3 Eylül 2007 Pazartesi

AKCİĞER ve BRONŞ KANSERLERİ

AKCİĞER ve BRONŞ KANSERLERİ

KONUYA GİRMEDEN ÖNCE BAZI MAİLLERİ OKUYALIM:

SN. HERBALİST ATABAY GÜVELOĞLU BEYİN DİKKATİNE,

Bir tanıdığım sizden 4 yıl önce aldığı bitkisel tedavi sayesinde akciğer kanserini tamamen yendi. Web sayfanızı da inceledim. Yardımcı olacağınıza inanıyorum. Ben babam için sizden yardım istiyorum. Yapılan muayene sonuçlarını anlatmaya çalıştım.

AKCİĞER KANSERİ
Bundan 2 yıl önce öksürük ve öksürürken titreyip dengesini kaybetmeye başladı. Doktora gittiğimizde İstanbul Süreyyapaşa göğüs hastalıklarında tedavi görmeye başladı. Çok küçük yaşlardan beri (10 yaşından beri) sigara kullanıyor ve alkol alıyor.
O tarihte yapılan tedavi ile ilgili rapor:
Patoloji raporu: 26.02.2004
Bronkoskopik bulgular: Mediastral lap.
Makrosropik bulgular: Büyüğü 1x0,5x1 cm ölçülerinde düzensiz gri beyaz doku.
Teşhis : SCIC+VCSS
Yapılan tedavi: P+E

Tedaviden sonra biraz iyileşme gösterdi. Ama bu aralar yine tekrarlamaya hatta artmaya başladı. Geceleri sürekli tıkanıyor. Ve nefes almakta zorlanıyor. Ayrıca çok çabuk tıkanıyor hareket ederken tıkandığı için zorlanıyor.
Yapılan muayene sonucu aşağıdaki raporlar yazıldı. Toraks Bt İncelemesi:
Sonuç : Sağ hemitoraksta apikal düzeyden diafragmatik düzeye dek devamlılık gösteren deppandan özellikle 5 cm kalınlığında ulaşan peleural effüzyon, komşu parankimde non homojen opasifikasyonlar görülmektedir.
(Aktif inflamatuar değişiklikler)
Klinik Muayenesi : merkezimizde mediastinoskopi ile küçük hücreli AKC TM tanısı kondu. SLCL + VCSS tanısı ile sistemik Kemoterapi başladı.

Siz bu konuda nasıl bir tedavi uygun görüyorsunuz ?
Saygılarımla
ZAHİDE AYDIN


VE BİR BAŞKA İYİLEŞME ÖRNEĞİ...

AKCİĞER KANSERİ İDİ:
Adı: Reşit Akçan
Emniyet Baş komiseri. 50 yaşında . Şu anda Afyon Dazkırı ilçe emniyet amiri. Akciğer kanserinden, KT ler ve Atabay Güveloğlu'nun hazırladığı bitki özlerinin desteği ile bilinçli bir şekilde kurtuldu, sağlıklı yaşıyor. Güveloğlu'na minnettar...

Amir bey cep tel:0532 414 22 26 Av.Seçil hanım:0532 564 23 12 (Aşağıdaki fotoğraftalar)
Emniyet Amiri Refik bey,eşi Türkan hanım ve Denizli'de Avukat olan kızı Seçil hanım, Güveloğlu'na teşekkür için Mersin'e geldiler,misafiri oldular.16/09/2006
BİR ECZACI BAYANIN MAİLİ:


----- Original Message -----
From: "yeşim akgedik"
To:
Sent: Thursday, November 02, 2006 6:12 PM
Subject: küçük hücreli akciğer kanseri!

Sn.Atabay GÜVELOĞLU


AFYON'dan saygılar, 2 gün önce kız kardeşim size küçük hücreli akciğer kanseri olan babamla ilgili fax göndermişti. Sizden cevap gelmesini bekliyoruz. Kendim ecz.'yım aynı zamanda 10 yıldır alternatif tıpla yakından ilgileniyorum. Bir doğal ürünler firmasıyla,çalışıyorum. Sizin tedavi ettiğiniz Reşit AKÇAN beyefendi ile telefonla görüştüm. Onunda küçük hücreli akciğer kanseri sayenizde yendiğini öğrendim. Sizden övgüyle bahsetti. Çalışma ortamınızın mükemmelliğinden söz etti. Çok yoğun olduğunuzun bilincindeyim. Babamız için sizden yardımcı olmanızı istiyoruz. Şu an İZMİR TEPECİK HASTAHANESİNDE tedavi görmeye başlatıldı. 2 Kez kemoterapi aldı. Bu mesajımıza en kısa zamanda cevap verirseniz bizi çok mutlu edersiniz.

Bu arada eşim MERSİN'Lİ ve kendisi maden mühendisi MERSİN'DE ve TÜRKİYE'DE hatta dış ülkelerde başarılarınızı duymuş ve sizinle en kısa zamanda irtibata geçmemizi istedi. Babam 53 yaşında emekli okul müdürü yardımcısı.

