarak istifâde edildiği gibi kabukları ateş düşürücü olarak kullanılır.Kiraz : Aspirin yerine kiraz Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. Michigan eyaletinde yaşayanlar, bu yörede çok yetiştiğinden, bol bol kiraz yiyorlar. Kimileri bu meyvenin gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrılara birebir olduğunu ileri sürüyor. Michigan Eyalet Üniversitesi'nden Muraleedharan Nair kirazda bulunan ve ''antosiyanin'' olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğine dikkat çekiyor. Nair ve ekibi genelde uygulanana deneylerden yararlanarak söz konusu belişimlerin aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesicilerde bulunan enzimleri içerip içermediğini araştırdı. Ardından kimyasalların serbest radikallerin zararlı etkilerini yok edici özelliklerini inceleyerek bunları vitaminlerle karşılaştırdı. Sonuçta, 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.Kişniş : İştah açıcı, barsak gazlarını giderici, teskin edici, bas dönmesine karşı kullanılır.Fazlası zararlıdır.Kitre : Tragacantha Boğaz hastalıkları ve iltihaplarında koruyucudur. Kivi : Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.Kudret narı : Momordicae charantiae Mide ve barsak ülserine karşı dahilen kullanılır. Yara, çıban ve ekzemalarda haricen kullanılır. Kuşburnu : Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.Kuşkonmaz : Hazımsızlığa karşı etkili. Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyorLLahana : Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.Lavanta : Lavanta çiçeği, kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karşı çay hâlinde kullanılır. Çok iyi bir koku vericidir. Hâricen yatıştırıcı olarak da kullanılır. Parfümeri sanâyiinde kullanılan önemli bir bitkidir.Limon yağı : Oleum Limonis Uyarıcı ve koku verici olarak kullanılmaktadır.MMahlep : Pruni mahaleb Afrodizyak, balgam söktürücü, nefes darlığı ve prostat için, ayrıca şeker hastalığına karşı kullanılır.Mantar : Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler'in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Marul : Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor. Maydanoz : Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor. Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..Mazı : Yaprakları siğilleri yok etmekte kullanılır. Kozalağından barsak kurdu düşürücü ilaç yapılır. Gebe kalmayı önlemek için kullanılır. Bazı zehirlenmelerde panzehir olarak kullanıldığı bilinir. Basur memelerinde de faydalıdır. Melekotu : Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.Melissa : Yapraklar yatıştırıcı, mîdevî, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sâhiptir. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığına faydalıdır. Baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi şikayetleri keser. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende de faydalıdır. Daha çok çay hâlinde kullanılır. Menekşe : Bitkinin çiçekli dalları idrar söktürücü, bâzı deri hastalıklarında kan temizleyici olarak ve romatizmaya karşı kullanılır.Menengiç : Terebinthina Chia Dahilen idrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.Mersin : Meyveleri yemiş olarak, kabızlık giderici ve antiseptik olarak kullanılır.Mersin yağı : Oleum Myrti Dahilen bronşit, verem ve belsoğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.Meyankökü : Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. Mısır : Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur. Mısır püskülü : Stylus Maydis İdrar söktürücü ve taş düşürücüdür.Mine Çiçeği (Güvercin otu) : Tıbbî olarak, kabız edici, teskin edici etkisi vardır. Baş ve mafsal ağrılarını dindirir. Yorgunluğu ve uykusuzluğu giderir.Muskat : Myristicae Gaz söktürücü ve antiseptik olarak bilhassa karın ağrıları için kullanılır.Muz : Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.Mürsafi : Gummi Myrrihae Antiseptik ve uyarıcıdır. Bilhassa solunum yolu hastalıklarına karşı kullanılır. NNane : Yapraklari çay hâlinde yatıştırıcı, mîdevî, gaz söktürücü, bulantıyı giderici olarak kullanılır. Bunun yanında çeşitli ilâçların terkibinde kullanıldığı gibi, yaprakları çiğ veya kurutulmuş olarak yemeklere konur. Nâne esansı, çok miktarda zehir etkili olmasına karşılık az miktarı mîde ağrılarına ve bulantılara karşı kullanılabilir. Nâne uçucu yağı da oldukça fazla kullanılan bir yağdır. Nane yağı : Menthae Piperitae Hafif antiseptik, ferahlatıcı, koku verici ve mide bulantılarını giderici olarak kullanılır. Nar : Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.Nazarotu : Ekzama, basura karşı ve tütsü olarak kullanılır.Nergis : Kusturucu ve ishal etkilidir. Kurutulmuş çiçekleri yatıştırıcı , müshil ve ateş düşürücü olarak çay hâlinde kullanlır.Nilüfer : Kökleri kabız edicidir. Beyaz nilüferin çiçekleri, yatıştırıcı ve uyuşturucudur. Nohut : Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır. O - ÖOğulotu : Folium Melissae Yatıştırıcı, midevi, terletici ve antiseptiktir.Okaliptus : Özellikle solunum yolu hastalıklarında kullanılır.Öksürüğü keser, boğaz ve burun iltihaplarını giderir. İdrar yollarını temizler. Hâricen deri üzerine sürülmek sûretiyle antiseptik olarak da kullanılır. Ökaliptus yaprakları doğrudan doğruya kaynatılarak kullanıldığı gibi, yağının tıpta da pekçok faydaları vardır. İlâç olarak veya kaynatma ile buğu, koku hâlinde de kullanılır. Yapraklar nefes darlığı, kabız, balgam söktürücü olarak, haşere sokmalarına, her nevî ateşlenmeye, nezle, nevralji, bronşit, romatizma, şeker, üremi gibi hastalıklarda, yağ veya ekşitilerek sirke, toz sabun, pudra ve mâcun şeklinde kullanılır. Okaliptüs yağı : Oleum Eucalypti Antiseptik olarak haricen kullanılır. Ökseotu : Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır. P - RPancar : Karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Şeker hastalığı ve vereme karşı korur. Mide ve barsakları kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır.Papatya : Çiçek durumu başları, çiçek açmadan önce toplanarak gölgede kurutulur.Çay hâlinde sabahları aç karnına bir bardak içilebilir. İdrar çoğaltıcı, iştah açıcı, yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir. Basur memelerinde ağrı kesici, tedâvi edici etkiye sâhiptir. Boyar madde olarak da kullanılır. Patates : Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir. Halsizliğe karşı etkili. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zengini. 100 gram patateste 80 kalori, 2 gram protein, 17 mg karbonhidrat, 7 mg kalsiyum, 53 mg fosfor, 20 mg C vitamini var. Yılın hiçbir zamanı bulmakta da güçlük çekmezsiniz. Her zaman söylenir, bir kez daha söylense sorun olmaz; patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Yine kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25’ini kaybediyor. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerek. Patlıcan : Kansızlığı giderir. Karaciger ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlar. Kilo vermeye yardımcı olur. Böbrek yanmaları ve ağrılarını keser. Sinirleri yatıştırır. Kalp çarpıntılarını giderir. Cilt hastalıkları, şeker, mide, barsak ve karaciğer hastalıkları aşırı derecede olanlar yememelidir. Pelinotu : Herba Absinthii Midevi, ateş düşürücü, adet getirici etkileri vardır.Pırasa : İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Portakal : Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor. Kilo almaya engel olur. Kandaki kolestorolü düşürür.Vucüdun C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları ve antikanserojen maddeler ile kanser riskini azaltıyor, kolestorolü düşürüyorRezene : Foeniculi Midevi, gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.S - ŞSafran : Sinir sistemini uyarıcı, iştah açıcı, âdet söktürücü, koku ve renk verici olarak kullanılır.Fazla miktarda kullanılmamalıdır. Hamileler kesinlikle kullanmamalıdır. Salatalık : Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler. Salatalık kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.Salep : Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır. Sandalos : Sandaraca Haricen ve dahilen romatizma ağrılarını dindirici olarak etkilidir.Sarı kantoron : Herba Hyperici Dahilen antispazmotik, kabız, yatıştırıcı, haricen ise antiseptik ve yara iyileştiricidir. Sarısabır : Aloe Kalın barsağa etkili bir müshildir. Semizotu : Mide ve barsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır. Kanı temizler. Şeker hastalığında susuzluğu giderir. Uykusuzluk, sinir ve zihin yorgunluğunda faydalıdır. Servi kozalağı : Cupressi Çocukların gece işemelerinde, haricen basura ve kokulu ayak terlemelerine karşı kullanılır. Sığla yayı : Styrax Liquidus Haricen antiseptik, yara iyi edici ve anti paraziter olarak kullanılır. Sinameki : Memleketimizde çok kullanılan müshil ilâcıdır. Kolit ve spastik kabızlıkta kullanılmaz. Soğan Ve Sarımsak : Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle'da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor. Soya : Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır.Sumak : Kabız edici, kan kesici, antiseptik etkili olup, ayrıca boğaz ve diş etleri hastalıklarında gargara hâlinde kullanılır. Sumak meyveleri de tanen, uçucu yağ ve organik asitler ihtivâ eder. Baharat olarak çok kullanılır. Susam : Nefes darlığı ve bronşitte faydalıdır. Susam yağı : Oleum Sesami Dahilen müshil olarak etkilidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.Şahtera : Herbe Fumariae İdrar artırıcı, yatıştırıcı, zayıflatıcı ve tansiyon düşürücüdür. Şebboy : Tohumları kalp üzerine etkili bileşikler taşır.Ayrıca idrar söktürücü ve kabızlığı giderici etkisi vardır. Şeftali : Çiçekleri kabızlığı giderir ve barsak solucanlarını düşürür. Meyvesi hazmı kolaylaştırır.İdrar yollarını temizler. Bol miktarda idrar söktürür. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalıdır.Şeytantersi : Gummi Asa foetida Sinir sistemi yatıştırıcısı, hazmı kolaylaştırıcı ve gaz söktürücüdür.TTaflan : Yapraklardan elde edilen taflan suyu öksürük dindirici olarak kullanılır.Taze meyveleriyse meyve olarak yenilmektedir. Kurutulmuş meyvelerinin tohumlarıysa şeker hastalığına karşı kullanılır.Tâze meyveleri taş düşürücü olarak da kullanılmaktadır. Tarçın : Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır.Tarçın yağı : Oleum Cinnamomi İştah açıcı ve midevi olarak dahilen kullanılırTere : İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanser, anemi ve lif hastalıklarına karşı etkili. Tere kanserle savaşan sebzelerin arasında olduğu gibi aynı zamanda en fazla kalsiyum, demir ve folik asit içerenlerin başında geeliyor. Tere gibi yeşil sebzeler yiyen kadınların, life ilişkin hastalıklara yakalanma riskleri daha az. Turp : Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.U - Ü - VÜvez : Özellikle bir şeker olan üvez şeker hastaları rejimi için iyi bir tatlandırıcıdır. Meyveleri ve yaprakları kabız edicidir. Yine meyveleri idrar söktürücü, kadınlarda âdetleri kolaylaştırıcı etkilere sâhiptir. Meyveler C vitaminince zengindir. Yapraklarının çayı şeker hastalığına karşı kan şekerini düşürücü olarak kullanılmaktadir. Zararsızdır.Üzerklik : Bağırsak kurdundan prostata, hemoroitten karın ağrısına pek çok hastalığa iyi gelmektedir.Üzerklik tohumu : Semen Pegani Kurt düşürücü, adet söktürücü, uyuşturucu, terletici ve yatıştırıcıdır.Vişne : İshali keser. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Y - ZYaban gülü : Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taşlarına karşı kullanılır. C vitamini yönünden zengin olduğu için de bâzı bölgelerde marmelât yapımında kullanılır. Yasemin : Çiçeklerinden hazırlanan çay göğüs yumuşatıcı ve sinirleri yatıştırıcı olarak kullanılır.Yenibahar : Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.Yeralması : Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderirYılan yastığı : Ateşi düşürür. Terletir, vücuda rahatlık verir. Sinirleri uyarır. Yosun : Haşlaması barsak kurtlarını döker. Saçlar yikanırsa kuvvetlendirir. Yulaf : Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. Kandaki şeker miktarını azaltırZZahter : Saturejae hortensis Şeker hastalığına karşı kullanılır.Zencefil : İştah açar. Kusmayı önler. Bağırsak bozukluklarını giderir. Zerdaçal : Mîdevî ve gaz söktürücü etkiye sâhiptir.Zerdeçal : Curcuma longae Midevi, gaz söktürücü ve safra artırıcıdır.Zeytin : Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Zulumba : Rhizoma Zedoariae İştah açıcı, uyarıcı, idrar artırıcı, balgam ve gaz söktürücüdür...Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-27909232369772415892008-05-25T11:24:00.000-07:002008-05-25T11:25:48.427-07:00BİTKİLER HANGİ HASTALIKLARA ÇAREACI BAKLA<br />Semen Lupini<br />Şeker hastalığına karşı kullanılır.