SAYGILARIMLA;
ECZ.TÜLAY AKGEDİK


VE BİR DOKTOR HANIM BABASININ AKCİĞER KANSERİ İÇİN GÜVELOĞLU'NA YAZIYOR.KLASİK TIP'DA AKCİĞER KANSERLERİNİN KALICI TEDAVİSİ YOKTUR.
BU ÖRNEK MAİLİ AŞAĞIDA OKUYUNUZ...


----- Original Message -----
From: "semra uygur"
To:
Sent: Saturday, August 19, 2006 6:59 PM
Subject: Babamın akciğer ca sı hk.

Sayın Atabay Bey sizi bugün rahatsız ettiğim için özür dilerim. Sizi anlayabiliyorum kim bilir bugüne kadar nelerle karsılaştınız ben bugün babamın ca sının metastaz yaptığını öğrendim bir tıpçı olarak 6 ayın ne demek olduğunu biliyorum bugüne kadar sevdiğim birçok insanı bu hastalık yüzünden kaybettim ve hala daha bu hastalık çevremde. Bugün tesadüfen sitenize rastladım bir umut insan buna böyle bir anda nasıl sarılıyor telefonlarınıza ulaşmak için çok uğraştım. Neyse bunları geçeyim babam 5 ay önce küçük hücre dışı akciğer ca sı tanısı aldı ve 4 kür kemoterapi aldı ve kontrole gittiğimizde sağdaki tümörün büyüdüğünü söyledi dr ve yapılan pette sağ kolunda kırık olduğunu travmaya bağlı gözüktüğünü söylediler ve biz burada tomografi çektirdik metastaz olduğu anlaşıldı. Size sormak istediğim tedavi şansımız umudumuz ne kadar nasıl bir tedavi uygulanacak ve nasıl kontrol edip nasıl temin edeceğiz ve maliyeti nedir?

Mailimi okuduğunuz için çok teşekkürler ve yaptığınız işe saygı duyuyorum sizden bilgi alabilmek istedim çünkü dr dan durum kötü dışında hiçbir şey duyamıyorum ve ben meslektaşlarım yüzünden çok sorun yasadım. Hipokrat yemininin günümüzde ne hale geldiğini biliyorum cevap verirseniz çok mutlu olacağım.

Bana zaman ayırdığınız için teşekkürler sizi rahatsız ettiysem tekrar özür dilerim ve başarılarınızın devamını dilerim.

AKCİĞER KANSERİ İDİ

Adı:Sevgi Sibel Aktürk:-Öğrenci Payas-İskenderun-Hatay'da kalıyorlar. Hastalık ve iyileşme öyküsü:
Annesi Melek Öztürk'ün cep telefonu: 0535 855 73 26


Küçük Sevgi henüz 4 yaşında iken bu amansız hastalığa yakalandı. İskenderun Demir Çelik Fabrikası yanındaki evlerinde, kirli havanın etkisi ile olduğu sanılan akciğer kanseri hastalığı için Adana ÇÜTF Balcalı Hastanesi çocuk onkoloji servisinde yatırılarak aylarca ve defalarca kemoterapi görmesine karşın durumu her gün kötüye gidiyordu. Burada ümit kesilmiş iken annesi Melek Öztürk, Milliyet Gazetesi'nin birinci sayfasındaki bir haberde Herbalist Atabay Güveloğlu'nun bitki özleri ile kanser tedavisindeki başarısını okuyarak çocuğu hastaneden çıkartıp eve götürdü. Normalde hasta ile görüşmeyen Güveloğlu'na ulaşarak dosyasını gösterip yardım istedi. Güveloğlu'nun hazırlayıp verdiği ileri düzeydeki çalışmaların sonucu olan bitkisel reçeteyi 4 ay kullandırarak diğer kanser hastalarında olduğu gibi,tüm kitlelerin mucize bir şekilde tamamen temizlenmesini sağladı. Kanserden kitle ve hücre bazında kurtulan bu çocuk o günden bu yana hiç bir ilaç ve tedavi görmedi. İki yıl sonra, çocuğun nasıl olup da kurtulduğunu soran gazetecilere hastanedeki doktoru "Bizim tedavimizle iyileşmiş olabilir" deyince gazeteciler "Peki böyle kurtulmuş başka hiç bir hastanız var mı?" dediğinde doktor arkasını dönüp gitti...

Klasik tedavilerle kanserin bu şekilde türleri asla iyileşemez. Çok yeni vakalarda kemoterapinin etkisi ile tamamen temizlenmiş vakalar vardır.Ancak bir genelleme olarak kanserin çaresi yoktur.Tümör ve kanser hücrelerini kemoterapi ile zehirleme veya radyoterapi ile yakma yöntemleri ise ancak hastanın ömrünü belki biraz uzatabilir.Kanserden klasik tedavilerle iyileşerek on yılı doldurmuş örnek bir vaka tıp tarihinde yoktur. Oysa, koma halinde hastaneden çıkartılan bu ümitsiz ama şanslı çocuk, Güveloğlu'nun benzersiz bitkisel ilaçları ile kurtuldu ve şimdi 12 yıl sonra ve 18 yaşında bir genç kız olarak sağlıklı yaşıyor.Çocuk 4 aydan sonra bitkisel veya kimyasal,hiç bir ilaç kullanmadı.Çünkü tam olarak iyileşip kurtulmuştur.

Tüm ailesi çocuklarının hayatını kurtaran Güveloğlu'na minnettar...




Resmi tıklayarak büyütebilirsiniz.

Sevginin Güveloğlu tarafından kurtulmasının
haberi o günlerde Milliyet gazetesinde haber olmuştu.

VE BİR İYİLEŞME MAİLİ

----- Original Message -----
From: Dursun Aydın
To: 'Atabay Güveloğlu'
Sent: Tuesday, November 28, 2006 1:31 PM
Subject: RE: Akciğer Kanseri

Atabay Bey Merhaba,

Babam sizin hastanızdı, umarım hatırlarsınız. 3. iki aylık yani 6 aylık tedavisini tamamladı. 2-3 günlük ilaçları kaldı. Akciğer kanseri idi. Şu an durumu gayet iyi ama sanırım daha önce ameliyat olduğundan dolayı çabuk yoruluyor. Tümör kaybolmuş. Kilo aldı göbeği bile çıktı, kendisini eskisinden daha sağlıklı hissettiğini söylüyor. Hocam bizim bundan sonra yapmamız gereken nedir, nelere dikkat etmemiz gerekir. Bilgi verirseniz sevinirim. Bu arada tavsiye ettiğim ve sizin ilaçlarınızı kullandıkları arkadaşımın kayınvalidesinin karaciğerindeki kitle de iki ayda bayağı küçülmüş, doktoru bile şaşırmış, bu kadar küçülme beklemediklerini söylemiş. Hocam çalışmalarınızda başarılar dilerim, bana bilgi verirseniz sevinirim.

Not: Ameliyat sonucunda lenf bezlerine bulaşma vardı.

Dursun AYDIN

GÜVELOĞLU 25 YILDA, BU TÜR AKCİĞER KANSERLERİNDEN YÜZLERCE HASTANIN BU ŞEKİLDE BİTKİ ÖZLERİ KOKTEYLLERİ İLE HAYATINI KURTARMIŞTIR. BU HASTALIKTA,TÜRE GÖRE BAŞARI ORANI % 50-70 DİR.

RESMİ BÜYÜTMEK İÇİN TIKLAYINIZ


AKCİĞER KANSERİ HAKKINDA KALASİK TIBBİ BİLGİLER AŞAĞIDADIR. (Kanser uzmanı doktorların akciğer kanserlerinın tanımı ve tedavisi hakkında yazıları)

SORULAR

  • Akciğer kanserleri sik rastlanan ve önemli bir hastalık mıdır?
  • Akciğer Kanserinin sebebi nedir?
  • Ak toprak kanser yapar mi?
  • Akciğer kanseri bir meslek hastalığı mıdır?
  • Akciğer kanserinin sigaradan olduğu kesin midir?
  • Sigara içmeyen akciğer kanseri olmaz mi?
  • Akciğer kanserlerinin hepsi sigaradan mı oluşmaktadır?
  • Önlenebilir kanser ne demektir?
  • Akciğer kanseri olmamak için ne yapmalıyım?
  • Akciğer kanseri irsi midir?
  • Üç yıl sigara içip bıraktım. Kanser olma ihtimalim ne kadar?
  • Akciğer kanserinin belirtileri nelerdir?
  • Bunların hepsinin birlikte olması gerekli midir?
  • Ne zaman doktora gitmeliyim?
  • Akciğer kanseri nasıl teşhis edilir?
  • Bronkoskopi nedir?
  • Bronkoskopi ne ise yarar?
  • Bronkoskopi sadece akciğer kanserlerinin teşhisinde mi kullanılır?
  • Bronkoskopinin tehlikesi yok mu?
  • Bronkoskopi sırasında çok acı çekilir mi?
  • Akciğer kanseri bir kaç çeşit midir?
  • Akciğer kanseri teşhisi konan hastaya ne yapılmalıdır?
  • Parça almadan tedaviye başlansa olmaz mi?
  • Parça alınınca kanser yayılır mı?
  • Akciğer kanserinin tedavisi var mı?
  • Bu tedavilerle hastalık iyileşebiliyor mu?
  • Bu tedaviler gerçekten ise yarıyor mu?
  • Akciğer kanserli hasta eninde sonunda ölür mü?
  • Yöremizde akciğer kanserlerinin teşhis ve tedavisi için gerekli imkanlar var mi?
  • Akciğer kanserli hasta ne kadar yaşar?
  • Ameliyat olmadan ilaçla tedavi olsam olmaz mi?
  • Hem ameliyat hem de ilaç tedavisi birlikte uygulanır mı?
  • İlaçla tedavi süresi ne kadar olmalı?
  • Kanser tedavisinin yan etkileri nelerdir?
  • Kanser tedavisi saç dökülmesi, bulantı kusma yapar mi?
  • Kanserle basa çıkmak için bu tedaviler dışında nelere dikkat edilmeli?
  • Kanser ağrısını nasıl kesebiliriz?
  • Kanser teşhisi hastaya söylenmeli midir?