<br />ACI YONGA<br />Lignum Quassiae<br />İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü<br />ADAÇAYI<br />Salvia officinalis<br />Gaz söktürücü, antiseptik, kuvvet verici ve uyarıcı<br />ALIÇ<br />Fructus Crataegi<br />Özellikle kalp üzerinde etkili, idrar söktürücü, kabız<br />ALTINOTU<br />Herba Ceterachi<br />İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen kullanılır.<br />AMBER<br />Ambra Grisea<br />Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır.<br />ANASON<br />Fructus Anisi Vulgaris<br />Gaz söktürücü, iştah açıcı, süt artırıcı ve uyku vericidir.<br />ANDIZ KÖKÜ<br />Radix Helenii<br />Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.<br />ARDIÇ TOHUMU<br />Fructus Juniperi<br />İdrar artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır.<br />ASPİR<br />Flos Carthami<br />Romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.<br />BALIKOTU<br />Fructus Cocculi indici<br />Dahilen kurt düşürücü, sara nöbetlerini azaltıcı olarak kullanılır. Tehlikeli bir drogdur.<br />BAMYA ÇİÇEĞİ<br />Flos Hibisci<br />Dahilen göğüs yumuşatıcı, lapa halinde haricen çıbanları olgunlaştırıcıdır.Kabızlığa karşı etkili ve zararsız bir drogdur.<br />BESBASE<br />Rhizoma Polypodii<br />Müshil, safra ve balgam söktürücü ve kurt düşürücü etkilere sahiptir.<br />BİBERİYE<br />Folium Rosmarini<br />Dahilen kabız, hazım sistemi uyarıcısı, safra artırıcı ve idrar söktürücü, haricen ise iltihaplı yaraların tedavisinde kullanılır.<br />BÖĞÜRTLEN<br />Folium Rubi<br />Kabız, kuvvet verici, idrar söktürücü ve şeker hastalığına karşı kullanılır. Bademcik iltihaplarında da gargara yapılır.<br />CİVAN PERÇEMİ<br />Herba Millefolii<br />İdrar artırıcı, iştah açıcı, gaz söktürücü, adet söktürücü ve yara iyileştiricidir.<br />ÇAKŞIROTU KÖKÜ<br />Ferulae meifoliae<br />Cinsel kudreti artırıcı olarak etkilidir.<br />ÇAM SAKIZI<br />Terebenthina Communis<br />Solunum ve idrar yolları hastalıklarında kullanılan etkili bir antiseptiktir.<br />ÇEKEM<br />Fructus Visci albi<br />Kabız, idrar artırıcı, kusturucu, kuvvet verici ve tansiyon düşürücü etkileri vardır. Romatizma ağrılarında kullanılır.<br />ÇÖREKOTU<br />Semen Nigellae<br />İdrar ve süt artırıcı, iştah açıcı ve adet söktürücüdür.<br />ÇÖVEN KÖKÜ<br />Radix Saponariae albae<br />Tedavide nadiren kullanılır. Bilhassa tahin helvası yapımında kullanılır. İdrar ve balgam söktürücüdür.<br />DAĞÇAYI<br />Sideritis<br />Uyarıcı, gaz söktürücü, iştah açıcı ve mide ağrılarını kesici özelliklere sahiptirler.<br />DEFNE YAPRAĞI<br />Folium Lauri<br />Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.<br />DEVE ÇÖKERTEN<br />Fructus Tribuli<br />Taş düşürücü, idrar söktürücü ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır.<br />DEMİR HİNDİ<br />Pulpa Tamarindorum<br />Müshil ve müleyyin bir etkiye sahiptir. Hiçbir tahriş edici etkisi yoktur.<br />DENİZ KADAYIFI<br />Carrageen<br />Dahilen, çok kullanılan bir göğüs yumuşatıcı ve öksürük kesicidir.<br />DEVE DİKENİ<br />Herba Cardui mariae<br />Karaciğer hastalıklarına karşı ve safra artırıcı olarak kullanılır.<br />DUT MEYVASI<br />Fructus Mori nigri<br />Meyvalardan hazırlanan şurup, gargara halinde, ağız ve boğaz hastalıklarına (pamukçuk) karşı kullanılır.<br />EĞİR KÖKÜ<br />Rhizoma Calami aromatici<br />Gaz söktürücü, terletici ve antispazmotiktir. Dahilen Prostat, haricen ise romatizma için kullanılır.<br />FESLEĞEN<br />Herba Basilici<br />Yatıştırıcı, midevi, idrar artırıcı ve gaz söktürücüdür.<br />FUNDA<br />Herba Ericae<br />İdrar yolları dezenfektanı, idrar söktürücü ve kabız etkilere sahiptir.<br />GELİNCİK<br />Flos Rhoeados<br />Yatıştırıcı, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı ve hafif uyutucu etkilere sahiptir.<br />GİNSENG<br />Ginseng<br />Kalp kuvvetlendirici ve yorgunluğu gidericidir. Cinsel gücü artırıcı etkileri vardır.<br />GÜNLÜK<br />Gummi Olibanum<br />Dahilen kuvvet verici, yatıştırıcı, kabız, idrar artırıcı, adet söktürücü, adet getirici ve romatizma ağrılarını dindiricidir.<br />HALİLE (Kara-Sarı)<br />Fructus Myrobalani<br />Sarı halile müshil, Kara halile ise kabız olarak kullanılır. Haricen ise yara iyileştiricidir.<br />HARDAL TOHUMU<br />Sinapis nigrae<br />Haricen lapası, yakısı ve banyosu yapılir. Kanı cilde toplamak ve ağrı kesmek için kullanılır.<br />HATMİ ÇİÇEĞİ<br />Flos Altheae<br />Göğüs yumuşatıcı ve tahrişleri gidericidir.<br />HAVACIVA<br />Radix Alkannae<br />Kabız ve yara iyileştiricidir.<br />HAVUÇ TOHUMU<br />Dauci carotae<br />Midevi, gaz söktürücü, gebeliği önleyici ve cinsel gücü artırıcıdır.<br />HAYIT TOHUMU<br />Agni-Casti<br />idrar artırıcı, gaz söktürücü ve yatıştırıcıdır.<br />HÜNNAP<br />Jujubae<br />Göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyicidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.<br />IHLAMUR<br />Flos Tiliae<br />İdrar artırıcı, terletici, yatıştırıcı, uyutucu ve göğüs yumuşatıcıdır.<br />ISIRGAN<br />Folium Urticae<br />Yaprak veya kök, dahilen kan temizleyici, idrar artırıcı ve iştah açıcıdır.<br />İĞDE ÇİÇEĞİ<br />Flos Elaeagni<br />Kabız, kuvvet verici ve antiseptiktir. C vitamini deposudur. Gribe karşı etkilidir.<br />KAFUR<br />Camphora<br />Sinir sistemi, solunum ve kalp üzerinde uyarıcı etkileri vardır.<br />KAKULE<br />Cardamomi<br />İştah açıcı, gaz söktürücü ve midevi etkilere sahiptir. Kahveye konur.<br />KEBABİYE<br />Cubebae<br />Solunum sistemi antiseptiğidir. Belsoğukluğunda kullanılır.<br />KARANFİL<br />Caryophyllus<br />Uyarıcı, midevi ve antiseptik etkileri vardır.<br />KEKİK<br />Herba Thymi<br />Midevi, yatıştırıcı, antiseptik etkileri vardır.<br />KEREVİZ TOHUMU<br />Apii graveolentus<br />Uyarıcı ve iştah açıcıdır. Prostat için kullanılır.<br />KETEN TOHUMU<br />Semen Lini<br />Müshil, sindirim sistemi iltihapları ve tahrişlerine karşı koruyucudur.<br />KINAKINA<br />Cortex Chinae<br />midevi, sıtma ve gribal enfeksiyonlara karşı koruyucu, kalp yatıştırıcıdır.<br />KISA MAHMUT<br />Chamaedrys<br />midevi, uyarıcı, şeker hastalığına karşı etkilidir.<br />KIZILCIK<br />Corni maris<br />Etkili ve zararsız bir ishal kesicidir.<br />KİTRE<br />Tragacantha<br />Boğaz hastalıkları ve iltihaplarında koruyucudur.<br />KUDRET NARI<br />Momordicae charantiae<br />Mide ve barsak ülserine karşı dahilen kullanılır. Yara, çıban ve ekzemalarda haricen kullanılır.<br />KUŞBURNU<br />Rosae caninae<br />Bilhassa C vitamini bakımından zengindir. Kabız ve kuvvet vericidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.<br />LAVANTA<br />Flos Lavandulae<br />İdrar artırıcı, romatizma ağrılarını dindirici, antiseptik, sinir ve kalp kuvvetlendiricidir.<br />MAHLEP<br />Pruni mahaleb<br />Afrodizyak, balgam söktürücü, nefes darlığı ve prostat için, ayrıca şeker hastalığına karşı kullanılır.<br />MENENGİÇ<br />Terebinthina Chia<br />Dahilen idrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.<br />MEYAN KÖKÜ<br />Radix Liquiritiae<br />Göğüs yumuşatıcı, balgam söktürücü, tad düzeltici ve öksürük kesici etkileri vardır.<br />MISIR PÜSKÜLÜ<br />Stylus Maydis<br />İdrar söktürücü ve taş düşürücüdür.<br />MUSKAT<br />Myristicae<br />Gaz söktürücü ve antiseptik olarak bilhassa karın ağrıları için kullanılır.<br />MÜRSAFİ<br />Gummi Myrrihae<br />Antiseptik ve uyarıcıdır. Bilhassa solunum yolu hastalıklarına karşı kullanılır.<br />NANE<br />Folium Menthae<br />Özellikle sinirsel kaynaklı mide bulantılarını kesici olarak etkilidir.<br />OĞULOTU<br />Folium Melissae<br />Yatıştırıcı, midevi, terletici ve antiseptiktir.<br />PAPATYA<br />Chamomillae vulgaris<br />İdrar artırıcı, yatıştırıcı, safra söktürücü, boğaz iltihaplarında ve iltihaplı yaralara karşı etkilidir.<br />PELİNOTU<br />Herba Absinthii<br />Midevi, ateş düşürücü, adet getirici etkileri vardır.<br />REZENE<br />Foeniculi<br />Midevi, gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.<br />SAFRAN<br />Crocus Stigmata<br />Uyarıcı, iştah açıcı, adet söktürücü, koku ve renk vericidir. Değerli bir baharattır.<br />SALEP<br />Tuber Salep<br />Afrodizyak, kuvvet verici, çocuk ishallerini kesicidir.<br />SANDALOS<br />Sandaraca<br />Haricen ve dahilen romatizma ağrılarını dindirici olarak etkilidir.<br />SARI SABIR<br />Aloe<br />Kalın barsağa etkili bir müshildir.<br />SARI KANTARON<br />Herba Hyperici<br />Dahilen antispazmotik, kabız, yatıştırıcı, haricen ise antiseptik ve yara iyileştiricidir.<br />SERVİ KOZALAĞI<br />Cupressi<br />Çocukların gece işemelerinde, haricen basura ve kokulu ayak terlemelerine karşı kullanılır.<br />SİNAMEKİ<br />Folium Sennae<br />Kalın barsak üzerinde etkili olan, kuvvetli bir müshildir.<br />ŞAHTERE<br />Herbe Fumariae<br />İdrar artırıcı, yatıştırıcı, zayıflatıcı ve tansiyon düşürücüdür.<br />ŞEYTAN TERSİ<br />Gummi Asa foetida<br />Sinir sistemi yatıştırıcısı, hazmı kolaylaştırıcı ve gaz söktürücüdür.<br />ÜZERLİK TOHUMU<br />Semen Pegani<br />Kurt düşürücü, adet söktürücü, uyuşturucu, terletici ve yatıştırıcıdır.<br />ZAHTER<br />Saturejae hortensis<br />Şeker hastalığına karşı kullanılır.<br />ZENCEFİL<br />Rhizoma Zingiberis<br />Yatıştırıcı ve gaz söktürücüdür.<br />ZERDEÇAL<br />Curcuma longae<br />Midevi, gaz söktürücü ve safra artırıcıdır.<br />ZULUMBA<br />Rhizoma Zedoariae<br />İştah açıcı, uyarıcı, idrar artırıcı, balgam ve gaz söktürücüdür.<br />ACI ELMA YAĞI<br />Salvia Triloba<br />Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır. Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır.<br />ANASON YAĞI<br />Oleum anisi<br />Sinir sistemi uyarıcısıdır.<br />BADEM YAĞI<br />Oleum Amygdalae<br />Dahilen müshil, haricen yumuşatı-cı ve yara iyi edici olarak kullanılır.<br />BİBERİYE YAĞI<br />Oleum Rosmarini<br />Haricen romatizma ağrılarını dindirici olarak kullanılır.<br />CEVİZ YAĞI<br />Juglandis regiae<br />Müshil ve safra artırıcı olarak kullanılır.<br />ÇAM TERE- BENTİN YAĞI<br />Oleum Terebinthinae<br />Neft yağı olarak da tanınır. Hari-cen romatizma ağrılarını giderici ve saçları besleyici olarak kullanılır<br />ÇÖREKOTU YAĞI<br />Nigellae sativae<br />Haricen saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.<br />DEFNE YAĞI<br />Lauri expressum<br />Romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.<br />HİNT YAĞI<br />Oleum Ricini<br />İnce barsak üzerinde etkili olan ve tahriş yapmayan bir müshildir<br />KAKAO YAĞI<br />Oleum cacao<br />Basur memelerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için haricen kullanılır.<br />KARANFİL YAĞI<br />Oleum Caryophylli<br />Dişhekimliğinde antiseptik ve ağrı kesici olarak, dahilen ise gaz söktürücü olarak kullanılır.<br />KEKİK YAĞI<br />Oleum Thymi<br />Dahilen safra artırıcı, kurt düşürücü ve ağrı dindirici, haricen ise antiseptik olarak kullanılır.<br />KETEN YAĞI<br />Oleum Lini<br />Bezir yağı olarak bilinir. Yara ve yanık tedavisinde kullanılır.<br />KARABAŞ YAĞI<br />Lavandulae Romanae<br />Haricen ve dahilen antiseptik olarak kullanılır.<br />LİMON YAĞI<br />Oleum Limonis<br />Uyarıcı ve koku verici olarak kullanılmaktadır.<br />MERSİN YAĞI<br />Oleum Myrti<br />Dahilen bronşit, verem ve belsoğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.<br />NANE YAĞI<br />Menthae Piperitae<br />Hafif antiseptik, ferahlatıcı, koku verici ve mide bulantılarını giderici olarak kullanılır.<br />OKALİPTÜS YAĞI<br />Oleum Eucalypti<br />Antiseptik olarak haricen kullanılır.<br />SIĞLA YAĞI<br />Styrax Liquidus<br />Haricen antiseptik, yara iyi edici ve anti paraziter olarak kullanılır.<br />SUSAM YAĞI<br />Oleum Sesami<br />Dahilen müshil olarak etkilidir. Şe-ker hastalığına karşı da kullanılır.<br />TARÇIN YAĞI<br />Oleum Cinnamomi<br />İştah açıcı ve midevi olarak dahilen kullanılır.Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-32815571208331028962007-12-12T12:15:00.003-08:002007-12-12T12:15:41.621-08:00Zayıflama çayı, kilo vermek için mucize ilaç<span class="text"> Zayıflama çayı<br /><br />Metabolizmayı dengeleyici olarak, kiloyu düzenleyen, kişiyi rahatlatan, sağlıklı ve genç kalmasına yardımcı olan bir çaydır. Genel metabolizma üzerinde dengeleyici etki yaparak kiloyu normalleştirir. Yağlanmaya yatkın olan ve zayıflamak isteyen kişilere uygun bir bitki çayıdır.<br /><br />Kullanılması gereken bitkiler:<br /><br />15g Barutağacı kabuğu*, Frangula alnus<br /> 10g Kuşburnu<br /> 15g Tang**, bir tür deniz yosunu, Fucus vesicolusus<br /> 8g Ebegümeci yaprağı<br /> 15g Böğürtlen yaprağı<br /> 15g Ahududu yaprağı<br /> 10g Funda, çiçek ve yaprak, Calluna vulgaris<br /> 7g Isırganotu yaprağı<br /> 3g Sarı Kantaron, çiçek, yaprak ve sap, Hypericum perforatum<br /> 2g Çivanperçemi çiçeği<br /><br />(Deniz yosununun yerine, yine iyot içerikli orman sarmaşığı yaprağı 5g kullanılabilir.<br /><br />Barut ağacı kabuğu ülkemizde güvenilir bir bitki satıcısından temin edilmelidir.<br /><br />Zayıflama çayının kullanılışı<br /><br />İnce kıyılmış bitkiler iyice harmanlanır. Yarım tatlı kaşığı bitki karışımı, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür.<br /><br />Günde 1 bardak çayla başlanır, 3 bardağa kadar çıkarılır, bu dozaj 6 hafta sürdürülür ve kademeli olarak yine günde 1 bardağa inilir.<br /><br />Bu çay, normal kiloya ulaşıldıktan sonra da günde 1 bardak olarak sürekli içilebilir. Zayıflama çayının etkisinin arttırılabilmesi için haftada 1-2 sıcak tam banyo alınır ve banyo sonunda tüm bedene tam masaj yaptırılır. </span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-61024814247062459782007-12-12T12:15:00.001-08:002007-12-12T12:15:22.120-08:00Zayıflık, kilo almak, kilo alma için öneriler<span class="text"> Gençlerin gelişme döneminde zayıflık çok sık görülen, özellikle ruhsal problemler, örneğin gönül sorunları veya okulla ilgili sıkıntılar bu duruma yol açabilir. Ama zayıflama, bir hastalığın ön belirtisi olarak da göz önünde bulundurulmalıdır. Yetersiz beslenme, ishal, enfeksiyonlar ve salgıbezi hastalıkları, ayrıca kan oluşturan organların hastalıkları da genelde çocuğun zayıflamasına neden olabilir. Kilo kaybının bir başka nedeni de hormon dengesindeki bozukluklar olabilir.<br /><br />Eğir kökü: Besleyici ve yeterli bir beslenmeye karşın belirgin zayıflığın başlıca nedenlerinden biri de metabolizma bozukluğu olabilir. Bu konuda eğir kökünün iyileştirici güçleri yardımcı olabilir.<br /><br />Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış eğir kökü, bir bardak soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve süzülür. Gün boyunca, her öğünden önce ve sonra birer yudum olmak üzere, günde toplam 6 yudum eğir kökü çayı içilir. Bu miktardan fazla içilmemelidir! Çay, ısıtılmış bir termosta sıcak durumda muhafaza edilebilir.<br /><br />Eğir kökü tam banyosu: Günlük 6 yudum eğir kökü çayının yanı sıra, arada bir eğir kökü tam banyosu da çok yararlı olabilir.<br /><br />İnce kıyılmış 200g eğir kökü, 5 litre soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve banyo suyuna eklenir. Kalp bölgesi suyun dışında kalmalıdır. Banyo süresi 20 dakikadır. Süre sonunda kurulanılmadan bir bornoz giyilir ve sıcak yatakta bir saat süreyle ter atılarak dinlenilir. </span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-44515081041534618112007-12-12T12:14:00.005-08:002007-12-12T12:14:54.220-08:00Soğuk algınlığı tedavisi, boğaz ağrısına karşı<span class="text"> Isırganotu: Çok yönlü ısırgan otu bedenin savunma sistemlerini güçlendirir ve soğuk algınlığının bulaşmasına karşı önlem olarak kendini yeterince kanıtlamıştır.<br /><br />Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu yaprağı, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde iki litreye yakın miktarda ısırganotu çayı rahatlıkla içilebilir. Bu amaçla demlenen çay bir termosta sıcak durumda muhafaza edilebilir.<br /><br />Civanperçemi: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış civanperçemi, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 3-4 bardak taze demlenmiş civanperçemi çayı soğutulmadan yudumlanır.<br /><br />Ihlamur: Yarım tatlık kaşığı ince kıyılmış ıhlamur, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş ıhlamur çayı, balla tatlandırılarak elden geldiğince sıcak içilir.<br /><br />Ev reçetesi: 10-15 dakikalık sıcak ayak banyoları yapılır. Su dayanılabilecek kadar sıcak olmalı ve sürekli sıcak su eklenerek soğuması önlenmelidir.<br /><br />İsveç Şurubu: Soğuk algınlığında, bir kaşığa İsveç Şurubu damlatılır ve açık ağızla şurubun kokusu içe çekilir.<br /><br />Civanperçemi çayına eklenerek günde 3 çay kaşığı şurup alınır. Öğünlerden yarım saat önce yarısı ve yarım saat sonra öteki yarısı içilen yarım bardak bitki çayına bir çay kaşığı şurup eklenir. Böylece, üç öğünde toplam 3 çay kaşığı İsveç Şurubu içilmiş olur. </span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-31264671864320417982007-12-12T12:14:00.003-08:002007-12-12T12:14:34.802-08:00Nezle, alerjik nezle, bademcik tedavisi<span class="text"> Başlangıçta damak bademciğinin şişmesiyle boğazda bir tırmalanma duygusu oluşur. Sonra burun mukozası iltihaplanır ve normalin üstünde mukus(sümük) üretimi başlar. Burun mukozasının şişmesi nedeniyle burun tıkanır. Hele üstçene sinüsü ve alın sinüsü mukozaları da iltihaplandığında, tüm kafa bölgesi etki altına girer ve kişide genel bir bunalma durumu oluşur.<br /><br />Başlangıç aşamasındaki nezlenin tedavisinde bazen bir kerelik güçlü bir terleme başarılı olabilir. Bebek nezlesinin belirtileri ise, yüksek ateş, halsizlik, uyku bozuklukları, burun tıkanıklığı, hapşırma ve bazen de kusmadır. Her ne olursa olsun, bebeğin sürekli temiz hava almasının sağlanması gerekir.<br /><br />İsveç Şurubu: Nezlenin ilk belirtileri görüldüğünde, küçük bir pamuk parçası İsveç Şurubuyla ıslatılır, burun deliğine tutulur ve kokusu derin derin içe çekilir. Şurubun buharı kısa sürede rahatlatır. Ayrıca, koruyucu önlem olarak veya burun mukoza şişliğine ve burun akıntısına karşı, avuç içine alınan suya biraz İsveç Şurubu eklenir ve burunun köküne kadar içe çekilir. Tıkanıklık sona erer ve akıntı durur. Grip zamanlarında ise koruyucu önlem olarak, günde yarım veya bir tatlı kaşığı şurup biraz ılık suyla inceltilerek alınır.<br /><br />Ev reçetesi: On dakika süreli sıcak ayak banyoları yapılır. Dayanılabilecek sıcaklıkta olan suya azar azar sıcak su eklenerek soğuması önlenir.<br /><br />Mayıs papatyası: Bir yemek kaşığı dolusu çiçek, bir litre kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve bir havlunun altında papatya buharı solunur. Bu tedavinin başarılı olabilmesi için, buhar solunumunun ardından evden dışarı çıkılmamalıdır.</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-10675182275412940502007-12-12T12:14:00.001-08:002007-12-12T12:14:12.650-08:00Diş ağrısı, diş hastalıkları, diş tedavisi<span class="text"> Diş ağrısı<br /><br />Diş ağrıları genellikle diş çürümesinden kaynaklanır. Şekerli besinlerin kalıntıları dişlere yapışır ve bakteriler için bulunmaz bir beslenme alanı oluşturur. Bu ortamda oluşan asitler dişin mineral yapısını eritir. Bakteriler bir tür görünmez katman oluştururlar. Diş plağı adı verilen bu katman, diş minesine sıkıca yapışır. Diş plağını, fırçalanmamış dişlerde açıkça görülen sarı pasla karıştırmamak gerekir. Diş çürümesi, dişözünün ilk sinirine ulaştığında ağrılar başlar ve diş kökü zarında iltihaplanma oluşur. Bunun sonucu şiş bir yanaktır. Kök zarındaki iltihaplanmanın sonucu ise diş kökünde apse oluşumudur. Zaman geçirilmeden diş doktoruna gidilmesi gerekir. Çünkü bu enfeksiyon, eğer bakteriler kana karışırsa, başka organlara da zarar verebilir.<br /><br />Mayıs papatyası: Yarım tatlı kaşığı papatya, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca, 3-4 bardak taze demlenmiş papatya çayı soğutulmadan yudumlanır. Ayrıca, ılıklaşmış çayla gün boyunca pek çok kere ağız çalkalanmalıdır.<br /><br />İsveç Şurubu: Diş ağrılarına karşı bir yemek kaşığı dolusu şurup biraz suyla inceltilerek, elden geldiğince ağızda tutulur(1-3 dakika) ve sonra tükürülür. Ayrıca küçük bir pamuk parçası İsveç Şurubuyla ıslatıldıktan sonra ağrıyan dişin üstüne yatırılabilir. Bu tür İsveç Şurubu kompresleri uzun süre dişetinin üstünde tutulmamalıdır; dişeti tahriş olabilir!<br /><br />Atkuyruğu: Atkuyruğu çayı, ağız içi ve diş çürümelerinde, dişeti kanaması, dişeti iltihabı, dişeti çekilmesinde ve diş çürümelerinde gargara biçiminde kullanılabilir.<br /><br />Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış atkuyruğu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Sıcak atkuyruğu çayı ile gün boyunca pek çok kere ağız çalkalanır ve gargara yapılır </span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-42154712164324702012007-12-12T12:13:00.001-08:002007-12-12T12:13:28.060-08:00Burun kanaması, burun boğaz hastalıkları<span class="text"> Çarpma, iltihaplanma, hapşırma, tümörler ve burun kemiği kırıkları gibi durumların dışında, hipertoni(tüm beden kaslarında aşırı gerginlik), karaciğer bozuklukları, damar ve kan hastalıkları ve grip gibi hastalıklar da burun kanamasına neden olabilir. Burun kanamasının bazı kişilerde sık oluşu ise, burun damarlarının kırılganlığından kaynaklanır. Burun kanaması eğer başka bir hastalığın belirtisi ise, söz konusu hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Akut burun kanamalarında en etkili ilkyardım, soğuk suyla ıslatılmış bir havlunun hastanın ensesine uygulanmasıdır. Bu uygulama sayesinde burun damarlarında oluşan daralma, kanamanın durmasını sağlayabilir.<br /><br />Çobançantası: Sürekli olan burun kanamaları çobançantası çayı ile tedavi edilebilir.<br /><br />Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış çobançantası, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanır.<br /><br />Ökseotu: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ökseotu, bir bardak soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve süzülür. Buruna çekilen soğuk çay kan durdurucu etki yapar.<br /><br />Civanperçemi: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış civanperçemi, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 1 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanır.<br /><br />Atkuyruğu kompresi: Şiddetli ve sürekli burun kanamalarında soğuk çayla hazırlanan kompresler yardımcı olur.<br /><br />Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış atkuyruğu, bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Uygun büyüklükte bir bez soğuk çaya batırılır, biraz sıkılır ve burnun üstüne yatırılır. </span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-27791503011471009772007-12-12T12:12:00.002-08:002007-12-12T12:13:04.166-08:00Boğaz ağrısı, boğaz hastalıkları ve tedavisi<span class="text"> Boğaz ağrıları genelde bir soğuk algınlığı hastalığının belirtisidir. Ama başka herhangi bir belirti eşliğinde olmadığında, yutak bölgesine çok soğuk havanın girmesinin bir sonucu olabilir.<br /><br />Yapışkanotu / Yoğurtotu: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yapışkanotu veya yoğurtotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Taze demlenmiş ılık çayla gün boyunca pek çok kere derin gargaralar yapılır.<br /><br />Koyunotu: Koyunotu, tüm boğaz, yutak ve ağız içi iltihaplarına karşı başarıyla kullanılabilir. Öteki kullanım alanları ise, anjin ve gırtlak hastalıklarıdır.<br /><br />Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış koyunotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Sabah ve akşam olmak üzere, günde iki kere, uzun süreli derin gargaralar yapılır.<br /><br />İsveç Şurubu: Yarım veya bir tatlı kaşığı İsveç Şurubu yarım bardak bitki çayına eklenir ve bu yarım bardak çayın yarısı yemekten yarım saat önce, öteki yarısı ise yarım saat sonra içilir. Yani, üç öğünde toplam olarak 3 kaşık İsveç Şurubu içilmiş olur.</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-74311788706815173732007-12-12T12:12:00.001-08:002007-12-12T12:12:42.047-08:00Kansızlık belirtileri, anemi tedavisi<span class="text"> Genel dolaşımdaki kanda alyuvarlar miktarının düşmesiyle birlikte görülen hastalıklar, kansızlık hastalıkları olarak adlandırılır (kansızlık, anemi).Bazen demir veya vitamin eksikliğinden, bazen de hormon dengesizliğinden veya yanlış bir yaşam biçiminden kaynaklanan (yetersiz güneş ışığı ve hareketsizlik), genç kızların solgunluğu (chlorosis) bir çeşit anemi, daha doğrusu demir yetersizliği anemisidir. Anemiye yol açabilecek nedenler şöyle sıralanabilir:Sürekli kan kaybı (hömoroit, ülserler), demir eksikliği, B12 vitamini eksikliği, kemik iliği hastalıkları veya doğumsal özellikler. Kandaki alyuvarlar sayısının azalmasıyla birlikte bedendeki oksijen dolaşımı da azalır; pek çok organ, oksijen yetersizliği nedeniyle zarara uğrayabilir.<br /><br />Anemi, hastanın belirgin derecede solgunluğu, uykusuzluğu, sinirliliği, kalp atımının ve solunumun hızlanması veya sinir sisteminde oluşan bazı bozukluklarla kendini belli eder. Anemide giderek artan kan yıkımının bir sonucu olarak, başlangıç aşamasında sarılık ve dalakta şişlik de oluşabilir. Bu durumlara karşı anemi tedavisi uygulanır. Şiddetli akut kanamalarda en güvenilir çözüm kan naklidir. Kronik kanamalarda ise, kanama nedeninin tedavisi gerekir. Demir ve C vitamini açısından zengin besinlerin tüketilmesi yararlı olacaktır(sakatat, bira mayası, darı, ıspanak, ısırganotu, baklagiller, şeftali ve kuru kayısı). Bedensel yorgunluklardan uzak durmak ve bol uyku da çok yararlıdır.<br /><br />Isırganotu: Kan yaptırıcı etken maddeleri sayesinde ısırganotu anemide bile yardımcı olabilir.