Akciğerler üzerinde temizleyici etkisi tespit edilmiş olan
bir doğal madde de MEYAN KÖKÜ EKSTRESİDİR.(Aşağıda)






Akciğer kanserleri sik rastlanan ve önemli bir hastalık mıdır?


Tüm dünyada erkeklerde ve ayni zamanda dünyanın bir çok ülkesinde kadınlarda en sik rastlanan kanser türüdür. Bir çok kanser türünde giderek azalma söz konusu iken akciğer kanserine rastlanma sıklığı maalesef giderek artmaktadır. Tüm dünyada erkek ve kadınlarda halen en öldürücü kanser türüdür. Genel ölüm nedenleri arasında dünyada ikinci sırada yer almaktadır.

Akciğer Kanserinin sebebi nedir?


En iyi bilinen neden sigara içilmesidir. Bazı mesleklerde çalışma, hava kirliliği, radyasyon, genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları gibi adi geçen diğer nedenlerin hiç birisi sigara ile mukayese edilecek kadar önemli değildir.

Ak toprak kanser yapar mı?


Ülkemizin bazı yörelerinde bulunan ak toprak, gök toprak olarak bilinen asbest veya zeolit içeren toprakla temas akciğer kanseri yapmaktadır. Duvar sıvama ve yer döşeme amaçlı kullanılan ve bebeklerin altına konan bu toprağın bulunduğu alanlarda yaşayanlarda akciğer ve akciğeri örten zardan köken alan kanserlere çok sik rastlanmaktadır.

Akciğer kanseri bir meslek hastalığı mıdır?


Evet. Bazen akciğer kanseri bir meslek hastalığı seklinde ortaya çıkar. Örneğin radyolog hekimler ve diğer radyasyonla çalışanlarda ve asbest sanayiinde çalışanlarda akciğer kanserleri çok daha fazladır. Asbest bir ses ve isi yalıtım maddesi olarak sanayide kullanılmaktadır. Bu iş kollarında (fren ve balata üretimi, gemi ve uçak sanayii, asbestli tuğla ve yapı malzemeleri üretimi gibi...) çalışanlarda akciğer kanserleri bir meslek riski olarak ortaya çıkmaktadır.

Akciğer kanserinin sigaradan olduğu kesin mıdır?


Kuskusuz. Sigara ile akciğer kanseri arasındaki sebep-sonuç ilişkisi doğru orantılıdır.Bir kişi sigaraya ne kadar erken yasta baslarsa, günde ne kadar çok sayıda ve ne kadar uzun süre sigara içerse, içtiği sigaradan ne kadar derin dumanı içine çekerse akciğer kanseri olma riski o kadar fazladır.

Sigara içmeyen akciğer kanseri olmaz mı?


Olabilir. Ancak bu, çok daha az rastlanır bir durumdur. Oysa, sigara içen bir kişinin akciğer kanseri olma riski içmeyene göre 13 ile 22 kat daha fazladır.

Akciğer kanserlerinin hepsi sigaradan mi oluşmaktadır?


Akciğer kanserlerinin %95' inde sebep sigaradır.

Önlenebilir kanser ne demektir?


Bazı hastalıkların -örneğin genetik hastalıklar gibi- nedenleri çok iyi bilinmez yada, bilinse bile bunlardan kaçınmak olası değildir. Oysa diğer bazı hastalıklar değiştirilebilir çevresel faktörlerle -mikroorganizmalar, beslenme alışkanlıkları, iş ve çalışma koşulları, hava kirliliği gibi- ilişkilidir. Bu faktörler kontrol altına alınabilir ve değiştirile bilirse hastalık önlenebilmektedir.

Akciğer kanseri olmamak için ne yapmalıyım?


Akciğer kanserleri sigarayla ortaya çıktığından önlenebilir kanser türü olarak kabul edilmektedir. Sigara kullanmamakla bir kişi akciğer kanseri olma olasılığını çok büyük ölçüde ortadan kaldırmış olmaktadır.

Akciğer kanseri irsi midir?


Ailede akciğer kanseri öyküsünün olması sigara içmemek için en önemli nedenlerden birisidir. Çünkü akciğer kanserinin ortaya çıkışında genetik faktörler de rol oynamaktadır. Amcanızın, babanızın, kardeşinizin akciğer kanserine yakalanmış olması eğer sigara içiyorsanız sizin için bir erken uyarıdır. Bu uyarıyı dikkate almazsanız sizin yakınlarınız da sizin yaşadığınız türden bir acıya hazırlıklı olmalıdırlar.