<br /><br />Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş ısırganotu çayı soğutulmadan yudumlanır. </span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-24456136864660860992007-12-12T12:08:00.000-08:002007-12-12T12:09:12.863-08:00Şifalı Bitki Türleri<table id="table13" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%"><tbody><tr><td background="images/orta_mavi.gif" height="18" width="15%"><h1 style="margin: 0pt 5px;"><span style="color:#0369a7;"> ŞİFALI BİTKİ</span></h1> </td> <td background="images/orta_mavi.gif" height="18" width="85%"> <h1 style="margin: 0pt 5px;"><span style="color:#0369a7;"> ŞİFALI BİTKİ AÇIKLAMASI</span></h1> </td> </tr> <tr> <td colspan="2" height="5"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Acı ağaç</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > <u>( kuvasya ağacı ) </u>: Sedefotugillerden; 2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir. İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler vardır. Çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Bu ülkelerde acı ağaç kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır. Hekimlikte; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır. Etkili maddesi "Quassine"dir. Çok acıdır.<br /><br /><strong><u>Kullanıldığı yerler:</u></strong><br />İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Abdestbozanotu</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( pimpinella saxisfrage) :Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetre kadardır. Kökü akıcıdır.<br /><br /><strong><u>Kullanıldığı yerler:</u></strong><br />Mideyi kuvvetlendirir. Göğüs ağrılarını dindirir. Ateşi düşürür. Boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir. Balgam ve ter söker. Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir. Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Acıbakla</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( Lupine, Lupin, Lupine) :10-100 cm yüksekliğinde, sık tüylü, bir senelik bitkidir. Yaprakları el şeklinde parçalı, uzun saplı, 5-9 yaprakçıklıdır. Çiçekleri dik salkım durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yaprağı kelebek şeklindedir. Yahudi baklası diye de tanınır.Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir. Memleketimizde üç türü bulunmaktadır.- Beyaz yahudi baklası: Beyaz çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yıllık bir bitkidir.- Sarı çiçekli yahudi baklası: Vatanı, Orta ve Güney Avrupa’dır.- Mavi çiçekli yahudi baklası: Vatanı, Akdeniz çevresi memleketleridir.<br /><br /><strong><u>Kullanıldığı yerler:</u></strong><br />Tohumlarının idrar söktürücü, kan temizleyici ve kurt düşürücü tesiri vardır. Bazı türlerinin kavrulmuş tohumları “sebze kahvesi” ismiyle kahve yerine kullanılmaktadır. Fakat alkaloid taşıyan türlerinin bu şekilde kullanılması tehlikelidir.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Acıçiğdem</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( Herbstzeitlose, Krokus, Colchique, Colchicum, Autumn crocuses) :Boyu 10-30 cm yüksekliğe ulaşan, otsu ve yumrulu bir bitkidir. Sonbaharda morumsu pembe renkli, 6 parçalı çiçekler açar. Yaprak ve meyvaları ise ilkbaharda ortaya çıkar. Sonbaharda çiçek açtığından dolayı halk arasında “güz çiğdemi” olarak da bilinir.Yetiştiği yerler: Türkiye’de pek bulunmaz. Avrupa’nın sulak çayırlarında bol miktarda yetişir.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Tıbbi önemi haiz bir bitkidir. Kullanılan kısmı yumru ve tohumlarıdır. Tohum ve yumruların idrar arttırıcı, terletici, müshil ve romatizma ağrılarını dindirici etkisi vardır. Alkaloitlerin çok yüksek zehirleyici özelliği olduğundan, bu droglar, dahilen ancak hekim kontrolünde kullanılabilir. Eskiden halk arasında romatizma ağrılarını dindirmek için haricen kullanılırdı. Bunun için bir tutam acı çiğdem tohumu, 2-3 diş sarmısak ile havanda iyice dövülür. Elde edilen sulu kısım bir tülbente emdirilip, ağrıyan kısma sarılır. Bu pansuman birkaç gün arka arkaya tekrarlanır.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Adaçayı</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( salvia officinalis ) :Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir. Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar. Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir. Hafif kafuru kokusu vardır. Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.<br /><br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Adamotu</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Alraunwurzel, Mandragore, Mandrake) :Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitkidir. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir.Türkiye’de yetiştiği yerler: Batı ve Güney Anadolu.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Kökleri % 0,3 oranında Hiyosiyaminlerle Skopolamin alkaloitlerini taşır. Bundan dolayı zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Halen tedavide çesitli preparatların terkibinde kullanılmaktadır. Rastgele kullanıldığında zararlı olur.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Adasoğanı</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Scille, Scillae bulbus, Sea onion, Urginea maritima) :Zambakgillerden bir çesit bitkidir. Yaprakları uzun şerit şeklindedir. Çiçekleri yeşil ve beyaz damarlıdır. 2 kilogram kadar olan soğan kısmı, yapraklarının altındadır. Acı ve zehirlidir. 7,5 gram adasoğanı, bir insanı rahatça öldürebilir. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soğanın etli olan orta kısmı, dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getirilir. Çok iyi bilmeden kullanılmamalıdır.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />İdrar söktürür. Kalp hastalarında vücudda biriken suyu boşaltır. Azotemiyi azaltır. Böbrek hastaları kullanmamalıdır.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Ahlat</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Yaban armudu, Piraster, Pirus elaegrifolia, Wild pear-tree, Poirier sauvage) :Gülgillerden, kendi kendine yetişen ve üzerine armut aşılanan bir ağaçtır. Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarında, filizi ezilip yaraya sürülür.<br /><br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Ahududu</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Himbeere, Framboise Common, Rasberry bush) :Ağaç çileği ve sultan böğürtleni olarak tanınır. Haziran-Temmuz ayları arasında beyazımtırak renkli çiçekler açan, 30-150 cm boyunda, çok senelik, dikenli, çalı görünüşünde bir bitkidir. Dağlık mıntıkaların orman ve korularında tesadüf edilir. Gövdesi dallı, dikenli ve yatıktır. Yaprakları 3-5 parçalı, sivri uçlu, yaprak sapı kıvrık dikenlidir. Çiçekleri ekseriya dalların ucunda 5-10 çiçekli salkım halindedirler. Meyvesi etli ve birçok eriksi tipli meyvelerin biraraya gelmesi ile meydana gelmis, küre biçiminde, kırmızı renkli ve güzel kokuludur. Meyveleri temmuz ve agustos aylarında olgunlaşır. Çoğu çesitleri bahçelerde yetiştirilir. Umumiyetle sonbaharda 1-1,5 m aralık bırakılmak suretiyle dikilir. Ahududurar her 6-7 senede bir yenilenmelidir. Türkiye’de; Ege, Marmara, Karadeniz bölgelerinde yetiştişir<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Kullanılan kısmı, meyve, çiçek ve yapraklarıdır. Meyveler tamamen olgunlaştıkları zaman toplanır. Yapraklarında tanen, meyvelerinde ise organik asitler (malik asit, sitrik asit vs.) şeker, pektin, uçucu ve sabit yağlar bulunmaktadır. Yaprakları bogaz hastalıklarında gargara için kullanılır. Çiçeklerinden romatizma ve nikris (gut) hastalıklarında faydalanılır. Taze olarak, şeker ve böbrek hastalıklarında perhiz yiyeceği olarak istifade edilir. Halk arasında ishal ve ateşli hastalıklara karşı tavsiye edilir.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Akasya</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( salkım ağacı) :Baklagillerden; bir çeşit süs ve gölge ağacıdır. Salkım çiçekli ve küçük yapraklıdır. Çiçekleri güzel kokar. Çiçekleri kullanılır.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Astım ve Nefes darlığını giderir.<br /><br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Akdiken</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Gemeiner Kreuzdorn, Nerprun Alaterne, Common Buckthorn) :Mayıs-Haziran aylarında, sarı-yeşil renkli, küçük çiçekler açan bodur bir ağaçtır. Orman ve koru kenarlarında bulunur. Dalları karşılıklı, uçları diken halindedir. Yaprakları karşılıklı ve saplıdır. Çiçekler küçük demetler halinde bir araya toplanmıştır. Küre şeklinde ve bezelye büyüklüğündeki meyvası evvela yeşil, olgunlukta morumsu-siyah renk alır.Türkiye’de yetiştiği yerler: Bolu ve Trabzon civarıdır.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Bitkinin kullanılan kısmı taze meyvalarıdır. Meyvalerında yağ, renkli maddeler, şeker ve glikoz vardır. İyi bir müshildir. Şurubu yapılır. Müshil ilacı olarak kullanılır. Bunlardan başka meyvalarından yeşil bir boya da hazırlanır. Memleketimizde yetişmekte olan bir Akdiken çeşidi de “Cehri” adıyla anılır. Bu cins sadece memleketimizde yetişir.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Akkuş ağacı</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( kayınağacı )Kayıngillerden; nemli topraklarda yetişen bir ağaçtır. Meyveleri küçüktür. Yaprakları ilkbahar aylarında toplanıp kurutulur.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />İdrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. Şişmanlamayı önler. Romatizma ağrılarını dinlendirir. Ayak kokularını keser. Saçları gürleştirir, kepekleri yok eder. Cilt hastalıklarını tedavi eder. Kalp kifayetsizliğinin sebep olduğu idrar tutukluğunu giderir. Vücutta biriken tuzu atar. Üremi ve albüminde faydalıdır.<br /><br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Alıç</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( Ekşimuşmula )Gülgillerden; kırlarda yabani olarak yetişen bir ağaçtır. Meyveleri; küçük muşmulaya benzer, kırmızı renklidir. Tadı mayhoştur. Hekimlikte meyvesi kullanılır.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.<br /><br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Altınbaşak otu</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( solidago officinalis )İdrar tutukluğu, albümin, nefrit, üremi ve sistit tedavisinde kullanılan bir çeşit bitkidir.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Altınkökü</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( ipeka )Güney Amerika'da yetişen bir bitkidir.Kullanılığı yerler:Az miktarda kullanıldığı takdirde tatlandırıcıdır. Yüksek dozlarda kullanılırsa kusturur, ishal yapar. Müzmin bronşitte ifrazatı artırır. </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Amberkabuğu</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( croton elutheria )Antil adalarında yetişen "liquidamber/sığla ağacı" denilen ağacın kabuğudur. Kabukların dışı kahverengiye yakın gri; içi ise sarıdır. Yandığı zaman hoş bir koku verir.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Dizanteri ve ishali keser. Hazım bozukluklarını giderir. Kansızlıkta faydalıdır. Anne sütünü artırır.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Amberbaris</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( kadıntuzluğu )Yabani, çalı şeklinde, sarı çiçekli bir ağaçtır. Kökü acıdır. Yaprakları ve yemişi tatlıdır. Seyrek ormanlarda bulunur. Boyu 2-3 metre arasındadır. Meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır. Meyveleri, kabukları ve kökü kullanılır.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarını iyileştirir. Ateşi düşürür. Hazım bozukluklarını giderir. Bağırsak iltihaplarını tedavi eder. Öksürüğü keser. Mideyi kuvvetlendirir. İştah açar. Ağız yaralarını iyileştirir. Kan dolaşımını düzenler. Yüksek tansiyonu düşürür. Siyatik, romatizma ve eklem ağrılarını giderir.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Anason</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Anis, Anis, Anise)Haziran-Agustos aylarında, beyaz renkli çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliğinde, bir senelik bitki. Gövde dik, silindir biçiminde, içi boş, çok dallı, tüylü ve üstü çizgilidir. Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalb biçimindedir. Çiçekler bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır. Meyveleri armut şeklinde küçük, üzeri tüylü, yeşilimsi sarı renklidir.Başta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetiştirilir. Kültür anasonunun vatanının Anadolu olduğu tahmin edilmektedir. Meyvalarında nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır. Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetistiği yerin şartlarına bağlıdır. Uçucu yağın % 80-90’i anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi şok olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tıpta midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalb çarpıntısı rahatsızlıklarında da etkilidir. Anason yüksek dozda alındığında baş ağrısı, uyuşukluk, görme zorluğu yapar. Daimi kullananlarda anisizm hastalığına sebeb olur. Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede çok faydalıdır. Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazırlanır. Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kaşığı verilir. Büyükler % 1-2’lik çayını günde 2-3 bardak alabilir. Türkiye’de Bütün Anadolu'da yetişir.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Kullanılan kısmı, meyvaları ve yapraklarıdır. Meyveleri tamamen olgunlaştıktan sonra toplanır ve gölgede kurutulur. Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığıi giderir. Mide ve barsak gazlarını söktürür. İdrar artırır. Migren ağrılarını keser. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > </span></b><p style="margin: 2px 4px;"><b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" >Andızotu</span></b></p></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Atgözü, Kızılağaç, Inula, Inula helenium, Annuèe inule)Bileşikgillerden, nemli yerlerde yetişen, 1 metre kadar sapı olan bir çesit ottur. Yaprakları büyük, yumuşak ve yuvarlaktır. Çiçekleri sarı renkte olup, acı ve kokuludur. Kökü kalındır. Meyveleri küçük, fıstık kozalağına benzer.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Mideyi kuvvetlendirir. Balgam söker. Mikropları öldürür. Vücudda biriken tuzu atar. Üremi, nefrit, sistit, İdrar yolları hastalıklarında faydalıdır. Nefes darlığıını giderir. Karaciğer hastalıklarını tedavi eder. Kaşıntıları keser. Fazla kullanıldığı zaman, mide bulantısı yapar.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Antepfıstığı</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( Şam fıstığı)Antepfıstığıgiller familyasındandır; Gaziantep havalisinde yetiştirilen, 5-10 metre yüksekliğinde bir ağaç ve bunun meyvesidir. İçeriğinde sabit yağ, sakkaroz ve proteinli maddeler vardır.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Vücudun gelişmesini sağlar. Bedeni ve zihni gücü arttırır. Cinsel istekleri kamçılar. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir. Göğsü yumuşatır, öksürük söktürür.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Ararot</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( Maranta nisastası, Arrow-root )Sıcak iklimlerde yetişen "Maranta" adlı kamıştan veya ona benzer başka bitkilerin köklerinden çıkarılan beyaz bir tozdur. Nişastadan daha incedir. Kokusu ve tadı yoktur.<br /><br /><u><strong>Kullanıldığı yerler:</strong></u><br />Çocuk maması yapımında kullanılır. Süt çocuklarına ve nekahat dönemindeki hastalara verilir. Hastalıklardan sonra görülen halsizlikleri giderir.<br /> </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Ardıç</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Wacholder, Geniévre, Juniper) :Kışın yapraklarını dökmeyen daimi yeşil ağaçlardan. Yaprakları küçük pulsu veya iğne şeklinde olup 1-2 cm uzunluğundadır. Bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir. Ardıç yemişi diye anılan kozalakları dişi ağaçlar üzerinde bulunur. Ardıç türleri kozalaklarının büyüklüğüne, rengine ve özellikle her kozalağın içinde bulunan tohumlarının sayısına göre birbirinden ayırt edilir.Çesitleri ve kullanıldığı yerler: Sıcak iklimlerde ve korunmuş alanlarda ağaç gibi büyümesine karşılık, soğuk bölgelerde çalı manzarasındadırlar. Genel olarak odunu yumuşak ve dayanıklıdır. Kurşun kalem yapılır. Kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanılır. Bütün Kuzey Yarımküre’de yetişen 60 türü vardır. Memleketimizde 8 ardıç türü yetişmekte olup önemlileri şunlardır:- Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus): Trakya ve Anadolu’da yaygındır. Çalı veya küçük bir ağaç şeklindedir. Yaprakları üçlü ve batıcıdır. Kozalakları kırmızımsı olup iki tohumludur. Dallarından elde edilen katranı cilt hastalıklarında kullanılır.- Adi ardıç (Juniperus communis): Memleketimizde Trakya bölgesinde tesadüf edilen çalımsı veya küçük agaçlardandır, yaprakları batıcıdır. Kozalakları mavimsi siyah renkli, üç tohumludur. İdrar söktürücü olarak kullanılır.- Bodur ardıç (Juniperus nana): Memleketimiz dağlarında, özellikle Kuzey Anadolu dağlarında geniş topluluklar meydana getirir. Kozalakları mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.- Kokar ardıç (Juniperus foetidissima): Doğu Akdeniz Bölgesi ağacıdır. Memleketimizin dağlık yerlerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli, kozalakları mavimsi siyah renkli, 1-2 tohumludur. Yapraklar ezildiği zaman fena kokular çıkarır.- Yüksek ardıç (Juniperus excelsa): Memleketimizin dağlık bölgelerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli değildir. Kozalakları mavimsi siyah renkli, 4-6 tohumludur.- Finike ardıcı (Juniperus phoenicea): Batı ve Güney Anadolu’da yetişen çalımsı, bodur ağaçlardandır. Kozalakları kızılımsı kahverengi, 4-9 tohumludur. </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Armut</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( pirus communis ) :Gülgillerden; çiçekleri beyaz bir ağacın meyvesidir. Armut; suluca yumuşak tatlı ve küçük çekirdeklidir. Rengi sarı ile yeşil arasında değişir. Ankara, Mustabey, Çengel, Kumla, Bey olmak üzere birçok çeşidi vardır.Kullanildigi yerler: Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. İdrarı bollaştırır. Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. Yüksek tansiyonu düşürür. Kanı temizler bütün salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir, kabızlığı önler. Sinirleri yatıştırır. Zihni yorgunluğu giderir. Susuzluğu keser. Tükürük ifrazatını artırır. Hamilelerin kusmalarını azaltır. Hazımsızlığı giderir. Mafsal kireçlenmesi, nikris ve romatizmada faydalıdır. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri tavsiye edilir. Yemeklerden önce yenecek olursa daha faydalı olur. </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f9f9f9;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Arpa</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f9f9f9;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > ( hordeum vulgare ) :Buğdaygillerden; taneleri ekmek ve bira yapmakta kullanılan bir bitkidir. Hayvan yemi olarak da verilir. Nişastası boldur. Kavrulup kahveye de karıştırılır.Kullanildigi yerler: İdrar söktürür. Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler. Böbrek ve kum taşlarının dökülmesine yardım eder. Prostat büyümesini önler. Asabi kusmaları durdurur. Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir. Dil iltihaplarını giderir. Temriye ve mayasılda haricen kullanılır. </span></p></td> </tr> <tr> <td colspan="2" align="center" height="3"> <br /></td> </tr> <tr> <td align="left" bg valign="top" width="15%" style="color:#f4f4f4;"> <b><span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#0369a7;" > <p style="margin: 2px 4px;">Aslanağazı</p></span></b></td> <td bg valign="top" width="85%" style="color:#f4f4f4;"> <p style="margin: 2px 4px;"> <span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" > (Kurtagzı, Tavşandudağı, Anthirinum, Linaire, Muflier) :Türlü renklerde yetişen güzel görünümlü bir bitkidir. Kokusuzdur. Daha ziyade süs bitkisi olarak kullanılır.Kullanildigi yerler: Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir. </span></p></td></tr></tbody></table>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-24979183552182737462007-12-12T12:07:00.000-08:002007-12-12T12:08:35.453-08:00Acı ağaç<span style="font-size: 8pt;font-family:Tahoma;color:#555555;" >Sedefotugillerden; 2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir. İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler vardır. Çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Bu ülkelerde acı ağaç kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır. Hekimlikte; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır. Etkili maddesi "Quassine"dir. Çok acıdır</span>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-30640568918613714252007-09-27T13:04:00.002-07:002007-09-27T13:05:18.997-07:00Baharatlar 7 ana grupta incelenir:<blockquote> <p><strong><span style="font-family:Times New Roman;color:#ffff00;">Baharatlar 7 ana grupta incelenir:</span></strong></p><dl><dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="font-size:100%;color:#ffffff;">1</span></strong><span style="font-size:100%;color:#ffffff;">. <strong>Köklerinden faydalanılanlar : </strong>Kara turp, kırmızı turp gibi.</span></span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="font-size:100%;color:#ffffff;">2. Gövdelerinden faydalanılanlar :</span></strong> <span style="font-size:100%;color:#ffffff;"> Zencefil, tarçın gibi.</span></span></dt><span style="font-size:100%;"> <dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="color:#ffffff;">3.</span></strong> <span style="color:#ffffff;"> <strong>Yapraklarından faydalanılanlar :</strong> Nane, kekik, merzengüş, maydanoz, defne gibi.</span></span></dt> <dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="color:#ffffff;">4.</span></strong> <span style="color:#ffffff;"> <strong>Soğan yapısında olanlar :</strong> Mutfak soğanı, sarmısak gibi.</span></span></dt> <dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="color:#ffffff;">5.</span></strong> <span style="color:#ffffff;"> <strong>Çiçeklerinden faydalanılanlar :</strong> Karanfil gibi.</span></span></dt> <dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="color:#ffffff;">6.</span></strong> <span style="color:#ffffff;"> <strong>Meyvelerinden faydalanılanlar :</strong> Kimyon, anason, karabiber, kırmızı biber, vanilya gibi.</span></span></dt> <dt><span style="font-family:Times New Roman;"><strong><span style="color:#ffffff;">7.</span></strong> <span style="color:#ffffff;"> <strong>Tohumlarından faydalanılanlar :</strong> Hardal, küçük Hindistan cevizi gibi.</span></span></dt> </span></dl> </blockquote> <p><span style="font-family:Times New Roman;color:#ffffff;"> </span></p> <div align="center"><center> <table border="2" cellpadding="0" height="111" width="561"> <tbody><tr> <td bgcolor="#000080" height="107" valign="top"><blockquote> <p> </p> <p><a name="1"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;">Anason:</span></b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Haziran-ağustos aylarında, beyaz renkli çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliğinde, bir senelik bitkidir. Gövdesi dik, silindir biçiminde, içi boş, çok dallı, tüylü ve üstü çizgilidir. Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalb biçimindedir. Çiçekler bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır. Meyveleri armut şeklinde küçük, üzeri tüylü, yeşilimsi sarı renklidir. Başta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetiştirilir. Kültür anasonunun vatanının Anadolu olduğu tahmin edilmektedir. Meyvalarında nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır. Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetiştiği yerin şartlarına bağlıdır. Uçucu yağın % 80-90’ı anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi çok olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tıpta midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalb çarpıntısı rahatsızlıklarında da etkilidir. Anason yüksek dozda alındığında baş ağrısı, uyuşukluk, görme zorluğu yapar. Daimi kullananlarda anisizm hastalığına sebeb olur. Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede çok faydalıdır. Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazırlanır. Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kaşığı verilir. Büyükler % 1-2’lik çayını günde 2-3 bardak alabilir. Kullanılan kısmı, meyvaları ve yapraklarıdır. Meyveleri tamamen olgunlaştıktan sonra toplanır ve gölgede kurutulur</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> </blockquote> <blockquote> <p><a name="2"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Çörekotu:</strong></span></a> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Haziran-temmuz ayları arasında yeşille karışık açık mâvi renkli çiçekler açan, 20-40 cm boyunda bir senelik, otsu bir bitkidir. Yol kenarları ve bilhassa ekin tarlaları içinde bulunur. Gövde dik ve kısa tüylüdür. Yaprakların alttakileri saplı, üsttekileri sapsızdır. Çiçekler uzun saplı ve tek tektir. Taç yaprakları iki loplu ve bal özü bezleri taşıyan 8 tâne küçük parça hâlindedir. Meyveleri çok tohumlu olup, tohumlar siyah renkli ve oval şekillidir. Güney Avrupa, Balkan memleketleri, Kuzey Afrika, Türkiye ve Hindistan’da yetiştirilmektedir. Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarıdır. Tohumları tamâmen olgunlaştıktan sonra toplanır ve güneşte kurutulur. Çörekotu tohumlarında uçucu ve sabit yağ, tanen, şekerler, glikozit bünyeli bir saponin ve alkaloitler bulunmuştur. Tohumları gaz söktürücü, uyarıcı ve idrar söktürücü olarak kullanılmaktadır. Güzel kokusu sebebiyle müshil ilâçlarının içine ilâve edilen iyi bir lezzet ve koku değiştiricidir. Çörekotunun Anadolu’da bulunan ve aynı şekilde kullanılan diğer türleri şunlardır:</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Şam çörekotu (Nigella damascena):</b> Yaprakları parçalıdır. Çiçekleri tek ve üst yapraklar tarafından örtülmüş durumdadır. Parlak mâvi çiçeklidir.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Kır çörek otu (Nigella arvensis):</b> 10-30 cm yüksekliğinde mâvi çiçeklidir. Yaprakları sivri parçalıdır. Tohumları kurt düşürücü olarak da kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="3"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Defne:</strong></span></a> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> 6-18 m yüksekliğinde, yuvarlak tepeli ve sık dallı bir ağaç veya ağaçtır. Almaşık sapın iki yanında karşılıklı değil de aralıklı olarak bir sağda, bir solda bitmiş yapraklar şeklinde dizilmiş, 7.5-10 cm uzunluğundaki yapraklar oval biçimli, donuk renkli derimsi ve sert kenarları da genellikle dalgalıdır. Bitkinin sarımsı veya yeşilimsi beyaz renkte küçük çiçekleri, olgunlaştığında rengi koyu mora dönen tek tohumlu, etli meyveleri vardır. Bitkinin kullanılan kısmı yaprak ve meyveleridir. Yaprakları uçucu yağ yönünden zengindir. Baharat olarak kullanılır. Defne meyvelerinde de uçucu yağ ve diğer yağlar, acı maddeler bulunur. Meyveleri midevî ve sinir ağrılarına karşı kullanılır. Meyve yapraklarından elde edilen yağ cildi tahriş edici merhemlerin içine konur. Aynı maksat için veteriner hekimlikte de, bundan başka sabun ve şampuanlara koku vermek için de kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong><a name="4">Hardal:</a> </strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">0,2-1,5 m boylarında beyaz veya sarı çiçekli, yıllık otsu bitkilerdir. 10 kadar türü vardır. Türlerinin çoğu Akdeniz çevresi memleketlerinde yetişir. Hardalın beyaz hardal otu, siyah hardal otu, yabanî hardal olmak üzere değişik türleri vardır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Siyah hardal otu (Sinapis nigra):</b> 1-1,5 m boyunda, bir yıllık sarı çiçekli otsu bir bitkidir. Yaprakları saplıdır. Meyveleri 1-3 cm uzunlukta 2-3 mm genişlikte, sap üzerine yatık, tüysüz, hemen hemen dört köşeli, kısa sivri uçludur. Yassı ve köşeli olan meyvelerinde tohumların bulunduğu yerler şişkindir. Tohumlar kırmızımsı siyah renktedir. Bitkinin Orta Avrupa, Anadolu ve İran’da kültürü yapılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Kullanılan kısımları tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır. Bitkinin yaprakları dökülmeye başladığında meyve salkımları toplanır. Bunlar 15 gün kadar gölgede kurutulduktan sonra tohumları alınır. Hardal tohumlarında müsilaj, yağ, sinapin, sinigrin isimli glikozit ve mirozinaz fermenti vardır. Çok eskiden beri tıpta kullanılmaktadır. Dâhilen hardal tohumu unu az dozlarda midevî, yatıştırıcı ve tarçınla karıştırılırsa iyi bir iştah açıcıdır. Hâricen yakı, lapa veya banyo hâlinde romatizma ve bronşitte mevzii tahriş yapmak için kullanılır. Hardal yağı cildi tahriş eder, onun için sürüldüğü yer kızarır. Hafif antiseptiktir. Dumanı öksürük ve gözyaşı getirir. En fazla baharat olarak kullanılır. Deriyi tahriş edip, kızarttığından iç organlardaki kanı dışarıya toplar. Zehirlenmelerde kusturucu etkisinden faydalanılır. Hardal yakıları bir saatten fazla tutulmamalıdır. Aksi halde yılancığa benzer büyük şişler meydana gelir. Yakılar ılık suda ısıtılır. Sıcak su fermentleri tahrip eder. Hardal yakısı, hardal tozunun kâğıt üzerine yapıştırılması suretiyle elde olunur. Kullanılacağı zaman ılık suda ıslatılarak hardallı tarafı deriye gelecek şekilde kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Beyaz hardal otu (Sinapis alba): </b> Beyaz çiçekli hardal otudur. Vatanı Akdeniz çevresi memleketleridir. Orta Avrupa ve Kuzey Amerika’da da kültürü yapılır. Önemli bir yağ bitkisidir.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Beyaz hardal otunun sarı-kırmızı veya beyaz renkteki olgun tohumlarından hardal yağı elde edilir. Kullanılışı siyah hardal otu ile aynıdır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Yabani hardal (Sinapis arvensis): </b> 20-60 cm yüksekliğinde, memleketimizde tarla ve nadaslarda, yol kenarlarında yetişen bir tarla otudur.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong><a name="5">Hindistancevizi:</a> </strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Srilanka, Malezya ve Afrika ülkelerinde yetiştirilir. Baharat olarak kullanılan, bilinen Hindistancevizi meyvesinden farklıdır. Küçük hindistancevizi olarak anılır fakat tamâmen farklı olan bir bitkidir. Tropik bölgelerde (Moluk Adaları) yetişir. Yaz ve kış yeşil olur. 10 m yüksekliğindedir. Avrupalılar buna muskatcevizi de derler. Çünkü Avrupa’ya eskiden Arabistan limanlarından Muskat’tan gönderilirdi. Tohumları tıpta kullanılır. Meyveleri kapsül biçimdedir. Her kapsül irice bir tohum ihtivâ eder. Tohumun içinde “arillus” denilen ağsı bir örtü vardır. Tohumları ve etli olan aril denilen kısmı kullanılır. Tohumları miristisin, uçucu yağ, nişasta ihtivâ eder. Aromatik kokusundan dolayı bâzı ilaçların bileşimine girer. Sindirim kolaylaştırıcı ve gaz söktürücü etkisi vardır. Bu sebeple bilhassa küçük çocuklara verilir. Etli kısmı da aromatik kokuludur. Yüksek dozları zehirlidir. Türkiye'de yılda 1500 ton civarında tüketilir. Tatlı ve pastacılarda yoğun olarak kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong><a name="6">Karabiber:</a> </strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Hindistan, Brezilya, Singapur, Malezya, endonozya ve Vietnamda yetiştiriliyor. Adana ciarında deneme üretimleri yapıldı, fakat başarılı sonuç alınamadı. Ülkemizin iklimi Karabiber yetiştirilmesini müsait değil. Karabiberin, Salvak, Malabar ve Beyaz Karabiber olmak üzere üç çeşidi var. Bunlardan Salavak, biraz çekildiği zaman esmer, Malabar açık giri ve Beyaz Karabiber ise süt beyazı renginde oluyor. Karabiber, başta kebap ve köfteler olmak üzere, birçok yemekte kullanılıyor. Karabiberin ülkemizdeki yıllık tüketimi 3 bin ton civarında.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="7"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Karanfil: </strong></span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">10-20 m yüksekliğinde, yaprak dökmeyen ağaçlardan elde edilir. Vatanı, tropik Asya (Moluk Adaları, Zengîbar) dır. Karanfil bildiğimiz süs karanfil çiçeğinden farklıdır. Yaz kış yeşil kalan yaprakları, meşin gibi serttir. Çiçekleri pembedir ve kiraz çiçekleri gibi demet hâlinde bulunurlar. Bu çiçeklerin kurutulmuş tomurcukları “karanfil” adını alır. Kurutulmuş tomurcuklar, 10 mm boyunda, çiviye benzer şekilde, ovaryumu hafif dört köşeli, dört taç ve çanak yaprağından meydana gelmiş olup, kırmızı-kahverenklidir. Çiçek sapları da karanfil adıyla satılmakta ise de ikinci kalite ürün sayılmaktadır. Karanfile koku ve lezzetini veren “eugenol” adındaki bir uçucu yağdır. Kurutulmuş tomurcuklar ezilip subuharı distilasyonuna tâbi tutulursa % 14-20 kadar karanfil esansı denilen uçucu yağ elde edilir. Bu uçucu yağda % 80-90 kadar eugenol ve %3 kadar da asetil eugenol bulunur. Eugenol, hoş kokulu, kuvvetli antiseptik ve analjezik bir maddedir. Karanfil çok eski çağlardan beri baharat olarak kullanılmaktadır. Eskiden saraylarda konuşacak kimseler, nefesleri güzel koksun diye karanfil kullanırlardı. Tıpta, diş hekimliğinde, diş tedâvisinde ağrı kesici ve antiseptik olarak kullanılır. Gaz söktürücü bir etkisi de vardır. Diş macunlarının terkibine girer. Pasta ve şekercilikte, parfümeride ve sabun sanâyiinde kullanılır. Ayrıca eugenol vanilin eldesinde kullanılan başlıca maddelerden biridir. Bugün karanfilin en çok yetiştirildiği ve ihraç edildiği ülkelerin başında Zengibar ve Madagaskar gelir.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="8"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Kekik:</strong></span></a> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> Mayıs-eylül ayları arasında çiçek açan çok yıllık, çok dallı, odunsu ve küçük çalımsı bir bitkidir. Yol kenarlarında kurak bölgelerde, bilhassa dağlık yerlerde çok rastlanır. Tabanda odunlaşmış bir gövdesi, ince dört köşeli ve kırmızımsı renkli dalları vardır. Yaprakları 1 cm kadar uzunlukta, oval, sapsız veya kısa saplıdır. Yapraklarda, uçucu yağ depo eden salgı tüyleri bulunur. Çiçekler küçük, iki veya çok çiçekli pembemsi, mor-beyaz veya kırmızı renklerde, dalların uçlarında küresel durumlar teşkil ederler. Çanak ve taç yaprakları tüpsü ve lopludur. Anadolu’da oldukça yayılmış olup, birçok varyeteleri de vardır. Memleketimizde 37 kekik türü bulunmaktadır. Halk arasında kekiğe benzeyen mercan köşk veya merzengüş (origanum) türleri; İstanbul kekiği, İzmir kekiği gibi adlarla kekik yerine kullanılmaktadır. Kekiğin sarımsı renkte bir uçucu yağı vardır. Bu yağda önemli olan ve kokusunu veren thymol bulunur. Kekik, çay hâlinde mide ağrılarına karşı, dolaşım uyarıcısı, baharat olarak ve idrar söktürücü olarak kullanılır. Thymol az dozlarda midevî, balgam söktürücü, sinir kuvvetlendirici ve boğaz ağrılarına karşı kullanılır. Yüksek dozlarda ise antiseptik ve kurt düşürücü olarak verilir.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="9"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Kimyon:</strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Konya ve Polatlı'da yetiştirilir. Konya'da yetiştirilen, sarımtırak bir renge sahiptir. Çekildiği zaman Polatlı cinsi hafif esmer olur. Sucuk ve köfte yapımında kullanılır. Aromatik yapısı sebebiyle, kıyma ile yapılan yemeklerde tercih edilen bir baharattır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="10"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Kırmızı Pul Biber:</strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Güneydoğu illerinde, en çok Gaziantep ve ıslahiye'de üretiliyor. Biberin yüzde 60'ı Islahiye'de üretilir. Fakat buna Maraş biberi denir. Kırmızı Biber, kurutulup, taş değirmende kalın bir şekilde öğütülür. Yıllık 10 bin ton tüketiliyor.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="11"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Köfte Baharı:</strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Bu baharat, değişik baharatların belirli ölçülerde karıştırılıp eöğütülmesinden elde edilen bir karışım. Ana maddesi kişniş. Karabiber, Tatlı Kırmızı Biber, az miktarda Karanfil, Defne yaprağı ve Kekik'ten oluşuyor.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="12"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Susam:</strong></span></a> <span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> Bir metre boyunda, yağ veren bir yıllık otsu bir bitkidir. Başlıca Hindistan, Çin ve Sudan’da yetişir. Bitkinin alt yaprakları karşılıklı ve loblu, üst yapraklar tam ve mızrak şeklindedir. Çiçekler beyaz veya pembe olup, yaprakların koltuğunda salkım durumunda toplanmışlardır. Meyveleri 2-3 cm boyunda, uzun, prizmatik ve çok tohumlu bir kapsüldür. Susam, sıcağı çok sever. Isı miktarı fazla olan yerlerde tohum verimi ve yağ oranı artar. Orta derecede ağır ve humuslu topraklarda iyi yetişir. Tohumlarından % 50 civârında yağ elde edilir. Yağı hemen hemen kokusuz ve soluk renklidir. Yemek yağı olarak kullanılır. Tedâvide müshil etkilidir. Kabukları soyulmuş susam tohumlarının ezilmesiyle tahin elde edilir. Bu da tahin helvası yapımında kullanılır. Ayrıca susam tohumları simit ve pastaların üzerine konur.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="13"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Sumak: </strong></span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Güneydoğu Anadolu'da yetişen, çalı gurubundan, bodur bir ağacın yapraklarının kurutulup toz haline getirilmesiyle elde edilir. Yaprakları tanen, şekerler ve sarı renkli boya maddeleri taşırlar. Kabız edici, kan kesici, antiseptik etkili olup, ayrıca yünlü kumaşların boyanmasında kullanılır. Boğaz ve diş etleri hastalıklarında da gargara hâlinde kullanılır. Sumağın, sarı çiçeklerinin taç yaprakları ve meyvelerinde oldukça keskin ekşi bir lezzet vardır. Güneydoğu'ya has "ezme" ve çeşitli yörelerde yapılan mantı ile birlikte yenilir.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="14"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Tarçın:</strong></span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> Vatanı Güney ve Güneydoğu Asya olan, yaprak dökmeyen aromatik kokulu ağaçtan elde edilir. Önemli olan iki tür tarçın en çok kullanılmaktadır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Çin tarçını</b> (Cinnamamum cassia): Güneydoğu Çin’de yetiştirilen bir türdür. 