Hiç bir şikayetim yok. Yine de korkmalı mıyım?


Sağlıkla ilgili her hangi bir yakınmanızın olmaması çok güzel. Ancak, bu yanıltıcı olabilir. Bazen hastalık uzun süre kendini belli etmeden ilerleyebilmektedir. Sigara içiyorsanız korkmalısınız! Gerçekten sizi rahatlatacak bir sözü söyleyebilecek durumda değiliz.

Üç yıl sigara içip bıraktım. Kanser olma ihtimalim ne kadar?


Sigaranın kanser yapıcı etkisi uzun yıllar kullanıldıktan sonra kendini göstermektedir. Sigara içen bir kişi sigarayı kaç yıl içerse içsin bıraktıktan sonra akciğer kanseri olma riski giderek düşmekte ve 5-10 yıl içerisinde hiç içmeyenlerle ayni oranda risk taşır duruma gelmektedir.

Akciğer kanserinin belirtileri nelerdir?


Tüm kanserlerde olduğu gibi kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık yanında; öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi akciğerlerle ilişkili yakınmalar olabilir. Bunlara bazen kanserin diğer organ ve dokulara yayılmasına bağlı olarak vücudun değişik alanlarında ağrılar, yutma güçlüğü, bas ağrısı, görme, denge bilinç bozuklukları vs gibi bir çok farklı şikayetler eklenebilir.

Bunların hepsinin birlikte olması gerekli midir?


Hayır. Bazen hiçbirisi bulunmayabilir veya bir ikisi bulunabilir. Bazen de bu yakınmalar vardır ancak, hasta akciğer kanseri değildir. Bu belirtilerin hiç biri kansere özgül değildir.

Ne zaman doktora gitmeliyim?


Eğer uzun yıllar sigara içiyorsanız, yasiniz 40' in üzerindeyse ve yukarıdaki yakınmaların biri veya bir kaçı mevcut ise hekime başvurmanız ve akciğer kanseri bakımından değerlendirilmeniz önerilir.

Akciğer kanseri nasıl teşhis edilir?


Yukarıda bahsedilen belirtilere sahip bir kişinin öncelikle göğüs röntgeninin çekilmesi ve balgam incelemesinin yapılması ilk adimdir. Bunu bronkoskopi ve bilgisayarlı tomografiler vd tetkikler izler.

Bronkoskopi nedir?


Ağız veya burundan ince ve bükülebilir, ışıklı hortum veya rijit borularla akciğerlerimize kadar girilip solunum yollarımızın içten gözlenerek muayenesidir.

Bronkoskopi ne ise yarar?


Solunum yollarında yerleşmiş hastalıkların teşhisi ve tedavisi için kullanılan bir yöntemdir. Hastalığın doğrudan görülebilmesine, hasta alandan biyopsi vb işlemlerin yapılarak teşhis konulmasına yarar.

Bronkoskopi sadece akciğer kanserlerinin teşhisinde mi kullanılır?


Hayır. Solunum sistemini tutan ve bilhassa solunum yollarında yerleşen bir çok hastalığın teşhisinde rutin olarak kullanılmaktadır.

Bronkoskopinin tehlikesi yok mu?


Hayatimiz boyunca attığımız her adımın, yaptığımız her isin bir riski vardır. Trafiğe çıkmanın, uçağa binmenin, yüzmenin ve daha yapageldiğimiz nice işin taşıdığı risk bronkoskopinin risklerinden az değildir. Bronkoskopi ve bilhassa bükülebilir cihazlarla yapılan bronkoskopi güvenli muayene yöntemlerinden birisidir. Dikkatli çalışıldığı sürece ciddi bir sorunla karsılaşma olasılıği son derece düşüktür.

Bronkoskopi sırasında çok acı çekilir mi?


Bronkoskopi öncesinde hastaya anestezi uygulanır. Yani ağrı, öksürük, bulantı hislerinin uyanmasına mani olmak üzere solunum yolu boyunca geçici süre uyuşma sağlayan bir ilaç nefes yoluyla hastaya verilir. Bu işlem usulüne uygun olarak yapılırsa hasta ağrı, acı çekmeden bronkoskopi yapılabilir.

Akciğer kanseri bir kaç çeşit midir?


Akciğer kanserleri farklı hücre tiplerine göre gruplandırılır. Her türün seyri, tedaviye cevabi, farklıdır. Tedavi planlanırken kanserin türü de bilinmelidir. Hastalığın ağırlığı da türüne göre farklılık gösterebilir.

Bronkoskopi yapılan kişilerde bazen sonradan kanser çıkıyor mu?


Böyle bir şey asla doğru değildir. Bronkoskopi yapılan kişilerin bir kısmında zaten kanseri teşhis için bu işlem yapılmaktadır. Dolayısıyla bronkoskopi yapılan kişilerin bazısına kanser teşhisi konması bronkoskopi yapıldığından değildir. Bilakis, kanser olduğu düşünüldüğünden bronkoskopi yapılmıştır.

Akciğer kanseri teşhisi konan hastaya ne yapılmalıdır?


Öncelikle kanser olduğu mutlaka biyopsi ile kesinleştirilmelidir. Sadece muayene veya röntgenlerine bakarak kanser teşhisi konamaz. Bunu takiben, kanser tipi belirlenmelidir. Bundan sonra ise kanserin büyüklüğü, yerleşim yeri, yayıldığı diğer bölgeler araştırılmalıdır. Bu işlemlere evreleme diyoruz. Son olarak hastanın direnci, günlük yaşamını devam ettirirken sahip olduğu performans tayin edilip, hasta ile konuşarak tedavi kararı verilmelidir.

Parça almadan tedaviye başlansa olmaz mi?


Bazı hastalar parça alınmasına (biyopsi) pek sıcak bakmıyorlar. Oysa, bu yapılmadan kanser tedavisine başlanamaz. Kanser tedavisinde kullanılacak yöntemler ve ilaçlar hastaya bir çok bakımdan riskler getirecektir. Bu riskleri üstlenmesi için öncelikle kanser teşhisinden ve tipinden emin olmak gerekir. Rastgele kanser tedavisi olmaz.

Parça alınınca kanser yayılır mi?


Ameliyat esnasında kanser hücreleri mitoz (bölünme) yapacağı için yayılımı hızlanır.

Kanser teşhisi hastaya söylenmeli midir?


Hastaya asla ve hiçbir zaman yalan söylenmemelidir. Hastanın hastalığı hakkındaki sorularına doğru cevaplar verilmelidir. Ancak, bütün doğruları hemen söylemek doğru olmayabilir. Yavaş ve kademeli olarak bilgi aktarılmalı, sorun açıklanırken çare ve tedavi biçimi birlikte anlatılmalıdır. Hastanın yasamla bağı ve iyileşme umudu sarsılmamalıdır. Kuskusuz,, bu bir üslup sorunudur. Hastasını önemseyen, acısını paylaşan, ona zaman ayıran, sabırla dinleyen, onun sorununa çare arayan, umudunu artıran empatik bir hekim davranışı iyi bir tedavi kadar belki de akciğer kanseri için bundan daha önemlidir

KANSER VE BESLENME

Kanserin oluşumunda beslenme alışkanlıklarının etkisinin % 30 ile 70 arasında değişmekte olduğu bilinmektedir. Beslenmeye bağlı hangi alışkanlıkların kanserin oluşumunda desteklediğini bilirsek ve besin seçimlerimizi bu doğrultuda yaparsak kanser riskini önleyebiliriz. İşte dikkat edilmesi gereken noktalar:

Diyetle alınan posa miktarının yetersiz olması kolon kanseri başta olmak üzere pek çok kanser türünün oluşumunda önemli bir etkendir. Bu sebeple diyet posasının kaynağı olan sebze ve meyvelerin, kuru baklagillerin, kepekli tahıl ürünlerinin bol miktarda tüketilmesi önemlidir.

Günlük beslenmemizde diyetimizle aldığımız katkı maddelerinin miktarları ve türleri kanserin oluşumunda önemli bir etkendir. Etlerin korunmasında kullanılan nitrit ve nitrat tuzları, doğal veya sentetik antioksidantlar, renk vericiler, zayıflama ve diabet diyetlerinde kullanılan yapay tatlandırıcılar, dikkatli kullanılması gereken katkı maddeleridir.

Özellikle bulgur, mısır, yer fıstığı ve diğer yağlı tohumlarda üreyen küfler ve onların toksinleri kansere neden olabilmektedir. Bu besinlerin üretiminde neme ve sıcaklığa dikkat edilmelidir. Tahılların yıkanması, havalandırılması, güneşletilmesi bir dereceye kadar toksini azaltmaktadır.

Kızartma, kavurma, tütsüleme gibi bazı pişirme yöntemleri kanser oluşumuna neden olabilmektedir. Özellikle protein içeriği yüksek besinlerin kızartılması veya tütsülenmesi kanserin öncüsü olan kimyasal bileşiklerin oluşumuna neden olur. Bu sebeple yiyeceklerimizi hazırlarken en sağlıklı pişirme yöntemleri olan haşlama, fırında pişirme veya ızgara tercih edilmelidir.

Alkol ve sigara kanserin oluşumunda önemli iki etkendir. Bu ürünlerin kullanımları mümkün olduğunca azaltılmalıdır.

Şişmanlık kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştıran etkenlerden birisidir. Şişmanlık ile özellikle meme ve endormetrial kanseri riski artmaktadır, var olan kolon, prostat, rektum, böbrek ve serviks kanser türleri daha hızlı gelişmektedir. Bu sebeple vücut ağırlığının korunması şarttır.