10-12 m yüksekliğinde kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Esas ağacın kurutulmuş kabukları kullanılır. Kabukların dış kısmında mantar tabakası bulunur ve grimsi renklidir. Kokusu kuvvetli ve özel, tadı tatlımsı ve yakıcıdır. Tanen ve uçucu yağ taşır. Baharat olarak kullanılır. Meyveleri de baharatlı lezzetli ve tarçın kokuludur Tarçın yerine kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Seylan tarçını(</b>Cinnamomum seylanicum): Kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir ağaçtır. Hindistan ve Doğu Hint Adalarında yetişir. Kabukları kahverenkli, boru şeklinde iç içe geçmiş ve mantar tabakası yoktur. Özel kokulu ve tatlımsı baharlı, lezzetlidir. Tanen ve uçucu yağ taşır. Kabız, gaz söktürücü ve antiseptik etkisi vardır. Baharat ve koku verici olarak kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"><b>Tarçın esansı:</b> Seylan tarçınının kabuklarından elde edilen bir uçucu yağdır. Kuvvetli tarçın kokuludur. Gıdâ ve parfümeri sanâyinde koku verici olarak kullanılır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="15"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Tatlı Toz Biber: </strong></span> </a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Hiç acısı olmayanı, Geyve'de, Osmangazi civarında üretiliyor. Tatlı Kırmızı Biberi'in kurutulup öğütülmesiyle elde ediliyor. Ayrıca, acı olan cinsi ise Karacabiy, Kemalpaşa ve İnegöl'de yetiştiriliyor.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="16"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Vanilya:</strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span> </a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Birçok tropikal ülkelerde yetiştirilen, tırmanıcı gövdeli bitkilerdir. Vatanı Meksika, Madagaskar, Java ve Antillerdir. Bitkinin yaprakları sapsız, yassı ve etlidir. Meyveleri 15-20 cm uzunlukta, yassı, iki uca doğru incelmiş, parlak siyahımsı renkli bir kapsüldür. Kokusu özel ve tadı acıdır. Yeşilken toplanıp, sonra suda haşlandıktan sonra kurutulan meyveleri kullanılır. Özel kokulu vanilin maddesi ancak fermentatif bir kurutma sonucunda meydana gelmektedir. Vanilin meyveden glikosit ile bağlı durumdadır. Ancak böyle bir kurutma esnâsındaki mayalanma ile serbest hâle geçmektedir. Mîde ve sinir sistemini uyarıcı etkilere sâhiptir. Koku verici olarak gıdâ sanâyiinde kullanılmaktadır.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong><a name="17">Yenibahar: </a> </strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Batı'da "Jameika Biberi" olarak da bilinir. Başta Jameika olnak üzere, Maksika ve Malezya'da yetiştirilen Yenibahar, "Pimento Officinalis" adlı bitkinin, olgunlaşmamış meyvelerinden elde edilir. Özellikle köftelerde kullanılıyor. Yılda 500 ton tüketiliyor.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> <p><a name="18"><span style="font-family:Times New Roman;font-size:130%;color:#ffff00;"><strong>Zencefil:</strong></span><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span></a><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">100 cm boyunda kamış görünüşünde çok yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar mızrak şeklinde sivri uçlu ve tarçın kokuludur. Çiçekler sarı renkli ve çoğu bir arada bulunurlar. Zencefilin vatanı Güney Asya olmakla berâber Hindistan, Batı Afrika gibi birçok tropik bölgelerde ekimi yapılır. Memleketimizde ancak seralarda yetiştirilir. Nemli iklimi ve sulak yerleri sever. Bitkinin kökleri nişasta, reçine ve uçucu yağlar taşır. Kökler yassı ve grimsi renklidir. Kuvvetli kokulu ve biraz acımsı lezzetlidir. Baharat olarak kullanılır. Zencefil yağının hazmı kolaylaştırıcı tesiri vardır. Ayrıca yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkiye sâhiptir.</span></p> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Sayfa Bası Ana Sayfa</span></p> </blockquote> </td> </tr> </tbody></table> </center></div> <p><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;"> </span></p> <div align="center"><center> <table border="2" cellpadding="0" width="561"> <tbody><tr> <td bg style="color:#ccffff;"><p align="center"><a name="kur"><b><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#000080;">Baharatın Öyküsü</span></b></a></p></td> </tr> </tbody></table> </center></div> <p> </p><dl><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Baharatlar, çiçek, yaprak veya kabukları kurutularak, dört mevsim lezzet ve şifa dağıtıyor. Bazen bir çiçeğin, bazen dev bir ağaç kabuğunun, bazen de bir orkide soğanının adı olan baharatlar, insanoğlunun çok eskilerden beri değişik amaçlarla kullandığı bitkilerdir.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Baharatın ilk kullanıldığı yer olarak, Uzak Doğu kabul edilir. Avrupa'da ilk tanınan baharatlar ise, Hint Karabiberidir. O yıllarda, birşeyin pahalı olduğunu ifade etmek için, "Karabiber gibi pahalı" denildiği de kayıtlarda yer almaktadır. Avrupalı'larca yağ ve merhem yapımında kullanılan tarçın, Hindistan ve Seylan gibi ülkelerden, kervanlarla İskenderiye'ye kadar getiriliyordu. Öyle ki, bir zamanlar tarçının, Arabistan'da yetiştirildiği zannediliyordu. İlk çağdan beri Çin ve Hindistan'da kullanılan zencefilin, Hindistan'dan geldiğini bilmeyen Dioskorides ve Plinius'a göre, bu baharat Yunanlılar'a Persliler tarafından tanıtıldı. Zencefil, Romalı'ların besin maddelerinde büyük rol oynamıştı.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Zencefilin Ortaçağ Avrupası'nda kullanımı, karabiber kadar yaygındı ve onun gibi pahalıydı. İlaç ve boya olarak kullanılan, Keşmir, İran ve Frigya'dan gelen safran, Romalılar tarafından biliniyor ve kullanılıyordu.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Baharatın Bizans İmparatorluğu yoluyla Avrupa'ya geçmesi, 9. yüzyıldan itibaren engellendi. Ama çok miktarda tüketilen etin muhafazası için, baharata duyulan ihtiyaç ve onun güzel tadı, zengin sınıflarına baharatı unutturamadı.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Baharatın yıldızı Avrupa'da yeniden parladı ve safran, Fransa ile İtalya'da ekilmeye başladı. Doğu Akdeniz limanları (İskenderiye) Avrupalı tüccarlara yeniden açılınca, Venedikli'ler Avrupa piyasasında hemen hemen bir tekel kurdular. </span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Orta çağın sonunda, Avrupa'da baharat tutkusu, aşırı derecede çoğalmıştı. Şatafatlı ziyafetlerde baharatlı yemekler yapmak modaydı. Alabildiğine zenginleşmiş olan baharat tüccarları, Floransa'da bu işi sanat haline getirdiler ve 19. yüzyılın başında 288 çeşit baharat sattılar. Venedik'in tekelinden kurtulmak için baharat sağlamaya çalışmak, büyük coğrafi keşiflerin önemli sebeplerinden biri oldu. 16. ve 17. yüzyıllarda, Portekiz, İspanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi sömürgeci ülkeler, baharat ticaretinde sıkı bir yarışa girdiler.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">İbni Sina'nın bahsettiği, Hindistanceveze ve Meksike vanilyası, 16. yüzyılın başında Avrupa'ya geldi. Atlantik limanlarına büyük miktarda gelen baharatlara, sayısız iyileştirici nitelikler atfediliyordu. 1560 yılına kadar, baharatın fiyatı Lizbon'da sürekli bir artış gösterdi. Bundan sonraki iki yüzyıl boyunca da, baharat sürekli değeri artan bir ürün oldu. Baharat yetiştiren yerlerin artması ve de yemek zevkinin değişmesi, 19. yüzyılın başlarında baharatın ticari önemini biraz olsun azalttı.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Baharat Anadolu'ya Afrika ülkelerinden yine kervanlarla getiriliyordu. Develerle güney illerimize gelen baharatlar, daha sonra oradan diğer illere ve İstanbul'a gönderiliyordu. Baharat çeşitlerinin Uzakdoğu'da da yetiştirilmeye başlamasıyla, buradan denizyoluyla İskenderun'a getirildi.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Hem getirilmesinin zor olması, hem de ekonomik olmaması sebebiyle, zamanla birçok baharat da yurdumuz topraklarında yetiştirilmeye başladı. Fakat, Karabiber, Hindistancevizi gibi, iklim şartlarının müsait olmaması sebebiyle yetiştirilemeyen 5-6 çeşit halihazırda ülkemize başka yerlerden getiriliyor.</span></dt><dt><span style="font-family:Times New Roman;font-size:100%;color:#ffffff;">Baharatı günümüzde en çok Hintli'ler kullanıyor. Bunun yanısıra, Avrupa ve Amerika'da da baharat kullanımı çok yaygın. Bilhassa italyan ve Fransız mutfaklarında baharatın büyük bir önemi var. Türkiye de, en çok baharat kullanan ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle Güneydoğu illerimizde, acı biber tüketimi bir hayli fazla.</span></dt></dl>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-58242268241926066262007-09-27T13:04:00.001-07:002007-09-27T13:04:20.157-07:00Safran-Krokus / Saffron / Crocus sativus)<strong>Safran-Krokus / Saffron / Crocus sativus) </strong> <p>Eylül-ekim ayları arasında, mor renkli ve hoş kokulu çiçekler açan 15-30 cm boylarında, soğanlı, otsu bir bitki. Etli ve yuvarlak 2-3 cm çapında bir soğanı vardır. Üretimi de bu soğanlarla yapilir. Yapraklar uzun, dar ve ortası beyaz çiçeklidir. Yapraklar çiçeklerden sonra meydana gelir. Çiçekler 6 parçalı, erkek organları 3 tâne, dişi organın kapsül kismi olan stigmaları turuncu renklidir. Safran, Hititler döneminden beri Anadolu’da bilinmekte ve ilâç olarak kullanılmaktadır. Grekler döneminde de Bati Anadolu’da oldukça ticâreti yapılmıştır. Osmanlılar döneminde de önemini koruyan bir ihraç ürünü olmuştur. Daha önceleri Urca, Mardin, Kastamonu, Ankara, İstanbul’da kültürü yapılmaktaydı. Fakat bugün sadece Kastamonu’nun birkaç köyünde üretimi yapılabilmektedir.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Kastamonu-Safranbolu’da yer yetiştirilir.</p> <p><strong>: (Mastixpistazie / Lentisque / Mastic tree / Pistacia lentiscus) </strong></p> <p>Nisan-mayıs ayları arasında, yeşilimsi renkte çiçekler açan 1-3 m yüksekliğinde, sık dallı, çalı görünüşünde ve kışın yapraklarını dökmeyen ağaçlar. Mesteki sakızı olarak da bilinir. Gövdeleri dik ve silindir biçiminde olup, sağlamdır. Kabukları esmer renkli ve reçine kanalları ihtiva eder. Meyveleri ufak, yuvarlak ve kırmızımsı siyah renklidir.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Batı ve Güney Anadolu.</p> <p><strong>: (Salep / Çayırotu / Çemçiçegi / Orchis / Tuber salep ) </strong></p> <p>Orchis, Ophyris, Serapias, Platanthera, Dactylorhiza vs. cinslerine âit türlerin yumrularına verilen ad. Bu bitkilerin toprak altında iki yumrusu bulunur. Bunlardan biri ana yumrudur ve o senenin gövdesini verir. Diğeriyse gençtir (hemşire veya kardeş yumru) ve gelecek yılın yumrusunu verir. Salep elde edilen türlerin hepsi yumruludur. Salep daha çok kireçli toprakları sever. Ormanlık bölgelerde yetişen saleplerin yumrusu iri olur. Çayırlarda yetişen saleplerin yumrusu ise daha zayıftır. Anadolu’da salep genellikle Orchis ve Ophyrus türlerinden elde edilir.</p> <p>Salep eldesi: Bitki çiçekteyken, toprak altındaki yumruları toplanır. Yalnız yan yumru alınır, gövdeyi taşıyan ana yumru genellikle alınmaz. Fakat her ikisi de kulanilabilir. Yumrular kremsi, yumurta seklinde veya çatalsıdır. Toplanan yumrular suyla yıkanarak temizlenir, ipe dizilir ve su veya sütle kaynatılır, sonra açık havada kurutulur. Kurutulan yumrular dövülerek toz edilir. Elde edilen bu toz kullanılacak hâle gelmiş olan salebi verir.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Çoğunlukla Bati, Güneybatı, Güney ve Kuzey Anadolu olmakla beraber Anadolu’nun birçok yerinde yetişir.</p> <p><strong>: (Brassica rapa var / Brassica napus / Turnip / Navet) </strong></p> <p>Turgiller familyasından, toprak altında şişkin bir yumru yapan, topaç biçiminde etli ve tatlı yumrusu iki yıllık bir bitkidir. Yapraklari parçalı ve tüylü, çiçekleri saridir. Yurdumuzda yuvarlak ve kökü basık olanlar makbuldür. Terkibinde B vitamini ve madeni maddeler vardır.</p> <p><strong>(Kalanga / Santalum album / Santalwood / Santal de mysore) </strong></p> <p>Sandalgiller familyasından, küçük boylu bir ağaçtır. Hindistan ve Malakka’nın dağlık bölgelerinde yetişir. Yaprak dökmez. Yapraklari karşılıklıdır. Çiçekleri sarımtırak kırmızıdır. Meyveleri kiraz büyüklüğünde olup, siyah renklidir. Odunu (Lignum santali) sarımtırak renktedir ve kokuludur. Bu odundan, uçucu bir yağ olan, (Oleum santal / Santal esansı) çıkartılır. </p> <p><strong>: (Stechwinde / Sarsaparille / Salsepareille / Sarsaparilla / Smilax aspera / Smilax) </strong></p> <p>Ağustos-eylül ayları arasında, beyazımsı-sarı renkli çiçekler açan, tırmanıcı, dikenli ve iki evcikle bir bitkidir. Yapraklar saplı ve kisin dökülmez. Kala seklinde ve tam kenarlıdır. Çiçekler yaprakların koltuğunda küçük semsiye durumunda, 5-10 çiçeklidir. Meyveleri kırmızımsı, yuvarlak, 1 cm kadar çapta ve 1-3 tohumludur. Öz dikeni adıyla bilinir.