Ayrıca diyetle fazla miktarda alınan hayvansal kaynaklı protein ve yağın da meme, uterus, kolon kanseri gibi bazı kanser türlerinin ortaya çıkmasında önemli bir etken olduğu bilinmektedir.

Antioksidant vitaminler olarak bilinen A, C ve E vitaminlerinin yetersiz miktarlarda alınması, kanserin nedenlerinden birisidir. Çünkü bu vitaminler kansere neden olan bileşiklerin oluşumunu engelleyebilmektedir. Bunun yanında riboflavin, kolin, pantotenik asit, tiamin vitaminleri ile çinko, selenyum, nikel, iyot, molibden, demir ve magnezyum minerallerini yeterli miktarlarda alınması kanserin önlenmesi için gereklidir.

İnek sütünün kanseri engelleyici etkisi de son bilimsel çalışmalarla ortaya konmaktadır

Tüm bu bilgiler ışığında kanser riskini azaltmak için beslenmemizde dikkat etmemiz gereken noktaları şu şekilde özetleyebiliriz:

  • İdeal vücut ağırlığınızı koruyunuz
  • Diyetinizle aldığınız hayvansal kaynaklı yağı ve proteini azaltınız.Et yemeklerini
  • hazırlarken yağsız sığır,dana ve kuzu etini tercih edin ve görünür yağı temizleyin; tavuk ve hindiyi derisiz tüketin; az yağlı et ürünlerini kullanın; balık ve kabuklu deniz ürünlerini daha sık tüketiniz.
  • Yiyeceklerinizi hazırlarken kızartma, kavurma veya tütsüleme yerine ızgara,fırında pişirme veya haşlama gibi yöntemleri kullanınız.
  • Günde 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketiniz.Antioksidan vitamin ve minerallerin kaynağı olan ıspanak, karnabahar, lahana, brocolli, brüksel lahanası, havuç, domates, kırmızı-yeşil biber ve turunçgilleri bol miktarda tüketiniz.
  • Kuru baklagilleri ve yağlı tohumları daha sık tüketiniz.
  • Yemekleriniz hazırlarken sarımsak, soğan, arpacık soğanı,nane,maydanoz gibi besinleri eklemeyi ihmal etmeyin.
  • Süt ve süt ürünlerini satın alırken daha düşük yağlı ürünleri tercih ediniz; yoğurt tercihinizi probiyotik yoğurt olan LC1'den yana kullanırsanız kolon kanseri riskini azaltmış olursunuz.


GÜVELOĞLU'NA GÖNDERİLMİŞ BAZI HASTA YAKINI MEKTUPLARI AŞAĞIDA VERİLMİŞTİR

Sayın;Atabay Güveloğlu
Hemen konuya girmek istiyorum.
Babama 2 yıl önce akciğer kanseri teşhisi kondu. Yaklaşık 1 ay boyunca istanbul Süreyya paşa hastanesinde kaldı. Çıktıktan sonra 1 ay kadar ışın tedavisi gördü. Doktorlar ciğerindeki kanserli bölgenin küçüldüğünü ve artık sadece ağız yolu ile ilaç tedavisine gideceklerini söylediler ve bizi Okmeydanı SSK ya havale ettiler..

Yaklaşık 1 yıl boyunca gayet iyi bir şekilde eski yaşantısına döndü. Hatta sigaraya bile bıraktı. Ama sonra yani 8 -9 ay önce boğazında ve kasığında şişlik ile hastaneye gittik. Film çekildi, yine kanser dediler. Bu sefer kemoterapi gördü. Bacağındaki bölgeden bir delik açıldı ve tedaviden sonra oradan bayağı bir kan geldi ve orası küçüldü yok oldu. Ama boğazı geçmemişti. Tekrar kemoterapi gördü. Yine geçmedi sonra işin gördü ve boğaz küçüldü. Ama kemonun etkisi ile son 8 aydır tam olarak normal yaşantısına dönemedi. Büyük ölçüde ağrıları vardı. Doktor bizi Okmeydanı hastanesindeki ağrı merkezine yönlendirdi.Oradan ağrı için ilaçlar aldık son 2 aydır onlara kullanıyordu. Ağrılar geçmişti, ama tam olarak iyi değildi. Ağrısı yoktu ama sanki vücut kimyası alt üst olmuştu Ama yinede iyi sayılırdı. Ta ki son bir haftaya kadar. Şimdi yataktan kalkamaz oldu. Nefes almakta aşırı bir zorlanma şikayeti var. Doğru dürüst bir şeyde yemiyor. Kilo kaybediyor. Ben tavsiye ettiğiniz şeyleri kullanacağım babama ama bu halde onları yemesi ve içmesi bile çok zor. Şu an için ilk etapta solunum sorununu nasıl halledebiliriz. Sonra sizin tedavi yönteminize geçmek istiyorum. Lütfen çok acil beni bilgilendirseniz sevinirim...

NOT:Yukarıdaki hasta yakınına,bu aşamaya getirilmiş ağır vakalarda bitkisel ilaçların gücünün yetmediği bildirilmiştir.