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Batı ve Güney Anadolu. </p> <p><strong>: (Aloe / Aloès / Aloe) </strong></p> <p>Kurak bölgelerde yetişen, çok yıllık, Yaprakları dikenli, bal özsulu (sukulent) bitkilerdir. Öd ağacı olarak da bilinir. Daha çok Afrika, Suriye, Arabistan ve Güney Avrupa’da yayılış gösterir. Buna karşılık ılıman bölgelerde, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Memleketimizin Güneybatı kesiminde de Romalılar döneminde kültürden kalmış, yabanileşmiş türü yetişmektedir. Bitkinin yaprakları birer rozet görünümünde, topraktan yayvan bir şekille çıkarak yukarı doğru bükülürler. Çiçek durumu dik ve sık bir salkımdır. Çiçekleri sarı veya kırmızıdır.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Güneybatı Anadolu (Demre).</p> <p><strong>Sarımsak: (Knoblauch / Ail / Garlic / Tüm / Allium sativum) </strong></p> <p>Temmuz-Agustos aylari arasinda beyaz veya pembemsi renkli çiçekler açan, 20-100 cm boylarinda çok yillik otsu bir bitki. Sarimsak diye de tâbir edilir. Vatani Orta Asya’dir. Toprak altinda büyükçe bir sogani bulunur. Yapraklari uzun, yassi, buğday yaprağı gibidir. Çiçekler, küre seklinde olup, bir şemsiyeyi andıran dallar ucunda toplanır. Meyveleri siyah renkli tohumlar taşıyan bir kapsüldür. Sarmasak nâdiren tohum verir. Bunun için daha çok soğancıklarla (dişlerle) üretilir. Sarmısağın soğan kısmı beyazımsı renkli olup, soğancık veya dişlerden meydana gelir. Soğancıkların hepsi bir arada ve bir kabuk tarafından sarılmıştır.</p> <p>Memleketimizde beyaz ve siyah sarmısak yetiştirilmektedir. Tıpta beyaz sarmısak kullanilir.</p> <p><strong>: (Portulak / Pourpier / Purslane / Portulaca oleraceae) </strong></p> <p>Çok yaygın ve yabânî olarak bağ ve bahçelerde yetişen, bir yıllık otsu bir bitki. Zirâî önemi pek yoktur. Semizotunun vatani Asya’dır. Gövdeleri toprak üstünde yatık, Yapraklari sapsız ve etli olup, çiçekler sarimsi renklidir. Meyveleri çok tohumludur. Tohumdan yetiştirilebilir. Demir ve C vitamini bakımından zengindir.</p> <p><strong>(Hopfen / Houblon / Hop / Ömerotu / Mayaotu / Humulus lupulus / Huoblon grimpant) </strong></p> <p>Temmuz-eylül ayları arasında yeşilimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 2-5 m yüksekliginde, sarılıcı gövdeli, iki evcikle otsu bir bitki. Bitkinin gövdeleri ince, tırmanıcı, sarılıcı ve üzeri sert tüylerle örtülüdür. Yapraklar karşılıklı, uzun saplı ve yürek seklindedir. Yaprakların da üst yüzeyleri sert tüylüdür. Erkek çiçekler yeşilimsi sari renklerde ve bileşik salkım durumunda, dişi çiçeklerse yuvarlak kozalaklar hâlinde toplanmışlardır. Dişi çiçeklerin etrâfında brakte ve brakteol denilen geniş, oval taşıyıcı yapraklar ve bunların üzerinde de salgı tüyleri bulunur. Hâlen memleketimizde, Bilecik-Bursa havâlisinde bu dişi çiçek durumlarını elde etmek için geniş çapta ekimi sürdürülmektedir. Bira çiçeği, Maya otu olarak da bilinir.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Kuzey Anadolu, Marmara bölgesi. Ayrica Bilecik ve havâlisinde ekimi yapilir.</p> <p><strong>: (Sennakassie / Séné / Cassia) </strong></p> <p>Afrika, Hindistan ve Arabistan’ın yari çöl ve dağlık bölgelerinde yetişen, 50-150 cm boylarında, sari renkli çiçekler açan çali tipinde ağaççıklar. Yapraklar yaprakçık seklinde ikiye parçalanmıştır. Sinamekinin en çok C. acutifolia ve C. angustifolia türleri bilinmekte ve kullanılmaktadır. C.fistulosa türü ise ceviz ağacına benzeyen büyük ağaçlardır. Meyveleri fasulye meyvesi gibi esmer, yeşilimsi veya siyahimsi renklidir. İçlerinde 6-10 kadar tohum bulunur. </p> <p>Yalancı sinameki (Colutea arborescens) nine de Yapraklari müshil etkiye sâhiptir. İçimi zordur. Tohumları zehirlidir.</p> <p><strong>(Zwiebel / Olignon / Onion / Basaliye / Allium cepa) </strong></p> <p>Haziran-ağustos ayları arasında yeşilimsi veya pembemsi renkli çiçekler açan, 30-100 cm boylarında, çok yıllık otsu ve soğanlı bir bitki.</p> <p><strong>(Gerbersumach / Sumac / Sumac / Somak / Rhus / Rhus coriaria / Tekri) </strong></p> <p>2-3 m boylarında, kisin yapraklarını döken, çalı tipinde ağaççıklar. Yapraklar 5-10 yaprakçıklara ayrılmıştır. Bunlar oval şekilli ve sapsız, tüylü ve kenarları hafif dişlidir. Çiçekler yeşilimsi renklerde, 20-25 cm konik çiçek durumlarında toplanmışlardır. Meyveleri olgunlukta esmer-kırmızı renkli, küre şekilli, tüylü ve eksi lezzetlidir. Sumağın 150 kadar türü vardır ve birçoğu zehirlidir. Yurdumuzda Derici Sumağı (Rhus coriaria) ve Boyacı Sumağı (Rhus cotnus) doğal olarak yetişir. Kokulu sumak (Rhus aromaticus)’un tentür halindeki idrar tutamama hastalığında faydalıdır.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Ege, Akdeniz bölgesi, Doğu Anadolu.</p> <p>Kullanıldığı yerler: Susam yağı, safra taslarının düşürülmesinde faydalıdır. Karaciğer hastaliklarinda kullanilir. Kabızlığı giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Nefes darlığı ve bronşitte faydalıdır.</p> <p><strong>Taflan: (Kirschlorbeer / Laurier-Cerise / Cherry laure / Gürcü kirazı / Hine kirazı / Prunus laurocerasus / Mongo / Monguer) </strong></p> <p>Nisan-mayıs aylarında küçük ve beyaz renkli çiçek açan, rutûbetli ve gölgeli yerlerde yetişen 2-6 m yüksekliginde yaprak dökmeyen ağaçlar. Yapraklar çok kısa saplı, derimsi, tüysüz ve oval şekillidir. Çiçekler 30-35 tânesi bir arada olup, gruplar teşkil ederler. Meyveleri 1 cm çapında kiraz görünüşünde parlak, koyu kırmızı veya olgunlukta siyah renktedir. Avrupa’ya İstanbul’dan yayılmış olup, süs bitkisi olarak yer yetiştirilmektedir. Lâz kirazı, Gürcü kirazı ve Karayemiş olarak da bilinir.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Kuzey Anadolu.</p> <p><strong>Tatula: (Weichhaariger / Stechapfel / Liseron de Provence / Downy thorn-apple / Boru çiçeği / Şeytan elması / Eşek hıyarı / Dikenli elma / Stramoine / Datura) </strong></p> <p>20-100 cm yüksekliğinde, dik gövdeli, bir senelik otsu, zehirli bir bitki. Tatula, şeytan elması olarak da bilinir. Yapraklar saplı, büyük, oval, kenarları tam, az girintili veya sivri lopludur. Çiçekler beyaz ve büyüktür. Çanak yaprak uzunsu bir tüp seklinde, tepede 5 lopludur. Taç yapraklar uzun bir huri şeklindedir. Meyveler 3-4 cm boyunda, üzeri dikenli, 4 yarıklı olup çok tohumludur. Dünya üzerinde tespit edilmiş 10 kadar boruçiçeği türünden yalnız iki tanesi memleketimizde bulunmaktadır. Batura stramonium ve D. metel. Organik madde bakımından zengin bos tarlalar, harabeler, hendek ve yol kenarlarında bulunur. Nadiren çiçekleri için bahçelerde yetiştirilmektedir.</p> <p><strong>: (Dar-i Çin / Cinnamomum / Cinnamon / Cannelier) </strong></p> <p>(Europaisches / Alpenveilchen / Cyclamen / Sowbread / Domuz turpu / Topalak / Akdiken / Yer somunu / Siklamen) </p> <p>Kis sonu veya ilkbaharda çiçek açan, 5-15 cm yüksekliginde toprak altında yumruları bulunan çok yıllık ot. Topalak ve yer somunu olarak da bilinir. Toprak altında 1.5-5 cm çapında, yan ve alt kısımlarından kökler çıkan, basık küre şekilli ve az tüylü bir yumrusu vardır. Yaprakların hepsi dipte, uzun saplı, dâireye yakın böbrek biçiminde, üst yüzü yeşilli-beyazlı, alt kismi kırmızı veya morumsu renklidir. Çiçekler tek baslarına, hafif kokulu, pembe veya pembemsi mor renklidir. Taç yaprakları tersine dönmüş 5 parçalı tüp şeklinde, parçalar geniş-oval şekilli, dip kısımları lekeli. Tohumlar çok adette esmer renklidir. Memleketimizde 35 kadar türü vardır.</p> <p><strong>: (Gartenkresse / Cresson / Garden cress / Lepidum sativum) </strong></p> <p>20-50 cm boylarında, beyaz veya morumsu renkli çiçekler açan, bir yıllık otsu bitkiler. Meyvelerinin tek tohumlu olmasıyla su teresinden ayrılır. Yabânî olarak bulunmakla berâber, kültürü de yapılmaktadır. Kerteme olarak da bilinir.</p> <p>Su teresi (Nasturtium officinale): Beyaz çiçekli, parçalı yapraklı, çok yıllık otsu bir bitki. Su kenarlarında yetişir. Özel bir kokusu ve batıcı bir lezzeti vardır. Kardamot adıyla da bilinir. </p> <p><strong>: (Rettich / Radieschen / Radis / Radish / Hilb / Raphanus / Raphanus sativus) </strong></p> <p>Sari çiçekli, kültürü yapılan bir yıllık bitkiler. Birçok çeşitleri kökü veya tohumu için yetiştirilir. Salata olarak yenen bir sebzedir.Bitkinin yenen kismi da etli olan kazık kökleridir.</p> <p>Karaturp (Raphanus sativus var. niger): Kökleri yumruk büyüklüğünde, üzeri siyahımsı kabuklu, içi beyaz renklidir. Hardal esansı ve C vitamini ihtivâ eder. Kökleri salata olarak yenir. İştah açıcı, idrar ve safra söktürücü etkileri vardır.</p> <p>Kırmızıturp (Raphanus sativus var. radicula): Bu çeşidin kökleri ceviz büyüklüğünde üzeri parlak kırmızı renklidir. Hardal esansı, C vitamini taşır. Salata olarak yenir. Kuvvet verici, iştah açıcı ve balgam söktürücüdür.</p> <p>Yabanî turp (Raphanus raphanistrum): 20-50 cm boylarında, sarı çiçekli, Anadolu’da yabânî olarak yetişen, tüylü ve otsu bir bitkidir. Kökü ve yapraklari hardal esansı taşır. İştah açıcıdır.</p> <p><strong>: (Bigarade / Bigaradier / Bitter orange) </strong></p> <p>1-6 m boylarında, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz renkli çiçekler açan ağaçlar. Yapraklar saplı, derimsi, sivri uçlu, üst yüzü parlak alt yüzü mat yeşil renklidir. Yaprak sapları kanatlıdır. Çiçekler tek veya birkaçı bir arada toplanmış olup, çiçek durumları teşkil ederler. Meyveleri küre seklinde, sarımsı veya hafif yeşilimsi renklerde, 7-15 dilimlidir. Dilimler ekşi, acımsıdır.</p> <p>Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi.</p>Teknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8258535276160928670.post-74024952132183976602007-09-27T12:14:00.000-07:002007-09-27T12:59:35.755-07:00Püf Noktaları<h1>Püf Noktaları</h1> <p><span style="font-family:Tahoma;font-size:85%;color:#000000;">Tuz rutubetsiz yerde saklanmalıdır. Tuzluklarınızın içinde 15-20 adet pirinç bulundurursanız rutubeti alır.<br /><br />Kullanacağınız un beyaz olmalı ve rutubetsiz yerde saklanmalıdır.<br /><br />Süt taze olmalı ve tercihen inek sütü kullanılmalıdır. Pek çok yumurtalı yemek taze olmayan yumurta ile istenilen lezzette olamazlar.<br /><br />Tuzsuz tereyağı az az alınıp kullanılmalıdır. Fakat iki - üç kilo kadar tereyağı da su içinde bir süre bozulmadan tazeliğini koruyabilir.<br /><br />Baharatların bulunduğu yerler, fena kokulu olmamalı, yaş olmayan, havadar, serin ve doğrudan güneş ışığı almayan yerlerde tutulmalı ve yağmur altında bırakılmamalıdır.<br /><br />Ambalajı açılmış salam, sosis gibi şarküteri ürünlerini buzdolabında 3 gün tutabiliriz. 3 gün içinde tüketilmeyecekse dondurarak bu süreyi 6 aya kadar uzatabiliriz.<br /><br />Bezelyeleri ayıkladıktan sonra imkanınız varsa hemen pişirin.Çünkü bezelyeler hemen kuruyup sertleşebilir.Bu bezelyeleri bir gün kadar soğuk su içinde bekletirseniz, yeniden dirildiklerini görürsünüz.<br /><br />Taze nane, dereotu, fesleğen gibi otları bozulmadan saklamak için bu otları ince ince kıyıp porsiyon halinde folyoya sararak derin dondurucuda dondurabilirsiniz. Bunun yanında otları ince ince kıydıktan sonra buz kalıplarına koyup buzlukları su ile doldurarak da dondurabilirsiniz. Ayrıca ince kıyılmış otları kavanozlara koyup sıkıştırdıktan sonra üstüne sirke, kaya tuzu ya da sıvı yağ koyarak buzdolabında bekletebilirsiniz.<br /><br />Domatesler yemeğe konulurken önceden kaynar suya batırılıp kabukları soyulmalı ve çekirdekleri çıkarılmalıdır.<br /><br />Kurabiyelerinizin zamanla sertleşmemesi için, kapağı çok iyi kapanan teneke bir kutuda, yanlarına bir iki dilim elma koyarak saklayın. Böylece orada kaldıkları sürece elma gerekli olan nemi sağlar ve kurabiyeleriniz sertleşmeden uzun süre taze kalır.<br /><br />Ekmeklerin uzun süre dayanması için bir torbaya koyup hava almasını engelleyin. Böylece 5-6 gün bayatlamadan dayanmasını sağlamış olursunuz. Ekmeklerinizi ekmek kutusunda muhafaza etmeyi düşünüyorsanız, küçük bir kabın içine bir miktar tuz koyup ekmek kabınızın bir köşesine yerleştirin. Ekmekleriniz daha geç bayatlamış olur.<br /><br />Kahvenin zamanla tadı bozulur. Bayat bir kahve ikram sırasında sizi zor durumda bile bırakabilir. Bunu engellemek için kahve kavonozuna 2-3 tane kesme şeker atarsanız, farkı görürsünüz.<br /><br />Sucukları serin bir yerde asmak yetmez. Zamanla üstleri beyaz bir küf kaplar. Zaman zaman sucukların üstünü, yarıya kestiğiniz bir limonla silin. Küflenmesini önlersiniz.<br /> </span></p> » Turşulu Ördek<br />» Portakallı Ördek<br />» Pilavlı Bıldırcın<br />» Güveçte bıldırcın<br />» Domates Çorbası<br />» Dereotlu Çorba<br />» Den Çorbası<br />» Brokoli çorbası<br />» Breton çorbası<br />» Börek Çorbası<br />» Bolu Tarhana Çorbası<br />» Bıldırcın Şiş<br />» Bıldırcın Kağıtta<br />» Bıldırcın Izgara<br />» Bezelye Çorbası<br />» Balkabağı çorbası<br />» Balık Çorbası<br />» Ayran Çorbası<br />» Andaloz çorbasıTeknolojihttp://www.blogger.com/profile/06902625630608399243noreply@blogger.com0