Atabay bey merhaba ,

Ben İstanbul'dan yazıyorum. Dün akşam sizinle telefonda konuşmuştuk, anneme 2 ay önce akciğer kanseri teşhisi konuldu (malign mezotelyoma) doktorlar bu kanserin akciğer zarında olduğunu söylediler, annemin yaşama süresi içinde 1 - 1.5 yıl şeklinde tahmin ediyorlar, yine 2 ay kadar önce akciğerden 2.5 litre kadar su alındı. Kendisinde yıllardan beride ülser var o yüzden her şeyi kolay kolay yiyip içemiyor. Sizin bu hastalığı tedavi etme şansınız nedir, eğer cevabınız olumlu olacaksa ilaçlarınıza başlamak istiyoruz.
Selamlar,saygılar.

NOT : Bu hastaya malign mezotelyoma türü akciğer kanserlerinde Güveloğlu'nun, ortaya çıkardığı bitki özleri kokteylleri ile %70 lere yakın kalıcı iyileşmeler sağladığı bildirilmiştir ve halen hasta bitki özlerine başlamıştır, büyük bir olasılıkla 6 ayda ölümden kurtulacaktır...


Merhaba,
Annem ileri düzeyde akciğer kanseri, çeşitli doktorlara Götürdük fakat hepsinin yanıtı son günlerini yasıyor yönünde oldu. Şu anda Kemoterapi uygulanıyor. Onu da iş olsun diye uyguluyorlar gibi...
Sizden acil olarak bize yol göstermenizi önemle rica ederiz...
Yardımlarınız beni ve ailemi hayata geri döndürecektir.
Selam ve saygılarımla.


Klasik tıpta kanserin çaresi yoktur! Kemotarapi vs. bu sorunda asla kalıcı çözüm değildir.

Şu anda uygulanan tıbbi onkolojik tedavilerle kanserden kurtulmak asla mümkün değildir.Öyle olsa idi bu sorundan değerli, güç yetişen kıymetli bilim adamlarımız olan doktorlarımız ölmezlerdi.

Ama maalesef şimdiki tıpta tedavi değil, kanserde sadece tanı vardır.

2 yorum:

Çakici dedi ki...

Sayin;Atabay Guveloglu..
Ben Hollandada yasiyorum.Atabay bey;Babam bundan iki yil once halk arasinda kuru oksuruk diye tabir edilen bir hastalik sebebiyle Samsun gogus hastanesine gitmis ve boylece bu hastalik daha sonra kucuk hucreli akcier kanseri olarak ilgili Doktorlar tarafindan belirlenmistir.Tabiki bu surec iki yil surmus ve bu surec icinde sizinde tahmin edebileceginiz bazi hastalikla ilgili evreler yasamistir.Sayin Guveloglu Durumu daha detayli ve konu hakkinda son gelinen noktayi size daha iyi anlatabilmek adina sizinle gorusmek istiyorum.Sizinle ilgili birkac arastirma yaptim ve sizin bu konuda uzman bir kisi oldugunuz kanisina vardim.zaten kalbinizin guzelligi yuzunuze yansimis.Lutfen bize yardimci olun yardiminiza ihtiyacimiz var...T.Çakici

deniz mavisi dedi ki...

Hocam merhaba,
Ben İskenderun'dan yazıyorum. Bundan 4 ay önce İskenderun SSK hastanesinde anneme tüberkloz teşhisi kondu. Ancak ilaçlarında bir fayda alamayınca Adana'da özel göğüs hastanesine götürdük. Daha önce çekildiği filmeleri ve tahlilleri göre oradaki hocalar teşhis koyamayıp bizi Balcalı hastanesine yönlendirip orada biopis olması gerektiğini söylediler. Balcalı'da biyopsi esnasında ciğerde hava kabarcığı oluştu. 6 gün hastenede oksijen tüpüyle ve iğne ile hava kabarcıklarını alarak tedavi verdiler. Biopsi sonucunda akciğer de iltihaplanma olduğunu hatta tümor gördüklerini söylediler. Bizi onkolojiye sevk ettiler. 19.11.2007 tarihinde onkoloji uzmanı olan dr. Akciğerde tümor olduğunu 6 kürlük kemoterapi tedavisiyle annemi iyleştireceğini söyledi. Henüz hiç bir ilaç kullanmıyor. ama biz sürekli bitkisel sıvı ve besinlerle onu kemoterapi öncesi güçlendirmeye çalışıyoruz. Yazılarınızın bir çoğunu okudum. Söylemek gerekirse bu kadar ciddi bir hastalık olduğunu bilmiyordum.

Çözümlerinizden oldukça etkilendim. B u hastalıkla ilgili bize açıklayıcı bilgiler vermenizi rica ediyorum.

İlgi yardım ve alâkânıza peşinen teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Fatma AĞAÇKIRAN
İskenderun
Tel : 0533 642 06 73
e-mail : fatmaagackiran@mynet.com